Ana Sayfa Dergi Sayıları 110. Sayı Robotlarla birlikte insanlar ‘yeni toplum’ ile karşı karşıya

Robotlarla birlikte insanlar ‘yeni toplum’ ile karşı karşıya

389
0

İnsanlık Ocak ayında, AB’nin İnsan Beyni Projesi için gerekli fonu onaylaması üzerine, kendini kopyalayabilme becerisine bir adım daha yaklaştı. Stockholm’deki KTH Kraliyet Teknoloji Enstitüsü’nde robotik araştırmacısı ve bilgisayar bilimleri profesörü olan Danica Kragic’e göre insansı robotlar arasında yaşama ihtimali, korkunç bilimkurgu senaryolarını çağrıştırsa da insanların robotikteki gelişmelerle nasıl başa çıkacağı, gerçekte daha karmaşık ve güç olacak.

Kragic, “robotların, makineler hakkındaki genel algımıza meydan okuyacağını” söylüyor: “Tamamen farklı bir toplum biçimi yolda.”

İnsan Beyni Projesi 87 üniversiteyi kapsayacak ve beynin yapısı, organizasyonu, fonksiyonları ve gelişimini anlamak amacıyla, bir süper bilgisayarda hücrelerin, kimyasal yapının ve beynin bağlanabilirliğinin simülasyonu gerçekleştirilecek. Proje, beyin özellikli robotların test edilmesini de içerecek.

Ünlü bilimkurgu yazarı Isaac
Asimov’un belirttiği üç robot yasası
şöyledir:
1) Bir robot, bir insana zarar
veremez ya da bir insanın zarar
görmesine seyirci kalamaz.
2) Bir robot, 1. kuralla çelişmediği
sürece bir insanın emirlerine
uymak zorundadır.
3) Bir robot, 1. ve 2. kuralla
çelişmediği sürece kendinin zarar
görmesine izin veremez.

Kragic, “Sadece bir beyin modeli inşa edebiliyor olmamız gerçeğine dayanarak, bir insan oluşturabilecek miyiz? Neden olmasın? Ne durdurabilir?” diye soruyor.

Bununla beraber, KTH’ın Otonom Sistemler Merkezi direktörü ile Bilgisayarla Görme ve Aktif Algı Laboratuvarı müdürü Kragic, tüketiciye yönelik robotların gerçeklikten henüz uzak olduğunu söylüyor.

Kragic’e göre, hane halkına katkı yapabilecek nitelikteki robotların üretimi için, araştırmacıların ve geliştiricilerin bazı göz korkutucu teknolojik zorlukların üstesinden gelmeleri, robotların aynı anda birden fazla işlem yapabilmeleri ve belki de, mantıksal komut dizilerine programlanmış duygusal yeteneklere sahip olmaları gerekecek.

“Çevrenin durumu ve robottan ne beklenildiğini temel alan, insanların kabul edebileceği sonuç eylemi istiyoruz” diyor, Kragic. “Yaptığımız çoğu şey sadece gerçeklere dayanmıyor; bu sebeple makineler, bir şekilde simüle edilmis duygulara sahip olmalı mı, olmamalı mı? Her halükarda bunun, robotların insanlarla etkileşimine nasıl tesir edeceğini öngörmek güç.”

Kragic, robotların topluma geniş ölçüde katkı yaptığını düşünüyor. Bununla beraber robotlar, onlarla etkileşimdeki sosyal normların neler olacağı gibi, pek az referans noktası olan yeni problemler yaratacaklar.

Kragic robot etiği ve robotlara nasıl davranacağımız konusunda bir tartışma olduğunu söylüyor. “Belirli bir makine hakkında kendinizi ve duygularınızı sorgulayacağınız bir durumla karşılaşıncaya kadar, neyin doğru ve yanlış olduğunu söylemek zor. Asıl soru ise, onun bir makine olduğunu bilmeniz veya olup olmadığını bilmemeniz gerçeğinin hislerinizi nasıl şekillendireceği.”

Robotların tüketiciye yönelik en popüler uygulamalarından birinin, günlük ev işlerini yaparak sahibine zaman kazandıran hizmetçi olacağını tahmin ediyor, Kragic. Bunun dışında, otobüs kullanmak veya restoranda çalışmak gibi tekrarlanabilir işleri robotlar devralabilecekler. Öte taraftan Kragic, robot endüstrisinin iş alanlarını genişleteceğini ve yeni işler yaratacağını düşünüyor.

Robotik araştırmacısı ve bilgisayar bilimleri
profesörü olan Danica Kragic.

Günün birinde robotların bize karşı olacakları ihtimaline Kragic kuşkuyla bakıyor: “Bir robot isyanı bilimkurgu senaryolarının doruk noktası değil mi? Bununla ilgili (yazar Isaac) Asimov’un Üç Robot Yasası gibi bazı kısıtlamalar var. Fakat kimse yüzde yüz güvenilir değildir. İnsanlar olarak kuralları ihlal edebiliyoruz, aynısı makineler için de geçerlidir.”

Kragic, toplumun otomasyon konusundaki tavrı nesiller boyunca değişim geçirse bile, insanların “tanrıyı oynama” haklarının olup olmadığı tartışmasının büyük ihtimalle devam edeceğine dikkat çekerek, robotlara karşı bir insan başkaldırısının çok daha muhtemel olduğunu söylüyor. “Buna muhalefet eden ve bunu destekleyen kişiler olacak; ama bir insan oluşturmanın nesi yanlış? Bunun yanlış olduğunu, tanrıyı oynamak anlamına geldiğini düşünen bir toplumda yetiştirildik. Sonraki nesiller farklı bir bakış açısına sahip olabilirler.”

Kaynak: http://www.sciencedaily.com/releases/2013/02/130222083029.htm