Ana Sayfa 124. Sayı Genetik test, 1000 yıl önceki atalarımızı buluyor

Genetik test, 1000 yıl önceki atalarımızı buluyor

421

Biliminsanları yüzyıllardır bireylerin coğrafi kökenlerini izleyebilecekleri bir biyolojik yöntem arayışındaydı. Kısa süre önce bir grup araştırmacı, bireylerin 1000 yıldan daha eski dönemlerde yaşamış atalarının yaşam alanlarını ortaya çıkaracak genetik bir test geliştirdi.

29 Nisan’da, Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırmaya göre; geliştirilen genetik algoritma, dünya üzerindeki insanların yüzde 80’lik kesiminin atasal ülkesini doğru bir şekilde öngörebilmektedir. Bu yöntem izole olmuş ada popülasyonlarına da uygulanabiliyor ve bölge insanının atalarının yaşadıkları ada, hatta köy dahi saptanabiliyor.

İngiltere’nin Sheffield Üniversitesi’nde popülasyon genetiği üzerine çalışmalar yürüten ve aynı zamanda araştırma ekibinin lideri olan Eran Elhaik’e göre, bir bireyin DNA’sı sadece basit komutlardan ibaret değil, bunun yanında ait olduğu bireyin evrimsel geçmişini, gerçekleştirdiği göçleri, soy karışması (melezlenme) ve birleşmesi süreçlerini de bize anlatıyor.

Elhaik, Live Science isimli internet sitesine yaptığı açıklamada “Yalnızca genetik araçlar bu sonsuz büyüklükteki arşive ulaşabilir ve coğrafi kökenimizle ilgili kesin bilgiyi ortaya çıkartabilir” diyor.

10 yıllardır araştırmacılar insanın kökenlerini izlemek için genetik bilgileri içeren verileri kullanıyordu. Şu ana kadar yapılan en başarılı çalışmada, insan atalarının izi Avrupa içerisinde yaklaşık 700 km boyunca sürülebildi. Fakat diğer ülkeler için doğruluk oranı daha düşük.

Elhaik ve ekibi, Coğrafik Popülasyon Yapısı dedikleri bir algoritma oluşturdu. Bu algoritma genetik bilgileri kullanarak uygun GPS akronimleri (sözcüklerin başharflerinden oluşan sözcük, kısaltma) ile bireylerin kökensel ülkelerine odaklanıyor. Geliştirilen yöntem ilk olarak insanın atasal gen havuzunu dünya genelinde yeniden oluşturuyor. Daha sonra bireyin genomu analiz edilerek, genetik kod içerisinde yer alan her bir “harf” veya kökü, bir tür “genetik parmak izi” oluşturmak üzere küresel gen havuzları ile ilişkilendiriliyor. Son olarak her bir parmak izi, uzun zaman için belirli bir lokasyonda bulunmuş olan popülasyonların parmak izleriyle eşleştiriliyor.

Araştırmacılar Dünya’nın her yerinden 600’den fazla insanın kökenini izlemek için GPS algoritması kullandı. Algoritma bu insanların yüzde 83’lük kısmının atasal ülkelerini eşleştirdi ve 1000- 3000 yıl arasına tarihlendirdi.

Güneydoğu Asyalılar ve Tropikal Pasifik Adaları’nda yaşayanlar için algoritma, yüzde 87 oranında atalarının kökenlerinin olduğu adalarla eşleşti. İtalya’nın Sardinya Adası’ndan bir grup insan için algoritma, yüzde 25 oranında, kendi atasal köyleriyle ve 50 km içerisinde kalan köylerle eşleşti.

Karşılaştırma için, araştırmacılar Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından geliştirilmiş, en iyi alternatif algoritmayı kendi verilerinde test ettiler. Yalnızca yüzde 2 oranında insan için atasal kökenin doğru ülkeyi tanımladığını buldular.

Elhaik, son birkaç yüzyıldır önemli demografik değişimler yaşamış olan Bermuda ya da Porto Riko gibi oldukça karışık bir popülasyona sahip yerlerde, genetik testin daha az hassas olduğunu belirtiyor.

Ebeveynleri farklı yerlerden gelen karışık kökenli insanlar için, algoritma, her iki yerin coğrafi olarak orta noktasını öngördü. Algoritmanın, GPS2 olarak adlandırılan gelecek versiyonunda, araştırmacılar, her ebeveynin ülke kökeninin öngörülmesini amaçlıyor.

New York’daki Albert Einstein Tıp Koleji’nden, patoloji, pediatri ve genetik profesörü olan Dr. Harry Ostrer, bu yeni yöntemin ilginç ve oldukça doğru olduğunu, buna rağmen sonuçların doğruluğunu kanıtlamak için, çalışmaların tekrarlanması gerektiğini söyledi.

Önceki İçerikTaze kan gençlik pınarı mı?
Sonraki İçerikKul insan anlayışında kader-kaza, özgürlük-sorumluluk-ceza sorunları