Biliminsanları uzun zamandır cevaplanmayı bekleyen, “Beynimiz sesin yerini bulmada, gürültülü ortamlarda işitmede ve gürültüye karşı korunmada önemli yer tutan kulaklar arası işitme dengesini nasıl sağlar?” sorusuna cevap buldu.
New South Wales Üniversitesi’nde hayvanlar üzerinde yürütülen çalışma, işitme kaybı için yeni bir bakış açısı sağlamak ve koklear implant ve işitme cihazı geliştirmek için bir dönüm noktası niteliğinde. ABD Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırma Konseyi tarafından desteklenen çalışmanın sonuçları Nature Communications dergisinde yayımlandı.
Makalenin başyazarı Prof. Gary Housley, “Ekip olivokoklear işitme kontrol refleksinin arkasındaki biyolojik süreci anlamak için yola çıktı” diyor ve ekliyor: “Kulaklar arası işitme dengesi ve ses ile gürültü arasındaki farkı anlayış şeklimiz, beynin işitsel kontrol merkezi aracılığıyla kulaklardaki kokleaları bağlayan bu kontrol reflekslerine dayanır. Şimdiye kadar bu olivokoklear refleksini neyin tetiklediğini tam olarak anlayamamıştık. İşitmemiz o kadar hassas ki, yere düşen bir iğnenin çıkardığı sesi bile duyabiliriz ve bunu iç kulağımızdaki koklear amplifikatör sağlar. Ses şiddeti arttığında, ideal işitme, ses yeri bulma ve işitme koruması için her kulağa gelen ses, dinamik olarak dengelenmelidir. Bunun için ovlikoklear refleks, koklear amplifikatörü kısar.”
Çalışmanın sonuçlarına göre, kokleanın dışında bulunan, ses titreşimlerini yükseltmeye yarayan işitme aynı zamanda daha önceleri işlevi bilinmeyen, bir grup işitsel sinir lifi aracılığıyla, bu ses yükselticinin dinamik geri beslemeli kontrolü için gerekli olan duyusal sinyalleri beyine iletmeyi de sağlıyor.
Koklear dış işitme kılları ile duyusal lif bağlantısı eksik olan farelerde, bir kulağa verilen yüksek sesin, diğer kulağın işitme hassasiyeti üzerinde hiçbir etkisi olmadığı görüldü. Normal kontrol farelerinde ise, neredeyse anında bir işitme kesilmesi gözlemlendi. Benzer şekilde, olivokoklear refleks normal şartlar altında ses şiddetinin arttığı kulağın işitmesinde hızlı bir azalmaya sebep olur. Bu işitme adaptasyonu da duyusal lif bağlantısı eksik farelerde görülmedi.
Araştırmacılar, insanlarda yaşlandıkça gözlemlenen işitme kaybının bir kısmının dış işitme kılları ile duyusal lif bağlantısının zamanla arızalanması ile ilgili olabileceğini söylüyor.
“Koklear implant ve işitme cihazlarının gürültülü ortamda düzgün işitmeyi sağlayamaması ve ikili çalışamaması çok büyük bir problem oluşturuyor” diyor Prof. Housley. “Amaç iki kulak içindeki koklear implantlerin birbirleriyle haberleşmesi ve beynin mümkün olan en iyi sese ulaşması. Bu araştırma bize bu hedefe yaklaşmakta yardımcı olacaktır.”
Çeviren: Yusuf Can Semerci
Yeditepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Doktora
Kaynak:
http://www.sciencedaily.com/releases/2015/05/150512124134.htm
