Ana Sayfa 141. Sayı Aziz Sancar’la gurur duyduk

Aziz Sancar’la gurur duyduk

459

Geçtiğimiz ay, 2015 Nobel Kimya Ödülünü alan üç kişiden biri olarak Aziz Sancar’ın da adı açıklandığında çok sevindik. Aziz Sancar bu topraklardan çıkan birinin bilimin zirvelerine tırmanabileceğini göstererek bizlere çok iyi geldi; umutlarımızı tazeledi, sevinç ve gurur yaşattı. Kendisini coşkuyla kutluyoruz.

Sancar’ın aldığı 2015 Nobel Kimya Ödülü, hücrelerimizde moleküler düzeyde çalışan üç farklı DNA tamir mekanizmasını ortaya çıkarmış ve bu sayede genetik bilginin nasıl korunabildiğini açıklamış çalışmalara verildi. Tomas Lindahl hücredeki baz çıkarımlı tamir mekanizmasını, Aziz Sancar nükleotid çıkarımlı tamir mekanizmasını, Paul Modrich ise yanlış eşleşme tamir mekanizmasını bulmuşlardı.

Mardin’in Savur ilçesinde, orta gelirli bir çiftçi ailesinin sekiz çocuğundan yedincisi olarak dünyaya gelen Aziz Sancar, ilk, orta ve üniversite eğitimini ülkemizde tamamlamış. İstanbul Tıp Fakültesi mezunu. Nobel Ödülü olasılığını ilerleyen yıllarında gerçekleşebilir kılan eğitiminin altyapısını ülkemizde kazanmış. Sancar’ın eğitim hayatı, Cumhuriyet’in bu alanda yarattığı fırsat eşitliğine, bilime, Aydınlanmaya dayalı eğitim sisteminin başarısının bir tescili gibi. Öte yandan, Nobel Ödülü almasına yol açacak araştırmaları yapma olanağını ne yazık ki ülkemizde değil, ABD’de bulmuş; ne yazık ki ülkemiz bilim yapma arzusu ve azmindeki parlak beyinlerini tutacak bilimsel kurumlar ve akademik ortamlar yaratabilmekten gittikçe daha çok uzaklaşıyor. Üstelik eğitim sistemimiz Sancar’ın öğrenim gördüğü yıllardan çok çok gerilerde; her geçen gün bilimsellikten uzaklaşıp dinsel bir içerik kazanıyor; iyi bir eğitim daha çok özel okullarda aranan, dolayısıyla ancak bunu karşılayabilecek gelir düzeyindeki insanların ulaşabildiği bir nitelik halini almış durumda. Bilimsel, laik, parasız, fırsat eşitliğine dayalı bir eğitim mücadelesi, bilimsel gerçeklerin peşinde, bilimsel araştırmaya tutkuyla bağlı insanlarımızı kaybetmemek için de önemli. Aziz Sancar, bu yolda ışıklarımızdan oldu; kendisini bu önemli başarısından ötürü tekrar kutluyoruz. İlerleyen sayılarımızda Sancar’ın bilimsel çalışmalarını anlatan geniş ve özgün yayınlar yapmayı planlıyoruz.

***

Acı olaylar da yaşadık geçtiğimiz ay. Değerli edebiyatçımız Sennur Sezer’i, usta oyuncumuz Levent Kırca’yı kaybettik. Ve 10 Ekim’de Ankara’daki barış mitingine yapılan bombalı saldırıda, Türkiye tarihinin bu en büyük faşist katliamında 102 canımızı yitirdik. Başımız sağ olsun deyip geçemiyoruz. Acımız büyük, henüz şoktayız belki, ama kendimize geleceğiz, mücadele azmimizi daha da bileyecektir bu olay.

***

Bu sayının kapak dosyası Gılgamış Destanı’nın yeni okunan dizeleri. Elimizde hazır olan başka dosyalar vardı, ama böylesine önemli bir olayın hır gür içinde küçük bir haber olarak geçip gitmesini istemedik. Tarihin bu en eski yazılı metnine, yeni ortaya çıkarılan bir tabletle onlarca dizelik bir katkıyı, özellikle bu coğrafyada yayımlanan bir bilim dergisi kapaktan görmelidir diye düşündük.  Tableti bizzat tanımlayıp okuyan araştırmacıların makalesi ile Alâeddin Şenel’in yeni dizeleri yorumlayan ve destana katkısını değerlendiren yazısını ilgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz.

***

Logicomix hediyeli abone kampanyamız bu ay da devam ediyor. Bu enfes çizgi romanı edinmeyen ve Bilim ve Gelecek’e abone olmayan kalmasın…

TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı 8-15 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek. Bilim ve Gelecek eski-yeni kitapları ve dergileriyle fuarda yerini alacak. 2. Salon 213-D nolu standımıza tüm okurlarımızı bekliyoruz.

Dostlukla kalın…

Önceki İçerikArktik buzullarında maceralı bir hayat: Louise Arner Boyd
Sonraki İçerikMars’ta su var!