Ünlü Alman kimyacı Fritz Haber, yaşamı trajedilerle dolu bir biliminsanıdır. 200 atmosfer basınç altında amonyak bireşiminin olanaklı olduğunu ortaya koyarak bol ve ucuz yapay gübre yapımının yolunu açan Haber, bu buluşunun döneminin tröstleri tarafından üretime sokulmasıyla çok zengin olur.
Kimyasal silahların babası
Tam şöhret, para ve mevki kazanmışken Birinci Dünya Savaşı patlar. Bilindiği gibi bu savaş “kimya savaşı” olarak anılır. Hırslı Haber’i Almanların başlattığı kimyasal savaşın başında görüyoruz. On binlerce kişi, Haber’in geliştirdiği klor, fasben ve hardal gazı bombaları ile acılar içinde ölür.
Üstüne üstlük 1918’de Haber’e amonyak buluşu dolayısıyla Nobel Kimya Ödülü verilmiş ve bu ödül büyük protestolara yol açmıştır.
Eşinin intiharı bile durduramıyor
Haber’in kimyager eşi Clara Immerwahr, kocasının büyük bir vurdumduymazlıkla kimyasal silah yapımını sürdürmesi üzerine, bu durumu kaldıramayarak intihar eder. Haber’in Belçika’daki ilk zehirli gaz saldırısından sonra eve döndüğü gün, Immerwahr kocasının silahını göğsüne dayayarak hayatına son vermiştir.
Bu bile Haber’i durdurmaz; o artık Almanların “Ulusal Kahramanı” olmuştur.
Onun da büyükannesi Yahudi!
Savaş biter, yıllar geçer. 1933’te Naziler iktidara gelir ve Haber çalıştığı enstitüdeki Yahudileri işten atmaya zorlanır. “Ben, kırk yılı aşkın süredir birlikte çalıştığım kişileri zekâ ve karakterlerine göre seçerim, büyükannelerinin kimliğine bakarak değil” diye yanıt verir.
Fakat Naziler kararlıdır. Kısa sürede Haber’in büyükannesinin de Yahudi kökenli olduğu ortaya çıkıverir! 15 yıl öncesinin “Kahraman Haber”i, artık “Yahudi Haber” olmuştur.
İngiltere’de de barınamıyor
Haber İngiltere’ye kaçmak zorunda kalır. Yani geliştirdiği kimyasal silahlarla on binlercesinin ölümüne neden olduğu insanların ülkesine… Doğal olarak pek sıcak karşılanmaz. Öyle ki, atom kuramını geliştirenlerden ünlü İngiliz fizikçi Rutherford, onun elini sıkmak zorunda kalmamak için ortak çağrıldıkları yerlere gitmez.
İngiltere’de de barınamayan Fritz Haber, İsviçre’ye göçer. 1934 yılında büyük bir psikolojik çöküntü içinde orada ölür. 20 yıl önce intihar eden eşinin yanına gömülür.
Müthiş derslerle dolu trajik bir yaşam!
Kaynak
Ö. Kuleli ve O. Gürel, Kimya Güzeldir, Nar Yayınları.