Ana Sayfa Bilim Gündemi 1600 yıllık mozaik, İncil’de geçen Musa’nın iki casusunu betimliyor

1600 yıllık mozaik, İncil’de geçen Musa’nın iki casusunu betimliyor

2094
0

İsrail’in kuzeyindeki 1600 yıllık bir sinagogda İncil’de geçen iki casusun “Vaat Edilmiş Topraklar”a yaptıkları seyahati betimleyen mozaikler bulundu.

Mozaikte, iki casus sırığa sarılmış halde üzüm salkımı taşımakta. Bu sahnenin Tanah’ın (İbrani İncili) Sayılar Kitabı’ndaki bir bölüme gönderme olması muhtemeldir, zira söz konusu pasajda Musa, meşhur kahraman Yuşa da aralarında olmak üzere 12 casustan Kenan Diyarı’nı gezmelerini ve bölgede yaşayan insanları, toprağın verimli olup olmadığını, meyvelerin lezzetini araştırmalarını ister (Sayılar 13:17-13:23).

Bu casuslardan ikisi, İncil’in Yeni Uluslararası Versiyonu’nda, Sayılar 13:23’ün çevirisine göre, “üzerinde bir salkım üzüm bulunan bir dalı kestikten hemen sonrasında, nar ve incirlerle de birlikte bu dalı taşırlarken” betimlenmişlerdir.

Babil kulesinde bir marangoz betimi (foto: Jim Haberman).

Bu örnek İsrail’in Galile bölgesinde bir antik Yahudi yerleşmesi olan Huqoq’taki sinagogda arkeologlar tarafından açığa çıkarılan çok sayıdaki mozaiğin arasında yer alıyor. Buluntuların yoğunluğu ve eserlerdeki detay işçiliği, MS 5. yüzyılda yerleşmenin Hıristiyan Roma yönetimi altındayken ne kadar gelişkin olduğunun da işareti.

Chapel Hill Kuzey Karolina Üniversitesi öğretim üyesi ve kazı başkanı Jodi Magness, yaptığı açıklamada, “Huqoq sinagogunda ortaya çıkan bu mozaikler söz konusu dönem Yahudi inancı hakkında bildiklerimizi değiştirici nitelikte. Antik Yahudi sanatında insan betimi kullanılmadığı yaygın olarak kabul gören bir düşüncedir. Bununla birlikte, figürlü sahnelerle dolu olan bu renkli mozaikler, geç Roma – erken Bizans döneminde Yahudi dünyasındaki canlılık ve çeşitlilik kadar, zengin bir görsel kültüre de işaret ediyor.” diye konuştu.

Magness’in ekibi mozaiklere ilk olarak 2012 senesinde rastladı. O yıldan bu yana, İsrail Antik Eserler Müdürlüğü ve Tel Aviv Üniversitesi’nden arkeologların da katılımıyla her yaz yeni mozaiklere ulaşıldı. Sinagogdaki mozaikler; filler, Eroslar hatta Büyük İskender’in yanı sıra Nuh’un gemisi, Kızıldeniz’in ikiye ayrılması ve Babil Kulesi gibi İncil’de yer alan betimlemeleri içeriyor.

Magness, bu yılki çalışmaların kuzey nefindeki mozaikler üzerinde yoğunlaştığını ve bu sayede de üzüm dalını taşıyan casus betimine ulaştıklarını belirtti. Hemen bu mozaiğin yakınındaki yazıtlı bir parçada hayvan güden bir genç betimlenmiş olup yazıt ise “küçük bir çocuk onlara öncülük etmelidir” şeklinde okunmuş.  Bu betim İşaya 11:6’da geçen bir anlatım ile örtüşüyor.

Güney nefin kuzey ucunda bulunan İbranice yazıtlı bir parçada da “Amen selah” yani “sonsuza dek Amin” yazıyor.

Sinagogda bulunmuş, İbrani aylarından Tevet, oğlak burcu olarak betimlenmiş (foto: Jim Haberman).

Magness, Live Science dergisine verdiği röportajda, söz konusu dönem sinagoglarında İncil’e dair betimlemeler olmasının alışılagelmiş olduğunu söylerken kendi buluntularının çeşitliliğinin yeni bir durum olduğuna da değiniyor: “İsrail’de bu kadar yoğun bezemeli başka bir sinagog bulunmamakta. Bburadaki betimlerin pek çoğu da yalnızca bu sinagogda ele geçti.”

Magness’a göre mozaikler, sinagogu canlandırmak adına yapıldığı kadar, okuma yazma bilme oranının çok düşük olduğu dönemlerde eğitici bir amaç da taşımaktaydı. Bu hikâyeleri görerek İncil hakkında fikir sahibi oluyorlardı.

Mozaikler aynı zamanda politik bir amaç da taşımış olabilir. Yahudiler ve Hıristiyanlar aynı miras üzerinde yani İsrail’in gerçek sahibi olmakta hak iddia ediyorlardı. Magness’ın da belirttiği üzere, “miras hakkı iddia etmenin bir yolu da dini mimariyi böylesi sahnelerle bezemektir”.

Kaynak:

1) https://www.livescience.com/63029-israel-mosaics-two-spies.html