Ana Sayfa Bilim Gündemi Başkalarının ayak seslerini duyabilirken kendimizinkini nasıl duymazdan geliyoruz?

Başkalarının ayak seslerini duyabilirken kendimizinkini nasıl duymazdan geliyoruz?

639
0

Biliminsanları, farelerin kendi ayak izlerini görmezden gelmek için kullandıkları sinirsel süreçleri ortaya çıkardı. Bu keşif, müzik yapmayı ve oynamayı nasıl öğrendiğimize dair yeni bilgiler sunuyor.

Nature dergisinde yayımlanan araştırmada, New York Üniversitesi Nöral Bilimler Merkezi’nde yardımcı doçent ve derginin önde gelen yazarlarından biri olan David Schneider, “Kişinin kendi ayak seslerini görmezden gelebilme yeteneği, hafızaya almayı ve hatırlamayı ve bazı mükemmel hesaplamaları yapmayı gerektirir” diyor ve ekliyor: “Bunlar, nasıl konuşulacağını ya da bir müzik aleti çalmayı öğrenirken yaptığınız sesleri tanımak gibi diğer, daha önemli ses üretme davranışları için yapı taşlarıdır.”

Fareler yürürken ve ses çıkarırken bile, üzerlerinde sürünen bir kediyi dinlemek zorundadırlar.

Duke Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yürütülen araştırma, daha büyük sinirsel fenomenleri anlamak için bir araç olarak, genellikle kendi ayaklarımızın sesinin farkında olmadığımız sezgisine odaklandı. Bu davranış, kişinin kendi hareketlerinin sesini daha büyük çevrelerinkiyle bağlantılı olarak izleme, tanıma ve hatırlama yeteneğini nasıl ortaya koyduğunu gösterir.

Beynimizin, hareketlerimizden kaynaklanan sesleri nasıl tahmin ettiği bilinmiyor

Schneider, “Bu hareketle ilgili sesleri çevresel seslerden tahmin etme ve ayırt etme kapasitesi, normal işitme için kritik öneme sahiptir. Ama beynimizin, hareketlerimizden kaynaklanan sesleri önceden tahmin etmeyi nasıl öğrendiği büyük ölçüde bilinmemektedir.” diyor.

Bunu keşfetmek için Schneider ve meslektaşları, Janani Sundararajan ve Duke’s Tıp Okulu’ndaki Richard Mooney, fareler için bir “akustik sanal gerçeklik sistemi” tasarladılar. Burada biliminsanları, hayvanların nöral aktivitesini izleyerek, harekete bağlı sesleri bastırmayı öğrenen nöral devre mekanizmalarını tanımlamalarına izin veren bir koşu bandı üzerinde yürüyen farelerin seslerini kontrol ettiler.

‘Akustik sanal gerçeklik sistemi’

Çalışmalar sonucunda genel olarak, nöral fonksiyonda bir esneklik buldular; fareler kendi ayak seslerini görmezden gelmelerine izin veren ayarlanabilir bir “duyusal filtre” geliştirdi. Buna karşılık, bu onların çevrelerinden kaynaklanan diğer sesleri daha iyi tespit etmelerini sağladı. Schneider, “Fareler için bu gerçekten önemli. Onlar av hayvanlarıdır, bu yüzden yürürken ve ses çıkarırken bile, üzerlerinde sürünen bir kediyi dinlemek zorundadırlar” diyerek buna ilişkin bir değerlendirmede bulundu.

Kişinin kendi hareketlerinin seslerini görmezden gelmesi ve bunları önceden tahmin etme yeteneği, konuşma veya müzik çalma gibi daha karmaşık insan davranışları için de önemlidir.

“Konuşmayı ya da müzik yapmayı öğrendiğimizde, bir piyanoda tuşlara basmaya hazırlandığımızda olduğu gibi, duyduğumuz sesleri tahmin ediyoruz ve bunu duyduğumuz şeyle karşılaştırıyoruz” diyor Schneider ve ekliyor: “Biz, konuşurken ya da müzik yaparken beklenti ve deneyim arasındaki uyumsuzlukları kullanıyoruz ve zamanla iyileşiyoruz çünkü beynimiz bu hataları en aza indirmeye çalışıyor.”

Schneider, “Beyindeki aşırı aktif tahmin devrelerinin, şizofreni ile ilişkili ses benzeri halüsinasyonlara yol açtığı düşünülürken kişinin eylemlerinin sonuçlarını öğrenememesi otizmde olduğu gibi zayıflatıcı sosyal felce neden olabilir. Beynin normal olarak kendiliğinden oluşturulmuş sesler hakkında tahminleri nasıl gerçekleştirdiğini anlayarak, geleceği tahmin eden büyüleyici bir yeteneğin anlaşılması ve beynin hastalık sırasında nasıl kırıldığının daha iyi anlaşılması için bir fırsat yaratıyoruz.” diyor.

Kaynak

1) https://www.sciencedaily.com/releases/2018/09/180912133507.htm