Ana Sayfa Bilim Gündemi Yıllarca bitkisel hayatta kalan hastanın, olağanüstü bir yöntemle bilinci açıldı

Yıllarca bitkisel hayatta kalan hastanın, olağanüstü bir yöntemle bilinci açıldı

8475

Eric LeRod, Fransa’nın Lyon kenti yakınlarında yer alan tarihi Perouges kasabasının yakınlarında, ailesinin sahibi olduğu bir üzüm bağında yaşıyordu. Ona sorsanız dünyanın en muhteşem kasabası ve bağ bahçeleridir.

Henüz 20 yaşındayken, yeni aldığı ehliyetinin kutlamasını yapmak üzere, hayli karizmatik bir şarap yapım ustası olan babası Mösyö Jean LeRod’dan arabasını ödünç alır. Perouges kasabasının yıllık 3 Silahşorlar Festivaline de katılıp bir hayli içerler. Dönüşte arkadaşlarını, kafası hayli kıyak olmasına rağmen evlerine bırakan Eric, ışıkları seçilen bağ evlerinin yolunu tutar. Bir anda evin ışıklarını giderek karartan dev bir baykuşun arabanın ön camına hızla çarpmasıyla yol üzerindeki taş köprünün üzerinden 3 metre aşağıdaki dereye uçar. Zaten hiç alışamadığı emniyet kemerini takmadığı için önce ön cama kafasını çarpar sonra da sürücü kapısına belini vurur. Bilincini kaybeder, komaya girer, ardından bitkisel hayata. Ve tam 15 yıl orada bekler.

Bu 15 yıl boyunca umutlarını Eric’in doktoru Dr. de Somme’un söylediği tek bir cümleye bağlamışlardı: “Teknoloji çok hızlı bir şekilde bu tip durumların üstesinden gelebileceğimiz bir yöne ilerliyor, tahminimce tıp ve nörobilim bitkisel hayatlara 5 yıl içinde son verecek çareyi bulacak.”

Dr. de Somme gençlik yıllarında alkolle mücadele etmişti. Ama Eric’in ailesine şu sözü vermişti: “Bir gün olur da Eric uyanırsa sizinle şaraplarınızdan bir kadeh içeceğim.”

Bekledikleri telefon, etrafı sarı-kırmızı renk cümbüşüne boğan, güzel Lyon sonbaharının bir Cumartesi gününde gelir: “Marie hemen Eric’i hazırlayın. Kaçırılmayacak bir fırsat doğdu. Ambulansı yolluyorum. Detayları hastanede konuşalım.”

Lyon’da çalışan bir nörobilim merkezi tehlikeli ama umut vaat eden bir deney için kapsamlı bir araştırma sonucunda Eric’i bulmuştu. İşlerini şansa bırakmak istemeyen araştırma ekibi çalıştıkları alanın talihe değil somut verilere, başarılı deneylere ve uyanan hastalara ihtiyacı olduğunun bilincinde uzun bir araştırma sonucunda ona ulaşmıştı.

Deneyin başlamasından sonra günler geçer. 34. günde Marie LeRod yeni toplanmış üzümlerin, sıkım işlemine göz atarken kızı ona bir telefon olduğunu söyler.

Arayan Dr. De Somme’dur. Koşarak ahizeyi alır: “Marie, o nefis kokulu Şiraz şarabınızdan açın haydi. Bir kadeh, hatta bir şişe içmeye geliyorum!”

Bu hasta nasıl uyandı?
Yukarıdaki kurgu hikâye sizi olayın içine biraz daha çekmek için yazıldı. Aşağıda okuyacağınız gibi, olayın gerçek kahramanlarıysa hem bilim adına hem de insanlık adına büyük bir adım attılar.

Normalde 1 yıldan fazla bitkisel hayatta kalan hastaların bilinç kazanma şansları çok azdır. Bilinç ve işlevsel durumu aynı anda düzelerek uyananlara ise tıp mucize kabilinden bakmaktadır.

Nörobilimin hayli yeni ve deneysel bir alanında çalışan Fransız bir bilim ekibi, beyni vücudun diğer bölgelerine, ta bağırsaklara kadar bağlayan ve organlara parasempatik motor sinyalleri ileten 10. kafa siniri olan Vagus sinirini, göğüs içine takılan elektrotlar sayesinde düzenli olarak uyaran bir aparat geliştirmişlerdi. Yapmak istedikleri, hikâyede Eric olarak anılan, bitkisel hayattaki hastaya zorlu bir ameliyatla bu aleti ve elektrotları takmak, en az bir ay boyunca da düzenli olarak vagus sinirini uyararak onunla çalışmaktı.

Böylece ilk aşamada hastanın bilinç durumunu düzelterek, görsel ve/veya işitsel uyaranlara yönelik istemli hareketlerin başlaması ve çevre ile iletişimin kurulabilmesi amaçlanmıştı.

Hastanın beyninde geçirdiği trafik kazasından dolayı çok büyük bir hasar bulunduğu için zaten hemen yürümesi ve konuşması beklenmiyordu.

“Her ne olursa olsun bundan daha kötüsü olamaz.”, diyen hastanın annesinin onayı ve desteğiyle ameliyat başarılı şekilde yapılır ve denemeler başlar.

Sağdaki sıcak renkler planlı hareketlerden, mekânsal algılamadan ve dikkatten sorumlu beyin bölgeleri arasında, vagus sinir uyarımını takiben bağlantıdaki artışı gösteriyor.

Deneyle ilgili özet okumak isteyenler buraya göz atabilirler. Deney sonuçları ve ileri okuma için kaynakçaya bakabilirsiniz.

Bundan sonra olanlar hayatını nörobilime adamış yılmaz bir bilim kadını ve ekibinin, bilim tarihine geçen olağanüstü başarı hikâyesidir.

Hayatını nörobilime adayan bir bilimkadını: Angela Sirigu
Fransa, Lyon’daki Bilişsel Bilimler Enstitüsü Yöneticisi (Institute Of Cognitive Science – Marc Jeannerod), bol ödüllü nörobilim kadınlarından aslen İtalyan olan Angela Sirigu ve ekibi, hikâyemin gerçek kahramanlarıdır.

Eylül 2017’de tüm dünyada büyük yankı uyandıran, kısaca VSN Deneyi olarak anılan bu deney başarıyla sonuçlanmış olsa da onlar işlerinin daha yeni başladığının bilinciyle disiplinden hiç kopmadan çalışmaya devam ediyorlar.

Dr. Angela Sirigu.

Bir aylık bir çalışma sonucunda hikâyede Eric olarak anılan hastası gözlerini açar ve 15 yıldan beri ilk defa tepki verir. Yıllardır ara sıra açılsa da gözlerini boşluğa diken deneyin kahramanı, ilk defa gözlerini insanlara doğru diker. Bunu gören Dr. Sirigu hastanın yüzüne doğru eğilir. Tam o anda bilinçli birinin yapacağı gibi hastası irkilerek gözlerini fal taşı gibi açar.

Bu çok sevindirici gelişmeden sonra Sirigu ve ekibi için en anlamlı an, hastanın en sevdiği Fransız şarkıcı Jean-Jacques Goldman’dan bir müzik dinlettikleri anmış. Çünkü o an hasta gözyaşlarıyla tepki vermiş. İşte bu duygusal tepki deneyin olması gereken şekilde başarıya ulaştığının göstergesi olmuş.

“O bizim ilk göz ağrımız. Bebeğimiz gibi. Çünkü uyandırmayı başardığımız ilk hastamız. Ona çok bağlandık. Bizim için hep çok özel bir yeri olacak. Ona, ailesine ve özellikle annesine minnet borçluyuz!” diyor Dr. Sirigu.

Hayatını bilime adayan böylesi insanların hepimize, ama öncelikle çocuklarımıza ilham olması gerekiyor. Onların hayatlarını öğrenmeli, okullarımızda okutmalıyız. Dünya çapında işlere imza atan bilim adamlarımızın heykellerini meydanlarımıza dikmeliyiz.

Daha aydınlık bir dünya için bilimle kalın, hoş kalın!

Kaynaklar

1) Martina Corazzol, Guillaume Lio, Arthur Lefevre, Gianluca Deiana, Laurence Tell, Nathalie André-Obadia, Pierre Bourdillon, Marc Guenot, Michel Desmurget, Jacques Luauté, and Angela Sirigu, Restoring consciousness with vagus nerve stimulation, Current Biology, 2017, Eylül: 10.1016/j.cub.2017.07.060

2) Makale (2017), Consciousness ‘restored’ using nerve stimulation, Medical News Today https://www.medicalnewstoday.com/articles/319529.php

3) Video (2017), Vagus nerve stimulation: Man in 15-year vegetative state responds to nerve stimulation – TomoNews, Youtube, https://www.youtube.com/watch?v=VpPbKfHTfaA

4) Angela Sirigu’nun diğer araştırmaları, Research Gate, https://www.researchgate.net/scientific-contributions/2081962855_Angela_Sirigu

Önceki İçerikBitkilerin evrim ağacını destekleyen fosil serileri yok mu?
Sonraki İçerikGenomdaki duplikasyonlar türlerin evrimine yol açıyor