Çinliler savaş hilelerinin üstadıdırlar. Tarih boyu geliştirdikleri savaş hilelerini madde madde sıralayan ve özel öyküleriyle açıklayan kitaplar vardır. “36 Strategem”i (strategem, savaş hilesi olarak çevrilebilir) anlatan kitaplar bilinir. İşte bu strategemlerin en ünlülerinden biri “Doğuda gürültü etmek, batıda saldırmak” adını taşır. Bu hilenin kullanıldığı pek çok öykü vardır.
Trampetlere kanma!
Doğu Han Hanedanı Çağı’nın (MS 25-220) sonlarına doğru imparator Zhu Jun, “Sarı Türbanlılar” (Sarı Yeleklilerin ataları!) adıyla anılan isyancıların üslendikleri Yuan kentini kuşatır. İsyancıların kentin batı yakasını savunmaya ağırlık verdiklerini öğrenir. Trampetçileri ve bir birliği kentin batı kapısı önüne gönderir. Tüm savaş trampetlerinin olanca gürültüyle çalınmasını emreder. Aynı anda şimşek hızıyla kuzey yakasına ana kuvvetleriyle saldırır. Böylece fazla bir direnişle karşılaşmadan kenti alır.
Devrimciler de kullanır
Savaş hilelerini egemenler isyancılara karşı kullanır da, isyancılar egemenlere karşı kullanmaz mı? Ezilenler de yenile yenile yenmeyi öğrenirler. Çin devrimi sırasında, 4. Devrimci Köylü Ordusu Komutanı Zhu De, Yongxin kentini almak ister. Ama kentte güçlü bir Guomindang birliği vardır.
Zhu De birliklerini, görünüşte Hunan eyaletindeki Gaolong’a saldırmak üzere harekete geçirir. Guomindang ordusu da onları imha amacıyla takip eder. Zhu De, yolda birdenbire birliklerinin yarısını Gaolong’a gönderirken, diğer yarısıyla uzun bir yay çizerek, 150 millik zorlu bir yürüyüşten sonra Yongxin kenti kıyısına gelir ve kenti kolayca alır.
Bu arada ekleyelim: Çin devrimi lideri Mao Zedung da bir strategem ustasıdır. Komünistler bir yandan 36 strategemin çoğunun “feodal döküntüler” olduğunu söylemişlerdir ama devrim sırasında onlardan bolca yararlanmışlardır. Bir ara Mao Zedung’un yazılarında değinilen strategem kullanımı örneklerinden söz ederiz.
Gülme komşuna gelir başına
Aynı savaş hilesini Napolyon da kullanmıştır. 1798’de Mısır’a karşı sefer planladığında, casusları İngilizler arasında, Fransız donanmasının İrlanda’yı işgal etmek üzere yola çıktığı söylentisini yayarlar. Bunun üzerine İngiliz amirali Nelson, Akdeniz’deki Fransız donanmasının yolunu kesmek üzere Cebelitarık Boğazı’nı tutar. Napolyon da hiçbir saldırıya uğramadan, güle oynaya Mısır’a yelken açar ve Mısır’ı alır.
Gülme komşuna gelir başına! Aynı Napolyon Rusya seferi sırasında Rusların benzer hilelerinin kurbanı olur ve kepaze olup geri dönmek zorunda kalır.
Masa tenisinde ve futbolda…
Çinli masa tenisi oyuncuları da aynı savaş hilesini maçlarında uygularlar. Çinli oyuncular servis atışı sırasında topu kule boyu yükseğe fırlatırlar. Rakip oyuncu bu topu izlemeye kalkınca karşı hamleye yönelteceği dikkati dağılır. Bilindiği gibi Çinliler masa tenisinde bir numaradır.
Futbolda da aniden uzun diyagonal paslar atıp oyunun yönünü değiştirerek rakibi avlamak önemli bir hücum taktiğidir. Elbette bu pasları isabetli atabilecek kalitede oyuncuların bulunması gerekir. Messi’yi izleyenler onun bu taktiği nasıl başarıyla uyguladığının şahididir. Ronaldinho da bir yöne bakıp ters yöne attığı paslarıyla ünlüydü. Jürgen Klopp’un Liverpool’u da özellikle bu taktiği kullanarak Guardiola’nın yenilmez Manchester City’sine üstünlük sağlamıştı (son maçta beceremediler ama).
Neyse, siz siz olun fazla gürültüye hemen aldanmayın. Asıl tehlike başka yönden geliyor olabilir.
Kaynak: Harro von Senger, Savaş Hileleri, Çev. Metin Özbalta, Anahtar Kitaplar, Mayıs 1996)