Dünya Kardiyoloji Kongresi ve ESC Kongresi öncülüğünde yapılan çalışmalar, insan vücudunda bulunan mikroorganizmaların kalbimizde bulunan koroner plakların dengesizleşmesine neden olduğunu ortaya çıkardı. Böylece mikroorganizmaların kalp krizinin gelişmesine katkıda bulunabileceği ortaya koyulmuş oldu.
Konuya ilişkin çalışma, bağırsak bakterilerinden farklı olarak kalbimizdeki koroner plaklarda bulunan bakterilerin, proinflamatuar (iltihaplanma yapıcı) özellikte olduğunu gösterdi. Ayrıca araştırma, akut koroner sendrom hastalığına sahip kişilerin bağırsak mikroorganizmalarında farklı bakterilerin yer aldığını da işaret etti.
Beslenme biçimi, sigara kullanımı, zehirlenme, yaş ve ilaç kullanımı hücrenin fizyolojik işleyişinde, bağışıklık sisteminde ve canlı metabolizmasında oldukça büyük bir öneme sahip durumda. Geçmiş çalışmalar, bu etkilerin bağırsaklarımızda bulunan mikroorganizmaların aracılığıyla gerçekleştiğini işaret etmekteydi. Bu çalışmada ise biliminsanları, mikrobiyotanın koroner plakların denge halinin ortadan kalkmasında neden olup olmadığının araştırdı.
Çalışmaya akut koroner sendromlu 30 hasta ve stabil angina hastalığına sahip 10 kişi dahil edildi, ikisi de birer kalp hastalığı olan bu iki durumda da mikroorganizmaların rolü değerlendirildi. Araştırmacılar dışkı örneklerinden bağırsak bakterilerini izole ederek bu bakteriler üzerinde çalışmalarda bulundular. Koroner plaklarda bulunan bakteriler, balon anjiyoplastisi yoluyla analiz edildi. Çalışmaya katılan kişilerin dışkılarında gözlenen mikrobiyota ile koroner plaklardan elde edilenlerin karşılaştırılması, iki bölgede de farklı bir kompozisyon olduğunu ortaya çıkardı. Dışkılardan elde edilen bakteriler, daha heterojen bir bileşime sahipti ve Bacteroidetes ve Firmicutes bakterileri bu bölgede yüksek oranda bulunuyordu. Koroner plaklardan elde edilen bakteriler ise daha farklı özelliklere sahipti. Proteobacteria ve Actinobacteria bakterilerinin daha yoğunluklu olarak taşındığı koroner plaklardaki bu bakterilerin proinflamatuar özellik taşıdıkları da ortaya çıkarıldı.
Bu alanda çalışma yürüten Eugenia Pisano, konuya ilişkin açıklamalarda bulunarak “Bu bakterilerin koroner plaklarda tutulması, iltihaplı bir tepkiye neden olabilir ve bu nedenle kalbin işleyişinde çeşitli sorunlar oluşabilir” dedi. Çalışma sırasında yapılan analizler, iki farklı hasta grubunun bağırsak mikrobiyotasındaki farklılıkları da ortaya koydu. Akut koroner sendrom hastalarının bağırsak mikrobiyotasında Firmicute, Fusobacteria ve Actinobacteria’lar yüksek oranda bulunurlarken; stabil angina hastalığına sahip olan kişilerde Bacteroidetes ve Proteobacteria bakterileri daha yüksek oranda gözlendi.
Pisano konuya ilişkin açıklamalarına devam ederek “İki farklı hastalığa sahip insanların bağırsak mikrobiyomlarında farklı bakterilerin yer aldığını gözlemledik. Bu bakteriler tarafından ortama yayılan farklı kimyasalların etkisiyle kalpte koroner plak stabilitesi bozulabilir. Bu duruma bağlı olarak da kalp krizi tetiklenebilir. Bu kimyasalların içerdiği metabolitlerin plaklarda dengenin bozulmasına neden olup olmadığına ilişkin çalışmalar sürmeli” dedi. Bu noktaya dikkat çekerek çalışmanın önemini vurgulayan Pisano, bakterilere dair çeşitli analizler yoluyla hastalıklar oluşmadan önce veya hastalık seyri kötüye gitmeden önce teşhis konulabileceğini ifade etti.
Kaynak: https://medicalxpress.com/news/2019-08-microbes-role-heart-onset.html