Ana Sayfa Bilim Gündemi Mikrobiyom bileşenleri, kanser hücrelerine saldırarak tedavinin gücünü artırıyor

Mikrobiyom bileşenleri, kanser hücrelerine saldırarak tedavinin gücünü artırıyor

498

Bağırsak bakterilerinden hangisi, bağışıklık sistemimizin kanser hücreleri ile savaşmasına yardımcı olur? Biliminsanları bu bakterileri ve bakterilerin bunu nasıl yapabildiğini keşfetti. Keşif, vücudun bağışıklık yanıtını güçlendirmeye yardımcı bir tür kanser tedavisi olan immünoterapinin neden sadece bazı durumlarda işe yaradığının anlaşılmasını sağlayabilir.

Science dergisinde yayımlanan çalışma, immünoterapiyi mikrobiyal terapi ile birleştirmenin, bazı kanser türlerinde tümörü tanıma ve kanser hücrelerine saldırabilme yeteneğini artırdığını gösterdi. Vücut ile mikrobiyom arasındaki ilişki konusunda uzman biliminsanlarından Kathy McCoy ve ekibi, araştırmalarında hastalıkları tedavi etmek için mikrobiyomun gücünden yararlanmaya odaklanıyor. McCoy, bakterilerin bağışıklık sistemini düzenlemede oynadığı rolü daha iyi anlamanın önemine dikkat çekiyor: “Yakın zamanda yapılan araştırmalar, bağırsak mikrobiyotasının anti-tümör bağışıklığını olumlu yönde etkileyebileceğine ve belirli kanser türlerinin tedavisinde immünoterapinin etkinliğini artırabileceğine dair güçlü kanıtlar sağladı. Ancak bakterilerin bunu nasıl yapabildikleri hâlâ bilinmiyor. Bazı bakterilerin, vücudun kanserli hücrelere saldıran ve onları yok eden bağışıklık askerleri olarak bilinen T hücrelerinin yeteneğini nasıl geliştirdiğini gösterebildik.”

Araştırmacılar ilk olarak immünoterapi ile tedavi edilen kanser hücreleri ile ilişkili bakteri türlerini belirledi. Araştırma, immünoterapinin işlev görmesi için belirli bakterilerin gerekli olduğunu ortaya koydu. Bu işlemle birlikte tümörlerde küçülme görüldü. Bu bakterileri almayan deneklerde immünoterapinin hiçbir etkisi olmadığı raporlandı. Çalışmanın katılımcılarından olan Dr. Lukas Mager, “Seçilen bakterilerin inosin adı verilen küçük bir molekül ürettiğini bulduk. İnosin, T hücreleriyle doğrudan etkileşime girer ve immünoterapi ile birlikte, bu tedavinin etkinliğini artırır, bazı kanser türlerinde tüm kanser hücrelerini yok eder” açıklamalarında bulundu. Araştırmacılar, çalışanın devamında bu durumun başka kanser türleri için de geçerli olduğunu keşfetti. Fareleri kullanarak yapılan çalışmanın ardından biliminsanları, insanlardaki değişimleri incelemek için bir sonraki adıma geçecek.

McCoy, “Mikropların immünoterapiyi nasıl geliştirdiğini belirlemek, mikropları da içerebilen ve anti-kanser özelliklere sahip tedavilerin tasarlanması açısından oldukça önemli. Mikrobiyom, her gün içimizde ve çevremizde yaşayan milyarlarca bakterinin benzersiz bir koleksiyonudur ve edindiğimiz bu yeni bilgiyi, anti-kanser tedavisinin etkinliği ile güvenliğini artırmak ve kanser hastasının hayatta kalmasını sağlamak için nasıl kullanabileceğimizi anlamanın ilk adımlarını atıyoruz” dedi.

Kaynak: https://medicalxpress.com/news/2020-08-microbiome-role-cancerous-tumours.html

Önceki İçerikDinler mi evrensel, Modernite mi?
Sonraki İçerikKuşlarda kafatası şekil ve boyut çeşitliliği, dinozorlardakine kıyasla çok daha uzun bir evrimsel sürecin ürünü
İstanbul Üniversitesi'nde Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde okuyorum. Evrim, Populasyon Genetiği, Moleküler Ekoloji ve Entomoloji alanlarıyla ilgiliyim. Bu alanların yanı sıra müzik ve tiyatro ile de ilgileniyorum.