Ana Sayfa Bilim Gündemi Denisovalılar nasıl görünüyordu, nasıl yok oldular?

Denisovalılar nasıl görünüyordu, nasıl yok oldular?

1691

Denisovalılar, Sibirya ve Doğu Asya’da yaşamış, modern insanın akrabası olan, yok olmuş bir türdür. Bazı uzmanlar Denisovalıların cinsimizin (Homo) tümüyle yeni bir türü olduğunu tartışırken, kimileri onların sadece doğulu Neanderthaller olduğunu düşünmektedir.

Bugüne dek oldukça az Denisovalı fosili keşfedildiğinden, ne yazık ki gezegenimizde tam olarak ne zaman dolaştıklarını bilmek oldukça zor. Bununla beraber, elimizdeki fosiller Denisovalıların 50 bin ila 200 bin yılları arasında Güney Sibirya’daki Denisovalı mağarasına yerleştiklerine işaret ediyor. Dahası, Tibet platosunda bir mağarada keşfedilen kısmi bir Denisovalı alt çene kemiği gösteriyor ki Denisovalılar bölgede en az 160 bin yıl öncesinde vardı.

Bu bulgulara göre Denisovalılar, Neanderthallerin ve hatta (300 bin yıl evvel ortaya çıkan) Homo Sapiens‘in çağdaşlarıydı. Her ne kadar aynı zamana denk gelmese de DNA kanıtları, aslında Neanderthallerin ve Denisovalıların Denisovalı mağarasında birlikte yaşadıklarını düşündürüyor.

Denisovanlar nasıl keşfedildi?
Denisovalılar, DNA’larından hareketle bulunan ilk insan grubudur ve bu büyük bir oranda kazara gerçekleşmiştir. 2010’da Alman genetikçi Prof. Johannes Krause (o zamanlar bir PhD öğrencisiydi) Denisova mağarasında bulunmuş bir Neandertal’e ait olduğunu düşündüğü parmak kemiğinden mitokondriyal DNA çıkarmaya çalışıyordu. Halbuki Krause yeni bir soy ağacına rastlamıştı: Denisovalı İnsanları.

Bu keşif biliminsanlarını garip ve ilk kez tecrübe edilen bir pozisyonda bıraktı: Denisovalıların tüm genom dizisi biliniyorken, birkaç diş ve serçe parmağı kemiği dışında dikkate değer bir Denisovalı fosili elde edilememişti. Ardından 2019’da, 1980’lerde Tibet platosunun Baishiya karst mağarasında bulunan alt çene kemiğinin sağ yarı kısmı analiz edildi. Antik DNA elde edilemese de protein analizleri bir Denisovalıya ait olduğunu gösterdi.

Çoğunluk, Doğu Asya homininlerine ait fosillerin bir kısmının da Denisovalı olduğunu ve diğer türler olarak yanlış sınıflandırıldığından şüphelendi. Fakat başarılı DNA ve protein analizleri -ve onlarla kıyaslanabilecek Denisovalı fosilleri- olmadan, bilmemiz mümkün değil.

Denisova insanları neye benziyordu?
Yüzlerce fosile rağmen, Neanderthallerin nasıl göründüğüne dair birçok soru var. Kendilerine dair parçalı bir kafatası dahi olmayan bir türün neye benzediğini bir düşünün! Her ne kadar Denisovalıların nasıl göründüğünü anlamak inanılmaz derecede zor olsa da bazı ipuçları var. Elimizdeki yeni fosiller, Denisovalıların büyük dişleri, geniş tıknaz bir çene ve muhtemelen düz ve geniş bir neurocraniuma (beyinkutusuna) sahip olduğunu gösteriyor.

Şaşırtıcı bir şekilde, görünüşleri yeni bir DNA metilasyon tekniğiyle kısmen yeniden yaratılabilir. DNA’yı incelemekten ziyade, bu umut veren yöntem DNA’ya odaklanmıyor, onun faaliyetine ve reaksiyonlarına (sonuçlarına) bakıyor. Bu yöntemden hareketle, biliminsanları, Denisovanların geniş bir pelvis, geniş göğüskafesi ve eklem yüzeyleri, düşük alın ve genişçe kafataslarına sahip olduklarını tahmin edebiliyor.

Neanderthallerle birlikte oldular mı?
Evet! Öyle ki, Denisova mağarasında bulunan 2,5 cm’lik bir kemik parçası ortalığı ayağa kaldırdı. Başlangıçta bilinmeyen olarak kodlandı, dört yıl boyunca binlerce hayvan kemiği parçasıyla beraber depodaydı. Oxford Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından hominin olarak sınıflandıktan sonra Max Planck Enstitüsü’ne daha ileri analizler için gönderildi.

Nihai sonuç: 2018’de, Neanderthal bir anne ve Denisovalı bir babaya sahip olan Denny’e ait 90 bin yıl yaşında bir kemik olduğu açıklandı. Bir düzineden biraz fazla Denisovalı fosili varken, birinin böylesi bir “melez” olması ne kadar olasıdır? Şans eseri miydi yoksa böylesi birleşmeler her zaman oldu mu?

Denisovalılar neden yok oldu?
Çevresel bir felakete dair kanıt olmamakla beraber, Denisovalıların nasıl yok olduklarını tam olarak bilmiyoruz. Muhtemeldir ki Homo Sapiens Denisovalılara üstün geldi, fakat, yine de böylesi bir kanıt yok.

Yeni Gine veya çevresindeki adalarda 15 ila 30 bin yıl öncesine kadar yaşamış olabileceklerine dair sınırlı DNA kanıtlarına rağmen, Denisovalıların ne zaman yok olduklarından dahi emin değiliz.

Öte yandan, Homo Sapiens‘in Denisovalılarla çeşitli zamanlarda ürediklerini –ve bunun günümüz insanlarına fayda sağladığını– biliyoruz. Mesela, modern Tibetlilerin ve Şerpaların Denisovalı insanlarından miras aldığı EPAS1 gen varyantı, onları, yüksek rakımlara daha uyumlu hale getirir ve hipoksiden (oksijen tüketen organizmanın dokularını yeterince oksijenle besleyememesi sonucunda ortaya çıkan durum) korur.

Benzer olarak, biliminsanları bazı modern Okyanusya popülasyonlarının Denisovalılardan aktarılan DNA’larla kodlanmış bağışıklık sistemleri olduğunu dahi keşfettiler.

Kaynak: https://www.sciencefocus.com/science/denisovans/

Önceki İçerikDemans ve Alzheimer riskini yıllar öncesinden tespit edebilen proteinler tanımlandı
Sonraki İçerikYeni çalışma, stresle ilişkili psikiyatrik bozuklukların mekanizmasına ışık tutuyor
Etnolog Dr. - KHK'yla ihraç edilen barış akademisyeni