Ana Sayfa 221. Sayı Metin Çulhaoğlu ve Murat Balamir’e saygıyla…

Metin Çulhaoğlu ve Murat Balamir’e saygıyla…

241

Geçtiğimiz sayı ilgi çeken bir dosya yayımlamıştık. “50 yıl sonra nasıl bir dünya öngörüyorsunuz?” diye sormuştuk. Değerli yazarlar gerçekten emek ürünü makalelerle yanıt vermişlerdi. Oldukça hacimli bir dosyaydı, ama yine de eksikleri vardı. Gerçi böyle bir konuda ne yapsak bazı boyutlar eksik kalacaktı. Dosyamız soruya esas olarak politik alandan yanıt veren makalelerden oluşmuştu. Elbette bilim ve teknoloji alanında da yanıtlar üretilmişti. Fakat çok önemli gördüğümüz örneğin din, ekoloji ve kültür alanları eksik kalmıştı. Bunları da sonraki sayılarda ele alırız diye düşünmüştük. İşte elinizdeki sayının kapak dosyası bu eksiklerden birini gidermeye yönelik: “Dinlerin geleceği”. Bu alanda Türkiye’nin önde gelen iki ismi, Hasan Aydın ve Mehmet Akkaya, geniş makalelerle dosyamıza katkı koydular. Geleceğe uzanma hedefi taşıyan her makale gibi bunlar da çeşitli boyutlarıyla tartışılabilir. Umarız ilgiyle okunacaktır ve tartışılacaktır. Bu sayımızın ve geçtiğimiz sayının kapak dosyalarında ele alınan konularda okurlarımızdan ve yazarlarımızdan gelecek yazılara açık olduğumuzu bir kez daha belirtelim.
“50 yıl sonra nasıl bir dünya öngörüyorsunuz?” dosyamızın yazarlarından biri de Metin Çulhaoğlu idi. Sağlık sorunları olduğu halde bizi kırmamış ve her zamanki gibi sistematik ve zengin içerikli bir makaleyle katkı koymuştu. 16 Ağustos günü acı bir haberle sarsıldık. Metin Çulhaoğlu geçirdiği kalp krizi sonucu 75 yaşında hayatını yitirmişti. İleri Haber portalında her hafta aksatmadan yazdığı köşe yazıları hariç, belki de son makalesini Bilim ve Gelecek için yazmıştı. “2072 yılının dünyası: Ancak bunları görebiliyoruz” diye yazmış ve hayata veda etmişti Metin Abi. Metin Çulhaoğlu’nun kaybı sadece değerli bir yazarın ve araştırmacının kaybı değil; bundan çok daha büyük. Çulhaoğlu Türkiye sosyalist hareketinin önde gelen isimlerinden biriydi. Yaşamının son gününe kadar üst düzeyde üretim yapan Marksist bir kuramcıydı. Aynı zamanda ilk gençliğinden beri örgütlü sosyalist mücadelenin içinde bulunan ve son olarak Türkiye İşçi Partisi Merkez Komite üyeliği yapan devrimci bir militandı. Onun ölümünün yarattığı boşluğu giderek daha fazla anlayacağız. Metin Çulhaoğlu’nu, Bilim ve Gelecek’in Ekim 2009 tarihli 68. sayısında yer alan “Geçmişten geleceğe Marx” dosyası için yazdığı makaleyi tekrardan anımsatarak anmak istedik. Güle güle Metin Çulhaoğlu…
Geçtiğimiz ay yaşadığımız diğer bir önemli kayıp Prof. Dr. Murat Balamir’di. Deprem ve şehircilik konularındaki çalışmalarıyla bilinen Murat Balamir Hocamızın, Bilim ve Gelecek’te de değerli makaleleri çıkmıştı. Türkiye bilim topluluğunun, hepimizin başı sağ olsun.
Elinizdeki sayıda kapak dosyasının dışında dikkat çekmek istediğimiz birkaç makale var: İzlem Gözükeleş Bilişim Dünyasından bölümünde yine çok önemli bir konuyu ele alıyor: “Yapay zekâ ve insan hakları”. Hüseyin Karakuş’un “Nöropazarlama: Kul olmanın öyküsü” adlı makalesi ile Zeki Apaydın’ın “Evrim öğretiminde model şema olarak elleri kullanmak” başlıklı çalışması ilgiyle okunmayı ve tartışılmayı hak ediyor. Ayrıca Franz Altheim’ın Asya’nın Avrupa’ya Öğrettiği adlı eserinden (Özne Yayınları, Çev. Emin Türk Eliçin, Ekim 1998) derlediğimiz “Asya’nın Avrupa üzerine yürüyüşü: Kavimler Göçü” başlıklı makale de çok değerli. Avrupa’nın (dolayısıyla dünyanın) tarihini belirleyen bu büyük olayı (süreci) ayrıntılarıyla öğrenmek, kim bilir belki günümüz açısından da önemlidir.
Yaz bitti, yeni bir sezon başlıyor. Ülkemiz toplumsal ve politik yaşamı açısından da önemli bir sürece giriyoruz.

Haydi bakalım… Dostlukla kalın…

Önceki İçerikDinin geleceği üzerine
Sonraki İçerikKovid-19 tekerrür eder! Kimi bireyler sebepsizce defalarca Kovid-19’a yakalanıyor