Pek çok nöron aktive edildiğinde, tıpkı dolu bir stadyumda kollarını kaldıran bir seyirci dalgası gibi ritmik elektrik darbeleri yaratır ve beynimizin içinde olup bitenlerin algılanabilir bir yansımasını üretirler.
Bu beyin dalgaları veya sinirsel salınımlar, genişlik ve frekanslarına bağlı olarak gama, beta, alfa, teta ve delta olmak üzere beş kategoriye ayrılırlar. Problem çözerken veya öğrenirken gama dalgaları, uyanıkken veya heyecanlıyken beta, fiziksel ve zihinsel olarak rahatken alfa, yaratıcılık ve meditasyon anlarında teta ve derin, rüyasız uyku sırasında delta dalgaları açığa çıkar.
Önceki araştırmalar, beynin şakak lobunun (temporal lob) derinliklerinde karmaşık bir yapı olan hipokampustaki teta salınımlarının hafıza oluşumu ve mekansal navigasyonla bağlantılı olduğunu göstermişti. Arizona Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yürütülen bu yeni çalışma ise, teta salınımlarının üretimini neyin yönlendirdiğini inceledi.
Hafıza oluşumuna kıyasla, bir kişinin dış çevresinin teta salınımlarını yönlendirmede daha önemli bir rolü olduğu düşünülüyordu. Yani, bir olayla meşgulken üretilen salınımlar, o olayın anısını yaratırken üretilenlerden daha fazlaydı. Ancak, mevcut çalışma bunun böyle olmadığını gösterdi.
Araştırmanın baş yazarı Sarah Seger, “Şaşırtıcı bir şekilde, insanlarda teta salınımlarının, olayları doğrudan deneyimlemeye kıyasla, yalnızca o şeyleri hatırladığında daha yaygın olduğunu bulduk” dedi.
Araştırmacılar, kafa içi elektrotlar kullanılarak epileptik nöbetler açısından izlenen 13 hastayı deneye aldılar. Hipokampal teta salınımlarını kaydedildi. Hastalar, belirli bir mağazaya ulaşmak için bir sanal gerçeklik (VR) şehrinde gezinmek için bir joystick kullanarak dizüstü bilgisayarda uzamsal gezinme görevi üstlendiler.
Hedefe ulaştıklarında deney duraklatıldı ve hastalardan navigasyona başladıkları yeri hayal etmeleri ve az önce gittikleri rotada zihinsel olarak gezinmeleri istendi.
Joystick ile yönlendirilen navigasyon işlemi sırasında teta salınımları, hastalar sadece rotayı hayal ederken meydana gelen salınımlara kıyasla daha az sıklıkta ve daha kısa süreliydi. Bulgularına dayanarak araştırmacılar, hafızanın insanlarda teta aktivitesinin ana itici gücü olduğu sonucuna vardılar.
Bulguların, felç, nöbet veya Parkinson hastalığı gibi hastalıkların neden olduğu beyin hasarı veya bilişsel bozuklukları olan kişilerde hafızayı geliştirmeye yardımcı olmak için kullanılabileceği söyleniyor. Araştırmacılar, insanların aktif olarak anılar oluşturmasını sağlayarak bilişsel eğitim ve rehabilitasyona katılmanın, zaman içinde belleği geliştirme potansiyeline sahip olan teta salınımlarını artıracağını söylüyorlar.
Çalışmanın yazarlarından Arne Ekstrom, ”Temel olarak, hafıza bozukluğu olan bir hastayı alıyorsunuz ve onlara hafızalarının daha iyi olmasını öğretmeye çalışıyorsunuz” diyor.
Araştırmacılar, gerçek navigasyonun hafızaya kıyasla teta salınımlarını nasıl etkilediğini görmek için yatağa bağımlı hastalardan ziyade ayakta olan hastalarla daha fazla araştırma yapmayı planlıyorlar.
Ana Sayfa Bilim Gündemi Yaşadığımız olayları hatırlamak, beynimizi olayı yaşamaktan daha çok uyarıyor
Yaşadığımız olayları hatırlamak, beynimizi olayı yaşamaktan daha çok uyarıyor
Yeni bir çalışma, popüler bilimsel inanışın aksine, bir olayı hatırlamanın, hafızayla ilgili beyin dalgalarının üretimini, olaya fiilen katılmaktan daha fazla yönlendirdiğini belirledi. Bu sonuçla, beyin hasarı veya bilişsel bozuklukları olan kişilerde hafıza kaybının tedavisi daha etkin hale gelebilir.