Türk düşünce geleneğinde, Meşrutiyet’ten itibaren Mecmua-i Fünun, Yeni Felsefe Mecmuası, Felsefe Mecmuası, Ceride-i Felsefe, Dergah, Aydınlık, Yeni Fikir, Hayat gibi felsefî içerikli pek çok dergiye rastlanır (1). Bunlar arasında Felsefe ve İçtimaiyat Mecmuası, özgün bir yere sahiptir; çünkü Cumhuriyetten sonra yayımlanan ilk felsefe dergileri arasındadır. Modern Türkiye’nin köklü devrimlerle kurulmaya çalışıldığı kritik bir aşamada, 1927-1930 […]
Felsefe ve İçtimaiyat Mecmuası Amacı ve içeriği hakkında birkaç söz
Felsefe ve İçtimaiyat Mecmuası, Modern Türkiye’nin köklü devrimlerle kurulmaya çalışıldığı kritik bir aşamada, 1927-1930 yılları arasında çıkmış ve sadece dokuz sayı yayımlanmıştır. Bu dergi, toplumbilim konusuna da yer verdiği halde, felsefe açısından daha önemli bir iş yapmıştır. Yenilikleri ve devrimleri omuzlamayı hedeflemiş bilimsel bir dünya görüşünün ürünüdür. Bu, gerek içeriğindeki Aydınlanmacı ve eğitime önem veren yazılarda, gerekse 1928 dil devriminden sonra kendisini yeniden biçimlendirmesinde açıkça belirir.