FBI’ın internet sitesinde “hakkımızda 10 şehir efsanesi” başlığı taşıyan bir bölüm var. FBI ulusal güvenlik ve kriminal soruşturmalar alanında oynadığı rolün doğası gereği kompleks ve hassas nitelikteki faaliyetleri hakkında, bazıları yanlış anlamalardan doğan efsanelere açıklık getirme ihtiyacı duymuş ve böyle bir başlık açmış. Örneğin FBI Amerikan vatandaşları hakkında rutin istihbarat faaliyeti yürütmüyormuş; teröristler, casuslar ve büyük suçlular dışındaki vatandaşları fişlemiyormuş. İster inanın, ister inanmayın.
İstihbarat kurumlarının kendi imajlarını düzeltmek için zaman zaman böyle açıklamalar yapması alışılmadık bir durum değil. Bunu bizim için garip kılan, on şehir efsanesi arasında Nikola Tesla’yla ilgili bir açıklamanın da olması. Neden derseniz; diğerlerinin çoğu FBI’ın genel çalışma yöntemi üzerine, birkaç tanesi de önemli bazı kriminal soruşturmalarla ya da FBI’ın dünyaya inmiş uzaylıları ve doğaüstü olayları takip etmesiyle ilgili. Bunların arasında bir biliminsanı hakkındaki söylentilerin yer alması doğal olarak dikkat çekiyor.
Elbette ki Tesla da sıradan bir bilim insanı değil. Bu dosyada yer alan diğer makalelerde okumuş olmalısınız. Çağının belki yüz yıl önünde bir bilimci. Uygulamaya geçen buluşları anında insanların günlük hayatına yansıyan teknolojik sıçramalar yaratmış. Henüz uygulanmamış olanlar, kafasında ve projelerinde yer alanlar ise, örneğin atmosferden elde edilen sınırsız enerjiyi kablosuz bir iletimle bütün dünyanın kullanımına sunmak gibi, bütün bir sanayiyi ve toplumsal hayatı temelden etkileyecek nitelikte. Ve tabi, bütün bu buluşların askeri sonuçları da var.
Bu buluşlar Tesla’nın ölümünden sonra birçok teknolojik gelişmeye en azından esin kaynağı olmuşsa da, zamanının bilgi ve teknoloji düzeyiyle pek anlaşılmamış, birçoğunun pratikte uygulanabilirlikleri kuşkuyla karşılanmış. Ama yine de Tesla, FBI’ın meraklı gözlerinden kurtulamamış.
FBI’ın şehir efsanesi dediği şey, Tesla’nın ölüm ışını üzerine planlarının da arasında bulunduğu bazı dosyalarının FBI’ın gizli arşivinde olduğu yönündeki iddia. Ancak FBI bu dosyaların muhafaza edilip kopyalanmasıyla alakası olmadığına yemin billah ediyor olsa da, Tesla’ya ve buluşlarına karşı ilgisiz olmadığı kesin. Nitekim ölümünden yaklaşık yarım asır sonra kamuoyuna açtıkları Tesla hakkındaki istihbarat dosyası bunun en büyük kanıtı.
Biz de 265 sayfalık bu dosyayı inceleyip Tesla’ya bir de istihbarat örgütlerinin gözünden bakarak, çizmeye çalıştığımız Tesla portresine birkaç detay ekleyelim.
Tesla’nın belgelerinin peşinde
Tesla’nın ölüm belgesinde 7 Ocak 1943 günü kalp damarlarındaki pıhtılaşma ya da kalp krizi yüzünden öldüğü yazıyor. Cansız bedenini ertesi gün otel odasına giren bir temizlikçi kadın bulmuş. Hemen ardından da, Tesla’nın geride bıraktığı, buluşlarını ve projelerini not ettiği belgeler üzerine bir mücadele başlamış. Kağan Güner 8 Ocak günü otel odasında yaşanan yoğun trafiği etraflıca anlatmış bu dosyadaki yazısında. Tesla’nın belgelerinin akıbeti bakımından da önem taşıyan bu trafik, FBI dosyalarında da geniş bir yer tutuyor.
FBI’ın Tesla dosyasında ölümünün ardından gerçekleşmiş ilk yazışmanın tarihi 9 Ocak. FBI New York Ofisinde müdür yardımcısı olan Foxworth’ün imzasını taşıyan bir teleks Tesla’nın New Yorker Otel’deki odasında ölü bulunduğunu bildiriyor ve Tesla’nın çalışmalarının ABD’nin savaş hazırlıklarına dostça bakmayan kimselerin eline geçmesine engel olmak gerektiğini belirtiyor. Bu konuda daha önceki istihbaratlara işaret eden teleksten, FBI’ın Tesla’nın çalışmalarını ölümünden önce de dikkatle takip ettiğini anlıyoruz. Latex Şirketi’nin başkanı olan ve aynı zamanda hükümetle bazı askeri projelerde işbirliği yapan işadamı Abraham Spanel’in FBI’a geçtiği bir bilgi notu var örneğin. Spanel FBI’a verdiği bilgiye göre, zamanında bu konuyla ilgili olarak hem Askeri İstihbarat Birimine hem de Adalet Bakanlığı’na uyarıda bulunmuş. Hatta danışmanı aracılığıyla Başkan Yardımcısı Wallace’a ulaşmış ve hükümetin Tesla’nın çalışmalarıyla hayati derecede ilgilendiği ve bu planları elde etmek için vakit kaybedilmemesi gerektiği şeklinde bir cevap almış. Spanel ayrıca Tesla’nın yeğeni Sava Kosanovich’in bunları elde etmek için uğraştığını ve bunları düşmana sunmasının da muhtemel olduğunu belirtmiş.
Foxworth’ün FBI’ı harekete geçmek için uyaran yazısında, bir de Bloyce Fitzgerald’dan alınan istihbarata atıf var. Fitzgerald daha önce Tesla’nın yanında çalışmış ve güvenini kazanmış bir elektrik mühendisi. Tesla’nın bazı sırlarına vakıf ve Tesla’nın ölümünden hemen önceki yıllarda orduda görev yapıyor. Sonrasında da er rütbesi taşımasına rağmen çok gizli bazı projelerin yönetiminde yer alıyor. Fitzgerald’ın FBI’a aktardığına göre, Tesla kendisine elektrik kuvvetinin kablosuz iletimiyle ilgili deneylerinin tamamlanmış ve kusursuz çalışır durumda olduğunu söylemiş.
Ayrıca Fitzgerald Tesla’nın daha önce hiç kullanılmamış, hiçbir ülkede bulunmayan bir tür silah üzerine kafa yorduğunu da iddia etmiş. Edindiği izlenimlere göre, bunun planları ve dayandığı temel teorilerin açıklamaları Tesla’nın kişisel eşyaları arasında bir yerdeymiş. Bunun dışında Fitzgerald, Tesla’nın bir buluşunun modelinin de Governor Clinton Otel’de bir kasada bulunduğunu, bu modelin ya ölüm ışını olarak adlandırılan projeyle ya da elektrik akımının kablosuz iletimiyle ilgili olduğunu düşündüğünü söylemiş. Fitzgerald Tesla’nın kendisine deneyleri ve çalışmalarıyla ilgili 80 koli dolusu el yazısı ve planın değişik yerlere dağılmış olduğunu söylediğini eklemiş.
Tesla’nın gizli belgelerinin önemine hararetle dikkat çeken bu teleks, New York saha biriminin bu konuda ne yapması gerektiğinin acilen bildirilmesi talebiyle bitiyor.
FBI’ın yazışma trafiği
Silah sanayi ve ulusal güvenlikle ilgili böyle önemli meseleler karşısında, hele de İkinci Dünya Savaşı’nın ortasındayken, FBI’ın tedbir almaması düşünülebilir mi?
Washington’un bu talebe resmi cevabı 11 Ocak tarihli. Belge FBI’ın iki başkan yardımcısından biri olan D. Milton Ladd’in imzasını taşıyor ve yapılması gerekenler şu şekilde sıralanıyor: New York Ofisi’nin, hırsızlık suçlamasıyla Kosanovich’in gözaltına alınmasına gerek duyulması ihtimali gözetilerek konuyu Eyalet savcısıyla birlikte ele alması… Kosanovich’in Tesla’nın kasasından aldığı rapor edilen eşyaların geri alınması… Bütün bu işleri en gizli biçimde yürüterek Tesla’nın buluşlarıyla ilgili şeylerin duyulmasının engellenmesi… Miras ve Vasiyet Mahkemesi ile temasa geçilerek Tesla’nın otelindeki ve diğer yerlerdeki eşyalara tahdit konması ve bir Büro temsilcisi hazır bulunmadan bu eşyaların açılmasının kesin olarak engellenmesi… Tesla’nın buluşlarıyla ilgili gizliliği korumak için her türlü tedbirin alınması… Ve son olarak, Büro’nun her türlü gelişmeden anında haberdar edilmesi…
Bu belgede, FBI’ın diğer başkan yardımcısı Edward A. Tamm’ın el yazısıyla düştüğü not dikkat çekiyor: “FBI görevlisi L. M. C. Smith bu meseleyi Yabancı Mülkleri Yediemini’yle birlikte ele almaktadır, dolayısıyla bizim uğraşmamıza gerek kalmamıştır.” Edward Tamm ayrıca 12 Ocak tarihinde Milton Ladd’e gönderdiği notla, mevkidaşını bu konuyla ilgili daha detaylı olarak bilgilendirmiş.
Bu arada, yine ajan Foxworth’ün aynı tarihli raporu geliyor ve o birkaç gün içerisinde yaşananları yeni ayrıntılarla birlikte öğreniyoruz.
Raporda Tesla’nın yeğeni Kosanovich’in ifadesi yer alıyor. Kosanovich dayısının ölümünü haber alıp otele gittiklerini ve yanındakilerle birlikte otel görevlileri nezaretinde Tesla’nın kasasını açtıklarını söylemiş. İfadeye göre kendisi sadece Tesla’nın gazeteden kesilip büyütülmüş üç fotoğrafını alırken, beraberindeki Kenneth Sweezy, Tesla hakkında biyografi yazmak isteyen bir bilim yazarı, kendisinin derlediği Tesla’nın 75. yaş günü kutlama mesajlarını içeren bir kitabı almış. Kasadan aldıkları bundan ibaretmiş, ardından hep birlikte kasayı yeni bir şifreyle kilitlemişler. Rapora göre otel görevlileri de bunu doğrulamışlar. Kosanovich varlığını bildiği bazı evrakların kasada bulunmadığını, kimi teknik dokümanlarla birlikte, bazı sayfalarına “hükümet” ibaresi düşülmüş kara kaplı bir defterin kayıp olduğunu belirtmiş. Birilerinin dayısının eşyalarını karıştırdığından şüphelendiğini eklemiş.
Rapora göre ertesi gün Yabancı Mülkleri Yediemini Tesla’nın eşyalarına el koymuş ve iki kamyon dolusu eşyayı mühürleyip depoya kaldırmış. Aynı depoda Tesla’nın 30 koli dolusu eşyası da bulunuyormuş, bunlar da mühürlenmiş ve Yabancı Mülkleri Yediemini’ne alınmış. Önceki telekste Fitzgerald’dan alınan bilgiye dayanarak sözü edilen, Tesla’nın başka bir otelin kasasındaki kutusu da araştırılmış. Bunun otel kasasına 1932’de konulmuş olduğu, otele 400 dolarlık kasa kirası borcunun bulunduğu ve otelin bu borç kapanmadan kasadakini kimseye vermeye niyetli olmadığı aktarılmış. FBI kutuyu değil ama en azından otel yetkililerinden eğer birisi borcu ödemeye ve içindeki almaya yeltenirse Büro’nun uyarılması sözünü almış.
Rapor Tesla’nın notlarının bir hayli teknik olma ihtimalinin olduğunu ve Bilimsel Araştırma Geliştirme Bürosu’ndan eğitimli bir kişiden başkasının inceleyemeyeceğini hatırlatarak sonlanıyor.
FBI haklı
Bütün bu yazışmalar FBI’ın konuyu nasıl titizlikle ele aldığını gösteriyor. Konu devlet meselesi, ulusal güvenlik meselesi. İçeriğinde ne olduğu tam olarak bilinmese, hatta bilindiği kadarıyla da anlaşılmasa bile, Tesla’nın belgelerinin düşman eline geçmesini engellemek bir milli görev haline geliyor. FBI’ın bunun için bulduğu yönteme de geçerken dikkat çekelim.
Yabancı Mülkleri Yediemini aslında özel bir savaş dönemi kurumu. Amerika’da yaşayan düşman ülke vatandaşlarının malına mülküne, yatırımlarına, şirketlerine el koymak, işletmek ve gerekirse satmak için Birinci Dünya Savaşı sırasında kurulmuş. İkinci Dünya Savaşı’nda ise doğrudan Başkan’a bağlı özerk bir kurum olarak yeniden oluşturulmuş. Sadece yabancılara ait taşınmaz mallar, nakit varlıklar ve yatırımlara değil, patent, marka ve yayın hakkı gibi fikri mülkiyete de el koyarak büyük bir sermaye transferine aracılık etmiş.
Geniş yetkilere sahip bu kurumu devreye sokarak, FBI hem Tesla’nın mülküne el koyabilmenin yasal zeminini sağlamış, hem de işin ön planında görünmemeyi başarmış. FBI dosyasındaki bir başka belgeye göre, bir ara bir tereddüt yaşanmış; Yabancı Mülkleri Yediemini, Tesla bir Amerikan vatandaşı olduğundan, mallarına el koyma yetkisinin tartışmalı olduğu yönünde bir kaygı belirtmiş. Ayrıca Yugoslavya’nın o anda Almanlarla savaşan bir müttefik olması da bir başka gerçek. Ancak Tesla’nın malına yasal olarak el koyabilecek başka bir kurumun olmadığı, Yabancı Mülkleri Yediemini’nin en azından iki gün elinde tutabileceği, bu süre zarfında da gerekirse başka bir devlet kurumunun bu mülkü devralabileceği hesap edilerek bu çözümde karar kılınmış. Tesla bir Amerikan vatandaşı olsa da, mirasçısı Kosanovich’in olmadığı belirtilerek de iş kılıfın uydurulmuş.
Aslında bu ince çözüme bakarsak, FBI’ın hakkındaki şehir efsanesini düzeltmekte haklı olduğunu da görürüz. Gerçekten de FBI Tesla’nın dosyalarını hiçbir zaman elinde tutmamış olabilir, ama tüm bu operasyonu yürüten besbelli ki odur.
Her taşın altında komünistler
1972’de ölene kadar, FBI’ın kuruluşundan hesaplarsak 35 yıl, FBI’ın öncülü kurumları da katarsak 48 yıl boyunca ABD’de iç istihbarat ve soruşturma işlerinin başında bulunan kötü ünlü John Edgar Hoover da, Tesla’nın belgelerine ilgisiz kalmamış, bu meseleyi astlarına bırakmamış. FBI Başkanı Hoover’ın yardımcısı Ladd’e yazdığı 21 Ocak tarihli mesaj, bu konuyla başka bir FBI kanalından özel olarak ilgilendiğini gösteriyor. Hoover bu belgede özel ajan Donagan’dan aldığı bilgileri aktarmış ve bu belgelerde savaşın gidişatı ya da ulusal güvenlik için önemli şeylerin olabileceğini, gizliliğin korunması gerekliliğini belirtmiş. Gerekirse Kosanovich’in hırsızlık suçlamasıyla soruşturularak, Tesla’nın kasasından aldığı belgelerin ne olduğunun kesin şekilde açıklığa kavuşturulmasını vurgulamış.
Tecrübeli ajanın mesajında esas dikkat çekenler ise başka detaylar. Büronun arşivinde yer alan Tesla istihbaratları Hoover’ın gözünden kaçmamış. Tesla’nın 4 Haziran 1922’de Massachusetts’te Sovyet Rusya’nın Dostları topluluğunun himayesinde düzenlenmiş bir toplantıda konuşma yaptığını aktarıyor örneğin. Yani FBI için mesele ölümünden sonra Tesla’nın buluşların kimin eline geçeceği değilmiş sadece. Tesla’nın dirisi de FBI için yeterince güvenilmezmiş. Bir başka dosyada da bazı buluşlarını Yugoslavya hükümetine gönderdiği üzerine bazı iddialar yer alıyor zaten.
Hoover’ın mesajında Tesla’nın yeğeniyle ilgili kayıtlar da düşülmüş. ABD’ye ne zaman hangi yoldan hangi gemiyle geldiği, hükümetindeki resmi görevleri, ABD’deki faaliyetleri, gelir kaynakları detaylarıyla var. Ayrıca komünist olduğunun söylendiği de özellikle belirtilmiş. Zaten FBI’ın Tesla dosyasında Kosanovich’le ilgili çok fazla belge var. Düşman ajanlığından, Amerikan aleyhtarlığına, demediklerini bırakmamışlar
Gerçekte ise Kosanovich Yugoslavya’nın, esas olarak da Sırp ve Hırvatların birliğinden yana bir yurtsever. Yugoslavya Krallığı 1941’de Almanya’yla ittifak kurunca hükümeti deviren güçlerin arasında yer alıyor ve yeni ulusal birlik hükümetinde görev alıyor. ABD’de de böyle bir resmi sıfatla bulunuyor. Alman işgali başlayınca, bir yandan monarşiden yana bazı güçler, bir yandan da ne monarşiyi ne de dış güçlerin işgalini isteyen, yeni bir Yugoslavya’nın kuruluşu için mücadele eden halk güçleri silaha sarılıyor. Hem Almanlara ve İtalyanlara, hem de aralarındaki ayrışmanın belirginleşmesiyle birlikte birbirlerine karşı savaşıyorlar. Sovanovich de birleşik bir Yugoslavya’yı yeniden kurabilecek tek güç olarak gördüğü Tito önderliğindeki halk güçlerinden tutum almaya başlıyor.
Kosanovich’in artık epeyce yaşlanmış olan dayısının anavatanla ilgili siyasi yaklaşımı üzerinde de önemli bir etkisi var. Savaşın ve monarşinin yıkılmasının sarsıntısı içindeki Tesla’yı zorlanarak da olsa kendi siyasi tutumunu yaklaştırıyor. Tesla’nın ölümünden kısa bir süre önce yeğeninin aracılığıyla yurttaşlarına yönelttiği ve hâlâ Belgrad’daki müzenin duvarında asılı olan çağrısı bu bakımdan çok dikkat çekici:
“Bu savaştan yeni bir dünya, İnsanlığın fedakârlıklarına layık olan bir dünya doğmalıdır. Bu dünyada hiçbir zayıf güçlüler tarafından, hiçbir iyi kötüler tarafından sömürülmemelidir; fakirlerin gururu zenginler tarafından kırılmamalıdır; düşüncenin, sanatın ve bilimin ürünleri insan hayatının iyileştirilmesi ve güzelleştirilmesi için kullanılmalıdır, yoksa bireylere parasal zenginlik sağlamak için değil. Bu yeni dünya ezilen ve sömürülen insanların değil, özgür insanların dünyası, ulusların eşit saygı gördüğü bir dünya olmalıdır.”
Aslına bakılırsa Tesla FBI’ın bu hassasiyetini hak edecek bir Amerika muhalifi bile değildir. Barışçıdır, hayatının son dönemlerinde bütün silahlardan üstün bir silahın üretilmesine odaklanmasındaki esas dürtü, Avrupa’da kapıya dayanmış savaşta Almanya’nın saldırgan politikasının önüne geçmektir. Bunun için hem ABD hükümetiyle, hem de İngiliz hükümetiyle irtibat kurmaya çalıştığı belgelerde yer almaktadır.
Belgelerin akıbeti
Tesla’nın eşyalarını Yabancı Mülkleri Yediemini’nin kontrolünde bir depoda mühürlenmiş halde bırakmıştık. FBI dosyasındaki yazışmalara göre, bir ay geçmeden bu kurumun talebiyle MIT’e bağlı Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Birimi’nden John G. Trump, Tesla’nın depoya kaldırılmış belgelerini inceler. Yazışmada incelemenin amacı, bu belgeler arasında, savaşla ilgili gayretlerinde ülkeye faydalı olacak ya da dost olmayan ellere geçtiğinde tehlike doğuracak şeylerin olup olmadığını belirlemek olarak ifade edilmiştir. Bu incelemeye Yabancı Mülkleri Yediemini’nden görevlilerin yanı sıra Donanma İstihbarat’tan üç kişi de eşlik eder. Bunlardan George Willis ne bir bilim adamı ne de alışılageldik bir istihbarat ajanıdır. Uzmanlık alanı hırsızlıktır, hiç iz bırakmadan büyükelçiliklere ya da konutlara girip kasaları açmak, belgeleri çalmak ya da kopyalamakla ünlenmiştir.
Trump iki gün boyunca, 26 ve 27 Ocak tarihlerinde Tesla’nın belgelerini inceler, bu arada Donanma İstihbaratı da belgelerin mikrofilmlerini alır. Bu incelemeye şahitlik eden depo yetkililerinin, bu eşyaların sadece bir defa, o tarihlerde sivil ve resmi giyimli görevliler tarafından açılıp incelendiğini ve fotoğraflarının çekildiğini belirten ifadeleri de FBI dosyasında yer almaktadır.
Trump sadece Tesla’nın son on yıllık belgelerini inceler. Otel deposunda uzunca bir süredir el sürülmeden beklediği bilinen belgelere ise dokunmaz. Raporu şöyledir: “En azından ölümünden önceki 15 yıl boyunca Tesla’nın düşünceleri ve çabaları, enerjinin üretimi ve kablosuz iletimi üzerine ağırlıklı olarak spekülatif ve felsefi bir nitelik taşımakta, bu tür sonuçları hayata geçirecek yeni ve uygulanabilir ilkeler ya da yöntemler içermemektedir. Bu incelemenin sonucundaki değerlendirmem, Dr. Tesla’nın belgeleri ve diğer eşyaları arasında, ülke için önemli bir değer taşıyan ya da dost olmayan ellerde tehdit oluşturabilecek bir bilimsel not, şimdiye dek bilinmeyen metot veya cihazlarla ilgili bir açıklama ya da fiilen mevcut bir aygıtın bulunmadığı yönündedir. Dolayısıyla, bu eşyaların daha fazla gözetim altında tutulması için teknik ya da askeri bir neden görmüyorum.”
Sonuçta Yabancı Mülkleri Yediemini Tesla’nın eşyalarını, varisi Kosanovich tarafından teslim alınmak üzere özgür bırakır. Ancak Yugoslavya Alman işgali altındadır. İşgale karşı mücadele eden güçler arasında çatışmalar başlamıştır. Kosanovich’in ne Tesla’nın eşyalarını gönderebileceği bir ülkesi, ne de bu işlere ayıracak parası ve zamanı vardır. Eşyalar ortada kalır. Tesla’nın geçmiş vergi borçları yüzünden New York Vergi Dairesi el koyar. Kosanovich ancak yedi yılın ardından, Yugoslavya büyükelçisi olarak Amerika’ya dönüp Yugoslavya hükümetinin ve Tesla Enstitüsü’nün katkılarıyla vergi borçlarını ödedikten sonra eşyaları teslim alır. Nihayet 1951 yılında, Tesla’nın eşyaları Belgrad’da yeni yapılmış olan Tesla Müzesi’ne ulaşmıştır.
Ancak Tesla’ya ait belgelerin tümünün müzeye ulaştığını gönül rahatlığıyla iddia etmek de mümkün değildir. Bir söylenti, yukarıda ismini andığımız Bloyce Fitzgerald’ın, Tesla’nın ölümünden önce bazı defterlerini incelemek üzere aldığı ve bu belgelerin onda kaldığıdır. Fitzgerald’ın er rütbesiyle bazı askeri projelere başkanlık etmesi ve Ordu İstihbaratı’nın Tesla belgelerine gösterdiği özel ilgi buna bağlanmaktadır. İkincisi, FBI’ın yeğeninden önce Tesla’nın kasasını açmış ve bazı belgeleri almış olabileceğidir. Bu iddia birkaç araştırmacı tarafından ileri sürülmüş, Kosanovich’in bazı belgelerin eksik olduğu yönündeki ifadesi de buna dayanak olarak gösterilmiştir ama bu iddia FBI tarafından kesin olarak reddedilmiştir. FBI’ın iç yazışmalarında da bunun işaretine rastlamak mümkün değildir. Bir başka iddia da, Ordu İstihbaratının inceleme sırasında bazı belgeleri gizlice almış olabileceğidir. Hemen 1945’lerde başlayan bazı askeri projelerin Tesla’nın fikirlerine dayanıyor oluşu buna bağlanmaktadır.
En nihayetinde, Kosanovich’in otel odasında eşyaları kilitlerken kendi eliyle yerleştirdiğini söylediği Tesla’nın Edison madalyası, Belgrad’daki müzeye götürülen eşyaların arasında çıkmamıştır. Belgelerin tam olup olmadığını kontrol etmek ise, elde bir döküm olmadığından mümkün bile değildir. Bu bile tek başına bu konuda bir şaibe kaynağı olmaya yeterlidir.
Peki kopyalar ne oldu?
Eksik ya da tam, belgeler Belgrad’a gitmiş ama tartışması bitmemiş. Sonraki yıllar boyunca, belgelerin bazılarının FBI’ın elinde olduğu yönündeki kuşkuların da etkisiyle, bu belgelere erişim için FBI’a sayısız başvuru yapılmış. Bunların arasında Tesla’yla benzer konularda çalışan bilim insanlarının, Tesla’nın otobiyografisini hazırlamaya çalışan yazarların, araştırma konuları için kaynak arayan öğrencilerin talepleri var. Bilgi Edinme Özgürlüğü yasası çerçevesindeki bu başvurular, FBI tarafından soğuk ve bürokratik bir dille ve hep birbirinin aynı kelimelerle yanıtlanmış: Belgeler biz de değil, bizim bu işle ilgimiz yok.
Ancak talep sahipleri bu işe karışmış diğer kurumlardan da doyurucu yanıtlar alamamış. FBI ile ısrarla yazışan birinin mektubundan anladığımız kadarıyla, FBI’ın yönlendirmesiyle başvurduğu Yabancı Mülkleri Emaneti de “Nikola Tesla’nın herhangi bir mülküne asla el koymadık.” diye yanıt vermiş.
Ayrıca anlaşıldığı kadarıyla Donanma İstihbaratı’nın elindeki mikrofilmler de sırra kadem basmış. Bir başka FBI belgesine göre 1945’te Donanmadan ve Stratejik Gizli Servis’ten bilimadamları bir ay boyunca mikrofilmleri incelemişler. Ardından bu mikrofilmler ulusal savunma projelerinde kullanılmak üzere Havacılık servisi tarafından istenmiş. Mikrofilmlerin talep edilen yere ulaştırıldığı belirtilmiş, ama ondan sonra izi kaybolmuş. FBI dosyasında 1981 tarihli bir belgede Savunma Bakanlığı’na bağlı Askeri Araştırma ve Mühendislik Biriminin askeri bir projede faydalanmak için Tesla’nın dokümanlarını FBI’dan talep etmesi bu konuda tam bir karmaşa yaşandığını gösteriyor. FBI’ın cevabı, bizde yok, bizim kayıtlarımıza göre sizde olmalı şeklinde.
Nihayet 1980 yılına gelindiğinde FBI artık bu taleplerden bıkmış olacak ki, bu taleplere yanıt vermek için harcanan zamandan kurtulmak için dosyanın gizliliğinin kaldırılması için yazışmalara başlamış.
Tesla’nın terzisi
FBI’ın Tesla dosyasının esas ağırlığını Tesla’nın belgeleriyle ilgili yazışmaların oluşturduğunu söylemiştik. Başka neler olduğuna hızlıca bakarak bu incelemeyi sonlandıralım artık.
FBI’ın ölümünün çok öncesinde Tesla’yı yakından takip ettiğini gösteren bir başka belge de, Tesla’nın yakınları hakkında tutulan istihbarat raporları. Bunların bazıları düzenli olarak Tesla’nın ilişkileri ve çalışmaları üzerine bilgi de veriyor üstelik. Örneğin boş zamanlarında Tesla’nın özel hizmetini gören ve getir götür işlerini yapan bina kapıcısının Tesla’nın irtibatta oldu kişiler hakkında önemli bilgilere sahip bir FBI muhbiri olduğunu öğreniyoruz bu raporlardan. Bu listede Tesla’nın eski sekreterleri ve asistanları, bir arkadaşının kızı, adının yanına “çok iyi hafızası var, bütün detayları hatırlıyor” diye not düşülmüş bir arkadaşı ve ilginçtir, yıllar boyunca elbiselerini diktirdiği terzisi var.
Arada bazı “vatanperver” ve ihbarcı vatandaşların FBI’a yazdığı mektuplara da rastlıyoruz. Örneğin bir müze oluşturmak için Tesla’yla ilgili belgelerin ısrarla peşine düşen bir biliminsanı, Tesla’nın eski bir yardımcısı tarafından, düşman ajanı olabilir diye ihbar ediliyor. Ülkemiz ajan dolu sözleriyle başlayan bir başka mektubun lisedeyken Tesla’yla ilgili okuduğu şeylerden etkilenmiş yazarı ise, benim de kafamda çok önemli fikirler var, ama biraz teknik destek olsa ne iyi olur diyor. Tesla’nın çalışmalarından haberli bir başka meraklı vatandaş, 1930’larda gerçekleşmiş bir dizi uçak kazasının Tesla’nın çalışmalarıyla ilgili olabileceğini düşünmüş, FBI’a bunu bir araştırıverin diyor. FBI’a yazan bir çift ise, ölümünden sonra Tesla’nın projelerinin sürdürülerek uzaylılarla iletişim kurulduğunu, kendilerinin de bir UFO gördüğünü bildiriyor.
Ayrıca FBI ajanlarının arşivci titizliğinin bir örneği olarak, Tesla hakkında özenle kesilmiş gazete kupürleri, dergilerde çıkan makaleler ve kitaplardan ilgili bölümlerin kopyaları da dosyada yer alıyor.
____________________
Yabancı Mülkleri Yediemini’nin talebiyle Tesla’nın son on yılında tuttuğu notları inceleyen John Trump, raporuna bir de Tesla’nın belgeleri arasında kayda değer bulduğu şeylerin listesini eklemiş. Koliler dolusu ve çoğu Tesla’nın çözülmesi güç el yazısıyla yazılmış belgenin iki günde ne kadar sağlıklı incelenmiş olabileceği çok tartışma götürür. Yine de dosyada yer alan raporu kısaca özetleyerek Tesla’nın bilinen belgelerinin ne üzerine olduğunu aktarmış olalım.
A- Elektrostatik jeneratörün olabilirliği üzerine bir makale.
B- Gliserin ve dinamitin reaksiyon kuvvetlerini inceleyen, belirli bileşenlerin patlama kuvvetlerini ve bu kuvvetlerin yer kabuğu üzerinde mekanik titreşimler yoluyla iletilmesi olanağı üzerine bir tartışma.
C- Metallerin gazdan arındırılma, arıtılma ve saflaşma süreçlerini inceleyen, kapilarite ve yüzey gerilimi üzerine yeni teorilerin olduğu bir makale.
D- Yüksek voltaj üretimi ve yüklü parçacıkların hızlandırılması üzerine, Sovyet mühendis ve bilimcilerinin Tesla’nın öne sürdüğü tezlere karşı sorularına verilen cevapları içeren bir belge. Cevaptan çıkarsanabildiği kadarıyla Tesla’nın tasarısı elektrostatik yöntemler yoluyla çok yüksek voltajlar üretilmesi üzerine.
E- “Tele-jeodinamik” sanatı ya da belli bir mesafeden yeryüzü hareketleri üretme sanatı başlıklı, mektup biçiminde Westinghouse Şirketi’ne yazılmış, yer kabuğunun mekanik titreşimleri yoluyla çok büyük kuvvetlerin iletilmesi için bazı yöntemler ileri süren belge. Güç kaynağı, kayalık bir tümseğe yerleştirilmiş olan ve yerkabuğunun rezonans frekansında kuvvet uygulayan mekanik ya da elektromekanik bir düzenek olarak tarif ediliyor. Önerilen şema tümüyle hayali ve pratikte uygulanamaz görünüyor. Westinghouse tarafından kibarca reddedilmiş.
F- Yoğunlaşmış saçılımsız enerjinin doğal ortam aracılığıyla projeksiyonu. Çok yüksek voltajlar üretecek ve çok büyük bir enerji yaratacak bir elektrostatik yöntemin tarif edildiği bir belge. Bu jeneratör yüklü parçacıkları, zannedersem elektronları hızlandırmakta kullanılacak. Yüksek enerjili elektronların havayı yarıp geçen ışını, enerjinin doğal ortam aracılığıyla iletildiği, yoğunlaşmış saçılımsız bir enerjidir. Bu düzeneğin bir parçası olarak, elektronların ilk önce hızlandırıldıkları açık uçlu bir vakum tüpü de tarif edilmektedir. Tesla’nın tarif ettiği şekilde, çalışabilir bir jeneratör ve vakum tüpü düzeneği yapmak mümkün değildir.
G- Tesla ve enerji iletimi üzerine çalışmaları hakkında biyografik bilgiler içeren bir yazı
H- İngiliz hükümetiyle 1936-38 yılları arasında yapılmış bir dizi yazışma. Bu mektuplarda İngiliz hükümetine, belirli bir ücret karşılığında küçük parçacıkları çok yüksek enerjilere hızlandırmanın yönteminin açıklanması öneriliyor. Bu ışınların İngiltere’yi hava saldırılarından koruyabilecek bir ölüm ışını oluşturabileceği belirtiliyor. Burada bahsedilen, esasında F maddesinde özetlenen yöntem. İlkini takip eden mektuplar, İngiliz hükümetinin yanlış anlamalarını düzeltmek ve Tesla’nın önerisini daha anlaşılır kılmak için. İngiltere cevap olarak kibarca ilgilenmediğini belirtmiş.
I- 79. yaş gününün ardından yazılmış, bazı buluşlarını anlatan bir yazı.
J- Güçlü ışınlar ya da ışınımlar yaratmak için yeni bir yöntem. “Kısaca özetlenirse, güçlü ışınlar üretmek için tarif ettiğim bu basitleştirilmiş süreç, uygun bir akışkanın yüksek hızla püskürtülmesiyle oluşturulan bir ortam aracılığıyla bir devrenin uçları etrafında bir boşluk yaratılmasına ve bunun aynısının ihtiyaç duyulan gerilim ve büyüklükteki elektrik akımlarıyla sağlanmasına dayanır.”
K- Telejeodinamik üzerine gelecekteki muhtelif ruhsat sahiplerine mektup
L- Akışkanlarda itme gücü üzerine yeni bir sistem. Akışkanın, silindirik bir boru kılıf içerisindeki, bir şafta monte edilmiş yassı dairesel diskler arasından geçirilmesiyle, hidrolik kuvvetin dönel mekanik kuvvete çevrilmesini esas alan bir sistem. Uygulanabilir görünen bir tür hidrolik türbin.
M- “Geleceğin güç kaynağı” başlıklı, bir popüler bilim topluluğunun talebi üzerine yazılmış gibi görünen bir makale. Enerji kaynaklarının gelişimini inceliyor. Atom enerjisinin olanaklılığını detaylıca tartışıyor ve uygulanabilir olmadığı düşüncesini ileri sürüyor. Rüzgâr, dalga, yıldırım ve su gücünü ticari enerji kaynakları olarak tartışıyor. Son cümlesi şöyle: “Benim kablosuz sistemimle, elektrik enerjisini 20 bin mil uzağa yüzde 5’ten daha fazla fire vermeksizin iletmek mümkün olacak.”
N- Tesla’nın “Elektrik enerjinin kablosuz iletimi” başlıklı, Electric World’de yayımlanmış bir makalesi.
O- Tesla’nın enerjinin kablosuz iletimi ve dünya sistemi üzerine Telegraph and Telephone Age’de yayımlanmış bir makalesi. Tesla makalede kablosuz iletilebilecek enerjinin miktarını artırmak için çabalarını anlatıyor. Enerjinin iletiminin ve iletişimin kablosuz gerçekleştiği yeni bir dünya sistemi öne sürüyor. Ancak makale buna ulaşmak için gerekli araçlarla ilgili bir açıklama içermiyor.
P- Aylık Popular Science dergisinin Tesla ile yaptığı söyleşi.
Q- Tesla ve Amtorg Ticaret Şirketi arasında yapılmış bir sözleşme. Tesla bu sözleşmede 50 milyon volta ulaşan yüksek voltaj üretecek, açık bir tüpün içindeki küçük parçacıkların yükünü bu yüksek gerilim terminalinin en yüksek voltajına ulaştıracak ve parçacıkları yüz milden daha ötelere fırlatacak bir yöntem ve düzenek için gerekli planları, açıklamaları ve bilgileri sağlamayı taahhüt ediyor. Parçacıkların maksimum hızının saniyede en az 350 mil olarak belirtiliyor. Nikola Tesla ve şirket sahibi A. Bartanian tarafından imzalanmış olan sözleşmede, buna karşılık 25 bin dolarlık bir ücretin makbuzu da hazırlanmış bulunuyor. Bu anlaşmada belirtilen buluş ve bilgilerin, Tesla’nın buradaki belgelerinde tanımlananlardan başka şeyler olup olmadığına ilişkin bir veri yok. Bu yapılabilir görünmüyor.