Tarih boyunca evlerine, odalarına, annelik ve ev içi rollerine, toplumsal cinsiyet kalıplarına tıkılmaya çalışsalar da, bu konumlara sığdırılamayan, önlerine çıkarılan her türlü engelle savaşan, gerekirse yıkarak, gerekirse çevresinden dolanarak bu engelleri aşan kadınlar vardı! Bilimde de elbette! Görmezden gelinseler de, hakları yense de, daha çok çalışıp, daha nitelikli işler çıkarmaları beklense de, yapıp ettikleriyle anıları ışıl ışıl parlayan bu kadınlardan bilmediğiniz kimilerini tanıtmak, bildiğiniz kimilerini de anımsatmak istedik sizlere.
MARIE CURIE:
Radyoaktivite üzerine çalışmalarıyla iki Nobel kazandı
LISE MEITNER:
Fizyon kuramını geliştirdi, Nobel Ödülünde göz ardı edildi
Nükleer fizyonun bulunmasının merkezinde yer alan Lise Meitner, Einstein’ın deyimiyle “Alman biliminsanlarının Marie Curie’si”, zamanının en başarılı nükleer fizikçilerinden biriydi. Çalışma arkadaşı Otto Hahn, 1945 yılında fizyon çalışmaları ile Nobel Ödülünü aldı. Döneminin nadir bilimkadınlarından olarak yaşadığı zorlukların yanı sıra, Yahudi olması nedeniyle çalışma ortamından sürülmüş ve Hahn ile çalışmalarını dışarıdan yürütmekte olan Meitner ise, Nobel Komitesi tarafından görmezlikten gelindi.
Dilege Gülmez’in Lise Meitner hakkındaki geniş makalesini okumak için lütfen tıklayın…
ROSALIND FRANKLIN:
İkili sarmalın gölgede kalmış kadın kahramanı
INGE LEHMANN:
Yerkürenin iç çekirdiğini keşfeden bilimkadını
2016 Yerküre’nin iç çekirdeğinin Inge Lehmann tarafından bulunuşunun 70. yılı. Inge Lehmann, henüz daha kayıtların çok iyi yapılamadığı zamanlarda, farklı sismograflardan gelen verileri yorumlama gücüyle, Yer’in bir iç çekirdeği olması gerektiğini ileri sürmüştü. Lehmann’ın iç çekirdek önerisi, gözlemlenen çekirdekten gelen sismik dalgaların, tek bir bütün çekirdek modeli ile yorumlanmasında ortaya çıkan problemlerin üstesinden gelmek içindi. Ömür boyu titizlikle yürüttüğü çalışmalarının asıl meyvelerini emeklilik yıllarında olgunlaştırdığı bir ömür süren Lehmann, öldüğünde 105 yaşındaydı.
Prof. Bruce A. Bolt’un Inge Lehmann hakkındaki geniş makalesini okumak için lütfen tıklayın…
VALENTINA TERESHKOVA:
Uzaya çıkan ilk kadın
Yoğun bir teorik ve pratik eğitim ve test aşamasından sonra, Valentina Tereshkova uzaya ilk çıkacak kadın için, geride kalan üç adaydan biriydi. Sovyet Uzay Programı’nı yakından takip eden ve “martı” kod adlı Valentina’ya hayran olan Yuri Gagarin, onun seçilmesi üzerine, “Roket teorisi ve uzay aracı mekaniğini kavramak onun için kolay değildi. Fakat o müthiş bir inatla çalışmalarına devam etti. Geceleri kendini kitaplara ve notlara gömüyordu. Bütün zamanını buna harcamasının seçilmesinde büyük payı vardır” demiştir.
Yusuf Can Semerci’nin derlemesini okumak için lütfen tıklayın…
VERA RUBİN:
Gözlemsel kozmolojide öncü projeler hazırladı
Vera Rubin, galaksilerin ilerlerken pek tahmin edilen kadar dönmediğini bulmuştu ve bunun, işin içinde karanlık madde denilen başka bir kuvvetin olduğunu söyleyen teoriyi desteklediğini savunuyordu. Rubin’in bilimsel başarıları arasında, “Gözlemsel kozmolojide öncü araştırma programları hazırladığı için” verilen ABD Ulusal Bilim Madalyası dahil, sayısız ödül ve onur ödülü vardır. Ayrıca ABD Ulusal Bilim Akademisi’ne seçilen ikinci kadın astronomdur.
Vera Rubin hakkında daha fazlasını okumak için lütfen tıklayın…
Fields Madalyasını alan ilk kadın matematikçi
Nalân Mahsereci’nin Mirzakhani’nin ölümü üzerine kaleme aldığı yazıyı okumak için lütfen tıklayın…
CUMHURİYET KADINLARI:
Anneannelerinden farklı yaşadılar
Cumhuriyet’in her alanda öncü olmuş kimi kadınları… Halide Edip Adıvar, Sabiha Sertel, Remziye Hisar, Afife Jale, Suat Derviş, Kâmile Şevki Mutlu, Nüzhet Gökdoğan, Behice Boran, Zehra Kosova, Muazzez İlmiye Çığ, Jale İnan, Mina Urgan, Halet Çambel, Fatma Hikmet İşmen, Bedia Akarsu, Nermin Abadan Unat, Mübeccel Kıray ve Türkan Saylan…
Özlem Özdemir’in geniş yazısını okumak için lütfen tıklayın…