Ana Sayfa Bilim Gündemi Hint Avrupalıların vatanı Rusya ve Ukrayna stepleri miydi?

Hint Avrupalıların vatanı Rusya ve Ukrayna stepleri miydi?

1192
0

Erkek kardeşinize nasıl seslenirsiniz? Eğer İngilizce konuşuyorsanız “brother” dersiniz. Peki Yunansanız? “Phrater”. Sanskrit, Latin ya da Eski İrlandaca dillerinde ise sırasıyla “bhrater”, “frater” ya da “brathir” dersiniz. 17. yüzyılın ortalarından bu yana, biliminsanları lehçeler dahil 400’den fazla dille dünyaya yayılmış Hint-Avrupa dilleri arasındaki bu tarz benzerlikleri fark etti. Araştırmacılar, bütün bu dillerin izini sürerek Ön-Hint-Avrupa (PIE) denilen, tek bir atadan kalma dile vardıkları konusunda hemfikirler. Fakat yaklaşık 20 yıldır hararetli bir şekilde PIE’nin ne zaman ve nerede ortaya çıktığını tartışmaya devam ediyorlar. İki araştırmada farklı yöntemler kullanılarak desteklenen yeni ve önemli bir hipotez var: PIE ilk olarak Karadeniz’in kuzeyindeki büyük steplerde yaşayan kırsal çobanlar tarafından yaklaşık 6000 yıl önce konuşuldu.

Çalışmanın sonuçları en yeni antik DNA ve dilbilimsel analizlerden ortaya çıktı. Yeni analizler, PIE’nin aslen 8000 yıl önce Anadolu’da yaşayan ilkel çiftçiler tarafından konuşulduğunu savunan muhalif hipotezi reddetmiyor. Step hipotezinin aldığı büyük desteğe rağmen, “Anadolu hipotezinden tamamen vazgeçildiğini söyleyemem” diyor Barselona Pompeu Fabra Üniversitesi’nden genetikçi Carles Lalueza-Fox.

1980’lere kadar, Hint Avrupalıların doğum yerinin izlerini süren en önemli dilbilimciler ve arkeologlar arasında step hipotezinin varyasyonları egemen görüştü. 1987’de ise, Cambridge Üniversitesi’nden arkeolog Colin Renfrew’in tezine göre, Ortadoğu’daki Bereketli Hilal bölgesinden tarım ile yayılan PIE, batıda Avrupa’ya ve Asya’nın doğusuna doğru ilerledi; zaman geçtikçe diller yayılmaya devam etti ve bugün bildiğimiz Hint-Avrupa dillerine doğru farklılaştılar.

Geleneksel dilbilimciler bu arada modern dillerden ve antik yazılardan anlam çıkararak PIE’yi titizlikle yeniden düzenlediler. Renfrew’in Anadolu anavatanı fikri, dillerin 8000 yıl önce birbirinden ayrılmasına rağmen hâlâ çok benzer olmaları sebebiyle reddedilmişti. Fakat birçok arkeolog, genetik ve arkeolojik çalışmaların Ortadoğu’dan Avrupa’ya yapılan kitlesel antik göçlerle PIE’nin farklılaşmasını tetiklediğini gösterdiğine dikkat çektiler.

2003’te, Yeni Zelanda’daki Auckland Üniversitesi’nden evrimsel biyologlar Russell Gray ve Quentin Atkinson evrimsel biyolojiden aldıkları bilgisayarlı yöntemlerle, zamanla değişen kelimelerin izine düşerek Anadolu hipotezinin doğruluğuna işaret eden sonuçlara ulaştı. Gray’in ekibinin 2012’de Science’da yayımlanan onaylayıcı analizine rağmen, step hipotezini savunanlar tatmin olamamışlardı.

Step hipotezini genetik veriyle destekleyen bir çalışma

Step hipotezini destekleyenler, antik insanların hareketlerini genetik olarak takip edebilmek için 3000 – 8000 yıl önce yaşamış 69 Avrupalının antik DNA’larını kullanan bir çalışmadan övgüyle söz ediyor. Harvard Tıp Okulu’ndan David Reich ve Iosif Lazaridis ile Avustralya’daki Adelaide Üniversitesi’nden Wolfgang Haak gibi genetikçilerin öncülük ettikleri büyük bir ekibin başarısı olan çalışma, bioRxiv’de yayınlandı. Ekibin kullandığı örnekler arasından 9’u -6 erkek, 2 dişi ve 1 cinsiyeti belirsiz çocuk- bugünkü Rusya içinde, Karadeniz’in kuzeyindeki Yamnaya kültürüne aitler. Bu step insanları 6000 yıl öncesinden başlayarak sığır ve diğer hayvanları güdüyor, ölülerini kurgan denilen topraktan yapılmış höyüklere gömüyorlardı. Bazı ilk tekerlekli araçları da yapmış olabilirler (Birçok dilbilimci PIE’de “tekerlek” için kullanılan bir sözcük bulunduğunu düşünüyor). Ekip aynı zamanda, mandıracılık becerilerinin yanı sıra kendilerine özgü çömlekçilikleri olan Orta Avrupa’daki Corded Ware kültürüne ait dört iskeletten antik DNA  elde etti. Arkeologlar bu kültürler arasında özellikle sığır gütme gibi benzerlikler olduğunu fark etmişti.

Ekip, geçmiş insan topluluklarının hareketleri hakkında bilgi veren DNA’daki bölümlere yoğunlaştı ve her bir bireyin genomu boyunca yaklaşık 400.000 DNA konumu tespit edildi. Bütün literatür içinde önceden rapor edilmiş çok sayıda, Avrupa ve Asya’dan alınan antik çekirdek DNA örnekleri iki kere analiz edildi ve çekirdek DNA içindeki anahtar konumları sıfırlayan yeni bir teknik kullanıldı.

İki kültürün DNA’larının karşılaştırılması gösterdi ki, dört Corded Ware insanının şaşırtıcı bir şekilde soylarının dörtte üçü Yamnaya’nın izinden gitmişti. Bu durum Yamnaya insanlarının 4500 yıl önce kitlesel bir göçle anavatanları olan steplerden Orta Avrupa’ya geldiklerini göstermekte. Ekibin vardığı karara göre bu, Hint-Avrupa dillerinin ilk yayılma biçimiydi. Çalışma, birbirinden uzaktaki iki önemli kültürü, özel genetik işaretlerle birbiriyle ilintilendirdi ve bu da, ekibin de belirttiği gibi ikisinin de Hint-Avrupa dilinin bir formunu konuştukları fikrini destekliyor.

Kısa süre içinde Kuzey ve Orta Avrupa boyunca yayılan Corded Ware kültürü, bugünkü İskandinavya’ya kadar uzandı. Makalenin yazarlarının ifadesiyle bugünkü Avrupalılar “step soyu”, yani Corded Ware insanları ve eski Yamnayalara kadar soyları uzanıyor.

Reich’in laboratuvarında antik DNA uzmanı olarak çalışan, ancak araştırmanın yazarlarından olmayan Pontus Skoglund’a göre sonuçlar, steplerden Avrupa’ya yapılan antik göçe dair su götürmez bir kanıt sunuyor.

Step hipotezini diller arasındaki akrabalık ilişkileriyle destekleyen çalışma

PIE’nin kökenini irdelemek üzere PIE’nin ne zaman çıktığına dair dilbilimsel verilerin kullanıldığı ikinci bir araştırma, Şubat’ın son haftası Language dergisinde yayımlanacak.

Kaliforniya Üniversitesi’den dilbilimc Andrew Garrett ve Will Chang’in öncülüğündeki ekip, dil veritabanı ile Hint-Avrupa dillerinin arasındaki soyağacını oluşturmak için, Gray tarafından kullanılan evrimsel metottan faydalandı. Fakat belirli durumlarda Garrett ve Chang’in grubu, bir dilin başka bir dilin atası olduğunu ve bunun soyağacında bir kesinlik olarak bulunduğunu iddia etti. Örneğin, Latince’nin Romen dillerinin çoğuyla (İspanyolca, Fransızca, İtalyanca gibi) ve Vedic Sanskritçenin Hindistan alt kıtalarında konuşulan Hint-Aryan dilleriyle doğrudan atasal bir bağı olduğunu varsaydılar.

Bu sınırlamalar sonuçları Gray’in ekibinin yayımladığından farklı bir şeye dönüştürdü: Garrett, Chang ve meslektaşları PIE’nin kökeninin 6000 yıl önceye dayandığı sonucuna vardılar. Anadolu hipotezi yerine step hipotezinin daha tutarlı olduğuna karar verdiler. Çünkü Ortadoğu dışına yapılan tarım göçü 8000 yıl öncesine uzanıyordu. Garrett’in ekibine göre, PIE’nin özgün halini konuşan insanlar 4500 yıl önce steplerden ayrılmaya başladığı zaman, dilleri de yayılmaya ve değişerek çeşitlenmeye başladı.

Fakat Anadolu hipotezinin birçok destekçisi bu görüşten pek tatmin olmadı. Almanya, Leipzig’de bulunan Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden dilbilimci Paul Heggarty, Garrett’in yöntemlerini sorguladı ve bir tartışma başlattı. Ona göre, örneğin, dilbilimciler yazılı metinlerde Latince dilinin kullanılmasının daha sonraki Romen dillerinin gerçek atası olduğuna bir kanıt olup olmadığı konusunda emin olamazlar; ancak kayıtlarda kalmamış Latince lehçeleri konusunda haklı olabilirler. Heggarty gerçek atasal dillerdeki küçük farklılıkların bile, zaman tahminlerini boşa çıkaracağında ısrarlı.

Reich’in raporu sayesinde birçok arkeolog ve dilbilimci antik göç verilerinden övgüyle söz ediyor. Fakat dille olan spekülatif bağından dolayı da itiraz ediyorlar. Steplerden dışarıya doğru yapılan hareketlerle ilgili Renfrew, “Hint-Avrupa dilini Avrupa’ya ilk getiren çiftçilerden 3000 ila 4000 yıl sonrasında Orta Avrupa’ya ikinci bir göç olmuş olabilir” diyor. Heggarty’e göre eğer böyleyse, Yamnaya step insanları PIE yerine bugünün Balto-Slav dillerinden Rusça ve Polonyaca gibi Hint-Avrupa dilinin türevi dillerde konuşuyor olurlardı. Heggarty ayrıca Reich’in çalışmasını anlattığı raporun üslubunun “yanıltıcı” olduğu da ekliyor.