Okuyacağınız yazı, dergimizin temmuz sayısında yayımlanan bir makalenin özeti niteliğindedir, yazının devamına aşağıda ulaşabilirsiniz
Uydu kirliliği Starlink uyduları astronomi çalışmaları için tehdit oluşturuyor
SpaceX şirketinin yürüttüğü Starlink Projesi, alçak Dünya yörüngesine yerleştirilen bir uydu kümesi aracılığıyla yerküre üzerindeki her noktaya kesintisiz uydu interneti erişimi sağlamayı amaçlıyor. Şirket, Starlink uydularının ilk serisini 2009’da uzaya gönderdi. O zamandan bu yana birçok Starlink uydusu daha uzayda yerini aldı. Öyle ki, bugün sayıları 2,300’ü aşan bu uydular Dünya yörüngesinde faal halde bulunan tüm uyduların neredeyse yarısını oluşturuyor.
Sayıları giderek artan Starlink uydularının gökyüzünde yarattığı ışık kirliliği daha en başından beri astronomları alarma geçirmiş durumda. Uydular, teleskopların önünden vızır vızır geçerken Güneş’ten yansıttıkları ışık nedeniyle görüntüler üzerinde parlak şeritler oluşturuyorlar, bu da görüntülerdeki verinin belirli bir bölümünün hasar görmesi anlamına geliyor. Uyduların yarattığı hasar şimdilik çeşitli maskeleme algoritmalarıyla giderilmeye çalışılsa da, bu yalnızca geçici bir çözüm. Üstelik uydu interneti sağlayıcısı olan tek şirket SpaceX de değil; Amazon ve OneWeb gibi rakip şirketler de bu alanda faaliyet gösteriyor. OneWeb şirketi şimdiden 428 tane uyduyu uzaya gönderdi bile. Planlandığı gibi giderse bu şirketlerin faal haldeki uydu sayısının gelecekte on binleri bulacağı öngörülüyor. Yapılan çalışmalar, eğer bu şekilde devam edilirse yakın gelecek yaz aylarında astronomik gözlemlerin oldukça aktif olduğu 50 derece Güney ve 50 derece Kuzey enlemlerinde çıplak gözle görülebilen her 14 yıldızdan birinin aslında bir uydu olacağına işaret ediyor. Kısacası, Dünya yörüngesini giderek daha fazla istila eden bu mega uydu kümeleri hem profesyonel hem de amatör astronomiye küresel çapta bir darbe indirebilir. Uzmanlar şirketlerin bu sürece başlarken bilim camiasına danışma gereği duymadığını ve uyduların görünürlüğünü azaltmak için planlanan tedbirlerin henüz net bir sonuç üretmediğini vurguluyor. Uluslararası Astronomi Birliği ve diğer astronomi kuruluşları Birleşmiş Milletler’i sorunu tanıması için zorluyor.
