Ana Sayfa Bilim Gündemi Siyasi ilgisizlik ebeveynden geçiyor

Siyasi ilgisizlik ebeveynden geçiyor

Dünyanın dört bir yanındaki demokrasilerde siyasi ilgisizlik artıyor. Siyasi yabancılaşma olarak da bilinen siyasi ilgisizlik, ayrılık ve hoşnutsuzluk duygularını, güçsüzlük hissini ve siyasete ve siyasi kurumlara karşı kayıtsızlığı tanımlamaktadır. Çalışma daha çok yakın ilişki özellikleri olan ailelere özgü riskleri belirlemiştir.

289
0

Siyasi yabancılaşmanın ayırt edici özelliği, oy vermeyi veya siyasi faaliyetlere katılmayı reddetmesidir. Ergenler ve genç yetişkinler bu eğilimlerin istisnası değildir. Avrupa ve Kuzey Amerika’daki birçok ülkede, en genç seçmenler en düşük katılım oranlarına sahiptir.
Yeni seçmenler siyaset konusunda neden bu kadar kayıtsız? Burada birçok faktör var gibi duruyor. Florida Atlantic Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yapılan yeni bir çalışma ise, en göze çarpan faktörlerden birine odaklandı: siyaset hakkında ebeveyn tutumları.
Journal of Family Psychology’de yayınlanan çalışma, siyasi hoşnutsuzluğun ebeveynlerden çocuklara yayıldığını gösteriyor. Ebeveyninin politik yabancılaşması, ebeveynleriyle ilişkilerini sıcak olarak tanımlayan gençlerde bir yıl sonra ergen politik yabancılaşmasında artışlar izlenirken, ebeveyniyle ilişkilerini mesafeli olarak tanımlayanlar için bu durum geçerli görünmüyor.
Basitçe ifade etmek gerekirse, ebeveyn ve ergenlerin yakın olduğu ailelerde ebeveyn, ergenlik çağındaki çocuklarına siyasi ilgisizlik aktarıyor, bu da genç seçmenler arasında düşük siyasi katılımla sonuçlanabiliyor.
Bu çalışmada 571 Alman ergen (314 kız, 257 erkek), anneleri ve babalarıyla birlikte, yaklaşık bir yıl arayla iki farklı zamanda kendi siyasi yabancılaşmalarını açıklayan anketleri doldurdular. Ek olarak, ergenler ebeveynleri ile ilişkilerinde sıcaklık algılarını açıklayan anketleri de doldurdular. Ergenler çalışma başlangıcında altıncı, sekiz ve 10. sınıflardaydılar.
Anneler ve babalar yaptıkları etki açısından farklı değillerdi. Her ikisi de ergenlerin siyaset hakkındaki tutumlarını şekillendirmede eşit davranmışlardı. Sözü edilen tek taraflı bir etkileşimdi. Yani ergenler, her iki ebeveynin de siyasi yabancılaşmasına katkıda bulunmamışlardı.
Bu yeni çalışmanın bulguları önemlidir, çünkü genç seçmenler arasında siyasi katılımı artırmak için potansiyel olarak umut verici yeni bir yola işaret etmektedir. Bu da, yakın oldukları kişilerin, özellikle de ebeveynlerinin siyasi tutumlarını hedeflemek olarak okunabilir.
FAU’nun Charles E. Schmidt Bilim Koleji’nde psikoloji profesörü ve kıdemli yazar olan Ph.D. Brett Laursen, “Mantık basit ebeveynine yakın olan çocukların kendilerini onlarla özdeşleştirme olasılığı daha yüksektir ve onlardan gelen siyasetle ilgili mesajlara daha açık olurlar. Sevdiklerimizi dinler, onlarla diyalog kurar, onlarla özdeşleşir ve davranışlarını taklit ederiz” diyor.
Siyasi yabancılaşma, siyasi sistemlere ve siyasi figürlere duyulan güvensizliği ve güven eksikliğini yansıtmaktadır. Siyasi olarak yabancılaşmış vatandaşlar oy kullanmama eğiliminde olduğundan, siyasi hoşnutsuzluk demokrasiler için zorlayıcı olabilmektedir. Seçimlere seçmenlerin küçük bir bölümü tarafından karar verildiğinde, hoşnutsuzluk artar ve bu da bir kısır döngü içinde katılımı daha da azaltabilir. Siyasete karşı tutumları değiştirmek zordur. Siyasi olarak hoşnutsuz birçok genç yetişkin, yaşlandıkça oy kullanmaktan ve siyasi katılımdan kaçınmaya devam etmektedirler.
Bu çalışmadan elde edilen bulgular, ebeveyn etkisinin iki ucu keskin bıçak olduğunu da hatırlatıyor.
Laursen, çalışma sonuçlarının önemli olduğunu, çünkü arkadaşların ve akranların artan önemine rağmen, birçok ergen davranış biçiminin ebeveyn etkisine duyarlılığını devam ettirdiğini söylüyor.
“Ebeveynleri olumlu sosyalleşme ajanları olarak düşünmeyi seviyoruz ve tipik olarak öyleler. Ancak kötü alışkanlıklar ve kötü tutumlar da ebeveynlerden çocuklara yayılabilir ve ebeveyn bu olasılığa karşı dikkatli olmalıdırlar. Kimi aileler önemini hafife alıyorlar. Çocuklar geç ergenlik döneminde bile onları izliyor ve dinliyorlar. Özellikle birbirine sıkı sıkıya bağlı ve sıcak ailelerde ebeveynden ipuçları alıyorlar. Politikaya yönelik tutumlar, ebeveynin çocuklarının yaşamları üzerinde derin ve kalıcı bir etki yaratma biçimlerinin yalnızca bir başka örneğidir” diye de ekliyor.