Ana Sayfa Dergi Sayıları 47. Sayı Keşif yolunda ölenler – 2 Okyanuslar ve kutuplar çok can almış!

Keşif yolunda ölenler – 2 Okyanuslar ve kutuplar çok can almış!

1843
0

Bu ikinci bölümde, 18. yüzyılın ikinci yarısında, 19. ve 20. yüzyılda yapılan yolculuklarda canını yitirmiş kaşifleri ele alacağız. Hedefleri kıtaların iç kısımları, okyanuslar ve kutuplardı. Pek tabii, ellerinde kâh kavanoz, kâh tüfek, kâh günlükleri ve meraklı gözleriyle izinsiz etrafı didikleyen bu insanlar için bazen hastalıklar, bazen bağlı oldukları totemin kılığına bürünmüş yerliler ve bazen de doğa, kaçınılmaz sonun nedeni olacaktır. İşte James Cook’tan Amundsen’e keşif yolunda ölenler. Kâşiflik zor zanaattır!

Der. Ilgın Deniz Akseloğlu – Güner Or

Sonu trajik biçimde biten keşif hikâyelerinden oluşan bu derlemenin ilk bölümünü geçtiğimiz sayı okumuştunuz. Bu ikinci ve son ayakta, gelişen yeni keşif teknikleriyle, 18. yüzyılın ikinci yarısında okyanuslarda ve kıtaların iç kısımlarında yapılan yolculuklarla, 19. ve 20. yüzyıl yolculuklarını ele alacağız. Daha önceki dönemlere göre daha kararlı ve belli varsayımlar ışığında yola dökülenlerin ihtirası, kimi zaman daha çok hammaddeye, daha çok toprağa sahip olmaya çalışmak; kimi zaman balta girmemiş, çapa batmamış yerlere “uygarlık” götürmek olacaktır. Ancak kimisini yollara düşüren dürtüyse, evde oturup bir Jules Verne romanı okumakla yetinmemek, keşif için, keşfettikleriyle ya da keşfedebileceklerinin tasarılarıyla yaşamak için olacaktır. Pek tabii, ellerinde kâh kavanoz, kâh tüfek, kâh günlükleri ve meraklı gözleriyle izinsiz etrafı didikleyen bu insanlar için bazen hastalıklar, bazen bağlı oldukları totemin kılığına bürünmüş yerliler ve bazen de doğa, kaçınılmaz sonun nedeni olacaktır.

JAMES COOK’DAN MUNGO PARK’A

18. yüzyılın ikinci yarısında, denizci ve coğrafyacıların varsaydıkları ama gerçekleyemedikleri birçok toprağa ulaştıklarını görüyoruz. Artık sıra, okyanus aşırı büyük kara parçalarını paylaşmaya gelmişti. Sonunda iki parça olduğu sanılan Yeni Zelanda’nın gerçekten de öyle olduğu kanıtlanacak ve jeolojik dönemler boyunca diğer kıtalardan ayrı kalmış bu toprağın kendine has bitki örtüsü ve hayvan toplulukları, keşif sonrasında taşınan hayvanlarla kısa sürede çoğaltılacaktır. Ve Avustralya… Keşiflerden sonra buraya yerleşen ilk göçmenler bizzat ağır cezalı mahkûmlardır, böylece İngiliz hükümeti hem anavatanlarını “arındırmış” olacak, hem de keşfettikleri yeni yerlere ırklarını taşıyarak dünya üzerinde daha çok alana sahip olacaklardır.

Kuzey Asya ve Sibirya’da keşif amacıyla yapılan yolculuklar da 18. yüzyıldan itibaren başlar. 1720’ye kadar bu coğrafya hakkında çok az şey biliniyordu. Kamçatka’yla ilgili ise hiçbir şey bilinmiyordu. 1719’da bölgeyle ilk ilgilenen Deli Petro, buralara keşif ve harita heyeti göndermiştir. Ayrıca bazı yabancı bilim insanlarını da Rusya’ya davet ederek, Sibirya’da yapılacak seferlere katılımlarını sağlamıştır. Kuzey Asya’yı ilgilendiren tüm bu çalışmalar 18. yüzyıl boyunca aralıksız devam etmiştir. Bu seyahatler Kuzeydoğu geçidinin aşılmasına kadar, bu alanda ne büyük emekler sarf edilmiş olduğunun göstergesidir.

Kuzey ve Güney Amerika’nın tanınması da bu yıllarda oldukça ilerlemiş, özellikle Kuzey Amerika’nın keşfi İngilizler ve İspanyollar arasında bir rekabet sahası haline gelmişti.

Eski dünya karalarının birçoğunu barındıran Afrika’nın ise, coğrafi keşif tarihinde kendisine özgü bir yeri vardır. İç kısımları bilinmeyen olarak kalan bu karaya yapılan en önemli yolculuklar ancak 18. yüzyılın sonlarına doğru başlar. Kıtanın en önemli kâşifi ise Mungo Park’tır.

Francisco Garcés (12 Nisan 1738 – 18 Temmuz 1781): İspanyol Fransiskan rahibi ve kâşif. 12 Nisan 1738’de Monte del Conde’de doğdu. Kuzey Amerika’nın güneybatı bölümünün çoğunu keşfetmiştir. 1779’da İspanyol kolonileri ve misyonerleri Arizona’da Colorado Nehri boyunca, Quechan kabilesinin arasına kurulmaya başlamışlardı ve bu çok geçmeden bir çatışmaya dönüştü. Garcés, 1781’de yandaşlarıyla beraber kılıçtan geçirilerek öldürüldü.

 Jean François de la Pérouse (23 Ağustos 1741-1788): Fransız memur, denizci ve kâşif. 23 Ağustos 1741’de Albi’de doğmuştur. 16. Louis tarafından James Cook’un Pasifik’deki keşiflerini tamamlamak için dünya turuna gönderilmiştir. 1788’de Pasifik Okyanusu’nda bulunan Solomon Adaları civarındaki gemi kazasında kaybolmuştur.

 John Ledyard (Kasım 1751 – 10 Ocak 1789): Amerikan kâşif ve maceracı. Kasım 1751’de Groton, Connecticut’ta doğmuştur. 1776’da İngiliz bir denizci olarak kaptan James Cook’un üçüncü ve son yolculuğuna katılmıştır. 1783’de bu yolculukla ilgili olarak Journal of Captain Cook’s Last Voyage (Kaptan Cook’un Son Yolculuk Günlüğü) adlı kitabı basılmıştır. Ledyard, Afrika Birliği’ne katılıp Kızıldeniz’den Atlantik’e kadar bir gezi planlar. Ağustos 1788’de Alexandria gemisi, Mısır’a ulaşır. Ancak sefer yavaş ilerlemiştir. Ledyard 10 Haziran 1789’da kendisine Mısır’da bulaşan bir hastalık sonucu yaşamından olur ve işaretlenmemiş bir mezara gömülür.

Antoine Bruny Raymond d’Entrecasteaux (1789-21 Temmuz 1793): Fransız denizci. 8 Kasım 1737’de Aix-en-Provence’de doğdu. Hint Okyanusu’nun çok geniş bir bölümünü ve Pasifik’in güneyini keşfetti. 20 Temmuz 1793’de Pasifik’de Java Denizi yakınlarında içini kemiren iskorbüte yenik düştü.

Nicolas-Thomas Baudin (17 Şubat 1754 – 16 Eylül 1803): Fransız kâşif. 17 Şubat 1754 Ré Adası’ndaki Saint-Martin’de doğdu. 20 yaşındayken Fransız Donanması’na katıldı ve Amerikan Bağımsızlık Savaşı boyunca Karayipler’de hizmet verdi. Savaştan sonra Avustralyalı botanikçileri Hint Okyanusu’ndan Pasifik’e taşıyan gemilere kaptanlık yaptı. Avustralya’dan evine dönerken, 16 Eylül 1803’te durakladığı Mauritius’ta (güneybatı Hint Okyanusu’na kıyısı bulunan bir Afrika Adası) veremden öldü.

19. VE 20. YÜZYIL: OKYANUS İÇLERİNDE VE KUTUPLARDA ÖLENLER

19. yüzyılda artık bütün yeryüzü ana hatlarıyla belirmişti. Kıta ve okyanusların anayollardan uzakta kalmış kısımları ve kutuplar hariç, keşfedilecek yeni yer kalmamıştı. Bu yüzden eskiye kıyasla, coğrafi keşifler çok daha az yapılır olmuştu. Ancak artık sıra, bulunan yerleri incelemeye gelmişti. Haritalama ve bitki ve hayvan türlerinin incelenmesi, en çok bu dönemde yapılmıştır.

19. ve 20. yüzyıllarda yapılan bu incelemeler o kadar fazladır ki; her incelemeyi kendi bölgesinin altbaşlığında ele almak daha faydalı olacaktır: Asya, Afrika, Amerika, Avustralya ve okyanuslar, kutuplar.

Asya’daki araştırma ve incelemeler, 19. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk yarısına kadar durmadan devam etmiştir. Sibirya’nın Kuzey Buz Denizi kıyılarına, bu denize dökülen küçük ve büyük akarsuların mecralarına, Batı, Orta ve Doğu Sibirya’nın iç kısımlarına ve sonunda da Kamçatka ve zorlu bir bölge olan Amur Nehri havzasına yolculuklar düzenlenmiştir.

Afrika’ya yapılan keşif seyahatleri İngiliz Afrika Birliği’nin 1788’de kurulmasıyla yoğun olarak başlamıştır. Bu birliğin temel amacı coğrafi keşifler yapmak ve bu bilinmeyen kıtada İngiltere’ye ticari ve siyasi iktidar sahaları sağlamaktı.

Amerika’da ise durum Afrika’dan farklıydı; 19. yüzyılın başlarındayken, Amerika’nın iç bölgeleri biliniyordu. Bu yüzden keşif çalışmaları çok hararetli biçimde sürmemiş, yoğunlukla inceleme yapılmıştır. Avustralya ve okyanuslarda da büyük oranda inceleme yapılmıştır.

Ancak tüm keşif yerleri içinde en özel olanlar kuşkusuz kutuplara yapılan yolculuklardır. Kutup dairelerinin ötesinde kalan bölgelerde milyonlarca kilometrekare yer tutan denizlerin, üzerleri kalın örtü buzullarıyla kaplı karaların, yeryüzünün en ağır doğa şartlarının hüküm sürdüğü kuzey uç Arktis ve güney uç Antarktika’nın tanınması, coğrafi keşifler tarihinde en büyük güçlüklerle ve en geç başarılan işlerdendir.

George Drouillard (1778-1809): “Lewis and Clark’s Voyage of Discovery” (Lewis ve Clark’ın keşif yolculuğu) adlı, ABD’de Pasifik kıyısına doğru yapılan ilk karayolu seferinin sivil tercümanıdır. 1778’de Detroit Nehri bölgesinde doğdu. 1809’da katıldığı Missouri Kürk Şirketi için gittiği Montana’da Karga Yerlileri tarafından parçalanarak öldürüldü. Arkadaşları gömüsünün başında, ölümüne kadar onun ne kadar iyi savaşıp, ne kadar çok yerliyi öldürdüğünü söyledi. Aceleyle bilinmeyen bir mezara gömüldü.

Johann Ludwig Burckhardt (24 Kasım 1784-15 Ekim 1817): John Lewis Burckhardt olarak da bilinir. İsviçreli gezgin ve doğubilimci. 24 Kasım 1784’te Lozan’da doğdu. 1809’da Afrika Birliği’nin Nijer Nehri’nin kaynağını keşfetmek üzere yapılacak sefer teklifini kabul etti. Ortadoğu’da birçok yeri gezdikten ve kendini bir Müslüman olarak tanımlayıp Sheikh İbrahim İbn Abdallah ismini aldıktan sonra, Nisan 1817’de Timbuktu’ya doğru gitmeye hazırlanırken dizanteriden öldü.

Alexander Gordon Laing (27 Aralık 1793-26 Eylül 1826): İskoçyalı kâşif. 27 Aralık 1793’te Edinburgh’da doğdu. Timbuktu’ya ulaşan ilk Avrupalıdır. Yerlilerden öğrenildiğine göre Timbuktu’dan ayrıldığı gün, 26 Eylül 1826 gecesi öldürülmüştür. Notları bulunamadı. Rehberi tarafından öldürüldüğü sanılıyor.

Hugh Clapperton (18 Mayıs 1788-13 Nisan 1827): İskoçyalı gezgin. 18 Mayıs 1788’de Annan, Dumfriesshire’da doğdu. Batı ve Merkez Afrika’nın kâşifidir. 1826’da sonradan Bornu’ya gitmeyi amaçlayarak Sokoto’ya gitti. Ne var ki, oranın yöneticisi Sultan Bello ona mani oldu ve 13 Nisan 1827’de yakalandığı dizanteri yüzünden Sokoto yakınlarında hayatını kaybetti.

Jedediah Strong Smith (6 Ocak 1799-27 Mayıs 1831): Amerikalı avcı, iz sürücü, kürk tüccarı ve kâşif. 6 Ocak 1799’da Jericho, New York’ta doğmuştur. Rocky Dağları’nı, Amerika’nın batı kıyısını, ve güneybatısını keşfetmiştir. Bu keşifler beyaz yerleşimciler tarafından oldukça önemli olmuştur. 1931’de kürk ticareti için bulunduğu Santa Fe’deki bir ticaret partisinde gruba su bulmak için çıktığı yoldan geri dönmemiştir. Bir süre sonra grup arkadaşları Meksikalı bir tüccarı Smith’in özel eşyalarını satarken görmüşlerdir. Meksikalı bu eşyaları, beyaz bir adamı Cimarron Nehri civarında öldürerek eşyalarını aldıklarını söyleyen Comanche avcılarından almıştır. Smith’in kabul edilen ölüm tarihi 27 Mayıs 1931’dir. Cesedi bulunamamıştır.

John Franklin (15 Nisan 1786-11 Haziran 1847): İngiliz donanma memuru ve kuzey kutbu kâşifi. 15 Nisan 1786’da Lincolnshire’da doğdu. Kuzey Amerika kıyı şeridinin neredeyse üçte ikisini haritalamıştır. Kanada arktiğini çizmek ve gezmek için çıktığı son gezide King William Adası’nda, 11 Haziran 1847’de ölmüştür. Ölümünden sonra gemi mürettebatı açlıktan sefil olmuş ve umutsuzluğa terkedilmiştir.

Friedrich Wilhelm Ludwig Leichhardt (23 Ekim 1813-1848): Prusyalı kâşif ve doğabilimci. 23 Ekim 1813’te Trebatsch, Prusya’da (şimdiki Brandenburg, Almanya) doğmuştur. Akademik eğitiminden sonra 1842’de 3 büyük keşfini gerçekleştirdiği Sydney, Avustralya’ya taşınmıştır. Avustralya’nın iç bölgelerine gerçekleştirdiği son gezisinde kaybolmuştur. En son 3 Nisan 1848’de Darling Downs’da görülmüştür. Ölümünden sonra Darling Downs’un bulunduğu Queensland’deki anayola Leichhardt Anayolu adı verilmiştir.

James Richardson (3 Kasım 1809-4 Mart 1851): Amerikalı kâşif. 3 Kasım 1809’da Boston’da doğmuştur. Sahra Çölü’nün kâşifi ve Hammada taşlık platosunu ilk geçen Batılıdır. Richardson 4 Mart 1851’de, yolculuk sırasında Ngurutua, Nijerya’da sıtmadan ölmüştür.

Adolf Overweg (24 Temmuz 1822-27 Eylül 1852): Alman yerbilimci, gökbilimci ve gezgin. 24 Temmuz 1822’de Hamburg, Almanya’da doğmuştur. Merkez Afrika’daki ticaret yollarını onarmak için göreve gittiğinde Çad Gölü’nün etrafını dolaşan ilk Avrupalı olmuştur. 1849’da Britanya hükümeti tarafından Afrika krallıklarıyla olan ilişkileri güçlendirmek için düzenlenen James Richardson’ın emrindeki sefere katıldı. Bu ekip Sahra’yı geçti. Ve dikkate değer başarısı olan Çad Gölü’nü çevreleyişinden sonra 27 Eylül 1852’de Çad’da öldü.

Joseph René Bellot (18 Mart 1826-18 Ağustos 1853): Fransız kuzey kutup kâşifi. 18 Mart 1826’da Rocherot’ta doğdu. Yerel ilçesi tarafından gönderildiği denizcilik eğitiminde yüksek başarı kazanan Bellot, Madagaskar’a giden bir Anglo-Frank seferinde başarılı yönetimi sayesinde Onur Madalyası almıştır. 1851’de Kaptan William Kennedy kumandasında Sir John Franklin’i aramak için düzenlenen kuzey kutbu seferine katılmıştır. Gördüğü ilk Eskimolardan engelli olan birine yapay bacak yapması, Eskimoların sevgisini kazanmasına yol açmıştır. Ağustos 1853’te Sir Edward Belcher ile haberleşmek için 2 yoldaşıyla beraber çıktığı riskli yolculukta Wellington Kanalı’nda buz kütleleri arasında kaybolmuştur.

Eduard Vogel (7 Mart 1829-Şubat 1856): Merkez Afrika’daki Alman kâşif. 7 Mart 1829’da Krefeld’de doğdu. Matematik ve astronomi okudu. 1853’te yine bir Alman kâşifi olan Heinrich Barth’a teçhizat ulaştırmak için Britanya Hükümeti tarafından seçildi. Batı Sudan’da, Bornu, Kuka’da Barth’la tanıştı. 1854-1855 boyunca Benue’nün yukarı bölümünü ve Çad Gölü’nün etrafını keşfettiler. 1 Aralık 1855’te Nil Vadisi için Kuka’yı terk etti ve bir daha haber alınamadı. Ta ki 1873’te Alman kâşif Gustav Nachtigal’in Wadai’ye ulaşmasıyla Vogel’ın Şubat 1856’da bu ülkede, sultan tarafından casusluk yaptığı şüphesiyle öldürüldüğünü öğrenmesine kadar.

Robert O’Hara Burke ve William Wills (1821 & 5 Ocak 1834-Haziran 1861): Robert O’ Hara; İrlandalı asker, polis memuru. “Avustralyalı kâşif” olarak ün kazanmıştır. 1821’de Galway ilçesinde doğmuştur. Burke 1853’te Avustralya’ya göç etmiştir.

William Wills, İngiliz harita mühendisi. 1834’te Totnes’ta doğdu. 1855’te haritacılık çalışmaya başlamış ve Melbourne’e taşınmıştır. Mayıs 1860’ta Burke, Melbourne’den başlayan Victoria Keşif Seferi’ne liderlik etmek üzere atanmıştır. Wills de aynı seferde haritacıydı. Güney Avustralya kırsalında bulunan Hopeless Dağı’na ulaşmayı amaçlıyorlardı, ancak başarısızlığa uğradılar ve geri döndüler. Kurtarılmayı beklerken Wills yorgunluk ve açlık sebebiyle Haziran 1861’de öldü. Çok geçmeden Güney Avustralya’da, şu anda “Burke’s Waterhole” olarak anılan yerde Burke de açlıktan öldü. Tam tarih bilinmese de 28 Haziran 1861 olduğu kabul ediliyor.

Alexandrine Petronella Francina Tinné (17 Ekim 1853-1 Ağustos 1869): Afrika’daki Hollandalı kâşif. 17 Ekim 1835’te The Hague’da, Hollanda’da doğmuştur. Sahra’yı geçmeye teşebbüs eden ilk Avrupalı kadındır. Ocak 1869’da Tripoli’den (Libya) bir karavanla Çad Gölü’ne, oradan Wadai, Darfur ve Kordofan’dan Nil’in yukarısına ulaşmak için hareket etmiştir. Murzuk’ta çölü beraber geçmeyi planladığı Alman kâşif Gustav Nachtigal ile tanışmıştır. Fakat 1 Ağustos 1869’ta Murzuk’tan Çat’a giderken 2 Hollandalı denizciyle beraber iddialara göre gezici Tuaregler tarafından muhafızıyla işbirliği yapılarak öldürülmüştür. Ölüm sebebi konusunda çeşitli teoriler olsa da hiçbiri kanıtlanamamıştır.

Charles Francis Hall (1821-8 Kasım 1871): Amerikalı kuzey kutup kâşifi. 1821’de doğmuş ve Rochester’da büyümüş olmasının dışında erken yaşamıyla ilgili pek az bilgi vardır. 1857’de kuzey kutbuna ilgisi başladı ve bir sefer için para biriktirdi. 10 Eylül 1871’de çıktığı Grönland seferinde bir gün; içtiği kahveden sonra aniden kendini hasta hissetmeye başladı. Ertesi hafta kusmayla ve sayıklamayla geçti. Dr. Bessels ve birçok gemi şirketini kendisini zehirlemiş olmakla suçladı. Kısa zaman sonra, 8 Kasım’da aynı semptomları göstererek öldü.

David Livingstone (19 Mart 1813-4 Mayıs 1873): İskoçyalı presbiteryen tıp misyoneri ve Merkez Afrika’nın kâşifi. 19 Mart 1813’te Blantyre’de doğdu. Dünyadaki en büyük şelale olan Victoria Şelalesi’ni (Afrika) gören ilk Avrupalıdır. 1867’de kabul ettiği hastanecilik görevi nedeniyle, hastalığına rağmen görevini bitirmeden Afrika’dan ayrılmamaya kararlıydı. 4 Mayıs 1873’te sıtma ve dizanteriden Bangweulu, Zambiya’da öldü.

George Washington DeLong (22 Ağustos 1844-31 Ekim 1881): Birleşik Devletler donanma memuru ve kötü kaderli bir kâşifti. 22 Ağustos 1844’te New York’ta doğdu. Kuzey kutbunu keşif amacıyla çıktığı Jeannette adlı seferde 1881 yazında, Sibirya açıklarında şu an ismini taşıyan (De Long Adaları) 3 ada keşfetti. Gemileri buzlar arasında kaza yaptı ve battı. De Long ve ekibi gemilerini 3 küçük botla terk ettiler. Botlardan biri yolda kayboldu. Mühendis George W. Melville’i taşıyan bot Lena deltasına ulaştı ve kurtuldu. De Long’un botuysa Mat Vay yakınlarında, Yakutsk’da kıyıya ulaştı ancak 31 Ekim 1881’de De Long açlıktan öldü. 1 yıl sonra Melville, De Long’un ve mürettebatının bedenlerini buldu. Onları arama çalışmaları bile 19 sefer üyesinin yaşamına mal oldu.

Nikolai Mikhailovich Przhevalski (12 Nisan 1839-1 Kasım 1888): Rus coğrafyacı, Orta ve Doğu Asya kâşifi. 12 Nisan 1839’da Smolensk’te soylu bir Belaruslu ailede doğdu. St.Petersburg’da harp akademisinde okudu. 1864’te Varşova’daki askeri bir okulda coğrafya öğretmeni oldu. 1867’de Sibirya’daki Irkutsk’a gönderildi ve burada Amur Irmağı’nın bir kolu olan Ussuri’nin kıyısındaki dağlıkları keşfetmeye başladı. İlerleyen yıllarda Orta Asya’ya 4 yolculuk gerçekleştirdi. Bu yolculukların sonuçları yeni hayvan ve bitki türlerinin keşfi açısından çığır açmıştır. İki hörgüçlü Asya devesi, Przhevalski Atı (Vahşi Asya/Moğol Atı) ve Przhevalski Ceylanı onun keşiflerinden sonra bir tür olarak isimlendirilmiştir. Przhevalski, beşinci yolculuğunun Kırgızistan’daki ilk gününde Issyk-Kul Gölü kıyısındaki karakolda 1 Kasım 1888’de tifüsten ölmüştür.

Salomon August Andrée (18 Ekim 1854-Ekim 1897): İsveçli mühendis, fizikçi, balon pilotu ve kutup kâşifi. 18 Ocak 1854’te Granna’da doğdu. 1897 Ocak’ta Kvitoya’da, Kuzey Kutbu’na hidrojen balonuyla ulaşmaya çalışırken karbon monoksit zehirlenmesi sebebiyle yaşamını kaybetti. Kendisinin ve takım arkadaşlarının mezarları ancak 1930’da bulunabildi ve evlerine getirilerek tekrar toprağa verildi.

Robert Falcon Scott (6 Haziran 1868-29 Mart 1912): İngiliz denizci ve Antarktika kâşifi. 6 Haziran 1868’de Devonport’ta doğdu. Antarktika keşfinin en ünlü ve trajik kahramanı olarak adlandırılır (ayrıca bkz. Heroic Age of Anctarctic Exploration). 29 Mart 1912’de Antarktika’nın en kalın buz tabakası olan Ross Ice Shelf’te açlık ve donma yüzünden öldü.

Ernest Henry Shackleton (15 Şubat 1874-5 Ocak 1922): İrlandalı kâşif. 15 Şubat 1874’te Ballitore’da doğdu. En ünlü seferi Weddell Denizi’nden Antarktika’yı geçmekti. 1 Ağustos 1914’te Londra’dan demir aldılar. Ancak 27 Ekim’de gemileri kırıldı ve efsanevi bir şekilde Shackleton, mürettebatından hiçbir kayıp vermeden küçük botlarıyla Elephant Adası’na ulaştı, hem de Antartika kışının ortasında. Ağır bir içici olarak kalbinin durumu kötüye gitse de bu onu yeni bir sefer planlamaktan alıkoyamadı ve 1921’de amacı Antarktika’yı deniz yoluyla çevrelemek olan seferine çıktı. Ancak 5 Ocak 1922’de Sandwich Adaları’ndan demir aldıkları sırada Shackleton’un kalp krizi geçirmesiyle bu sefer iptal edilmiştir. Defin töreni için vatanına dönerken eşi, Grytviken’e (Güney Atlantik’te bir ada) gömülmesini istemiştir ve öyle de olmuştur.

Percy Harrison Fawcett (1867-1925): Britanyalı arkeolog ve kâşif. 1867’de Torquay, Devon’da doğdu. Brezilya’ya yaptığı birkaç geziden sonra 1925’te en büyük oğlunu da yanına alarak “Z” olarak adlandırdığı kayıp şehri bulmak üzere Brezilya ormanlarına sefere çıktı. Birtakım efsaneler ve tarihsel kayıtlar Mato Grosso bölgesinde böyle bir şehir olduğunu ona düşündürmüştü. Geride eğer bu keşiften dönmezlerse kimsenin onları bulmak zorunda olmadıklarını anlatan bir not bırakmıştı. Fawcett, oğlu ve oğlunun arkadaşından oluşan gruptan alınan son haber 1925’in 29 Mayıs’ında Fawcett’in eşine attığı ve sefere hazır olduklarını anlatan telgraftı.

Carl Akeley (19 Mayıs 1864-17 Kasım 1926): Amerikalı tarihçi, sanatçı, biyolog, çevreci ve doğa fotoğrafçısı. 19 Mayıs 1864’te New York’ta doğdu. Özellikle Amerikan Doğal Tarih Müzesi için yazdığı makaleleriyle bilinir. Akeley Afrikalı memeliler, özellikle de goril ve filler konusunda uzmanlaşmıştı. 1909’da Theodore Roosevelt’in Afrika seferine katıldı. Rwanda’da gorillerin korunması için bir kampanya başlattı. 17 Kasım 1926’da, 5. seferini yaparken Kongo’da ateşten öldü. Afrika’ya gömüldü.

Roald Engelbregt Gravning Amundsen (16 Temmuz 1872-18 Haziran 1928): Kutup bölgelerinin Norveçli kâşifi. 16 Temmuz 1872’de Borge’da doğdu. 1910-1912 yılları arasında Güney Kutup Noktası’na yapılmış ilk başarılı Antarktika keşfini gerçekleştirdi. 18 Haziran 1928’de bir kurtarma görevini yürütürken uçak kazasında kayboldu. Cesedi bulunamadı.

Alfred Lothar Wegener (1 Kasım 1880-2/3 Kasım 1930): Alman meteorolojist ve birkaç bilim dalında uzmanlaşmış bilim adamı. 1 Kasım 1880’de Berlin’de doğdu. Dünya kıtalarının birbirine yapboz gibi uyduğunu ve halen hareket halinde olduğunu ileri süren “kıtasal kayma” (continental drift) adlı teorinin sahibidir. 1924 yılında teorisine karşı sempozyumlar düzenlendi. 2 (ya da 3) Kasım 1930’da Grönland’a yaptığı bir araştırma gezisinde yorgunluktan öldü. Teorisi 30 yıl boyunca bilim çevrelerince dışlandı. 1960’lara gelindiğinde ise 20. yüzyılın büyük bilimsel devrimlerinin babası olarak nitelendiriliyordu.

James Cook: Pasifik’in ortasında yerlilerle tartışmayacaksın!

İngiliz denizci ve Pasifik’in en büyük kâşifi James Cook 27 Ekim 1728’de Yorkshire’da doğdu. 18 yaşında Whitby Limanı’ndan yola çıkan Free Love adlı kömür gemisinde miço olarak ilk deniz yolculuğuna adım attı. 1755’de gönüllü olarak Kraliyet Donanması’na katıldı. 1760’da Kanada’daki görevi sırasında St. Lawrence Kanalı’nın haritasını çıkararak 200 İngiliz gemisinin kayıp vermeden Quebec Koyu’na demirlemesini sağladı. 1763 ve 1767 yılları arasında ise Newfoundland Adası’yla Labrador Yarımadası’nın haritalarını çıkarmayı başardı. 1768 yılı Mayıs ayında James Cook, Pasifik Okyanusu’nu keşfetmekle görevlendirildi.

İlk yolculuk (1768 – 1771)

İlk yolculuk için Whitby Limanı’ndan Earl Of Pembroke adlı bir kömür gemisi satın alındı ve Endeavour olarak adlandırıldı. Gemi, Rio de Janeiro’dan Tahiti’ye ulaştı Ekim 1769’da Cook Yeni Zelanda’yı ziyaret eden ikinci Avrupalı oldu. Daha önce tek bir ada olduğu düşünülen Yeni Zelanda’nın iki adadan oluştuğunu keşfetti ve Kuzey Adası ile Güney Adası arasındaki boğaz, her ne kadar Cook ona Kraliçe Charlotte demişse de, Cook Boğazı adını aldı.

İkinci yolculuk (1772 – 1775)

Cook’un ikinci yolculuğu, öncelikle Ekvator’un güneyinde keşfedilmemiş topraklar olduğunu kanıtlamaya yaradı. Bu yolculukta Cook daha önce hiçbir Avrupalının ilerlemediği kadar güneye ilerledi. Antarktika’nın çevresini dolaştı. Ancak kıtayı çevreleyen buzlar karanın görünmesini engellediğinden Antarktika’nın varlığı 1840’a kadar kanıtlanamadı.

Üçüncü yolculuk (1776 – 1779)

Cook bu kez Avrupa ve Asya arasında kuzeyden bir bağlantı olup olmadığını araştırdı. Bu başarısız girişimin ardından 1778’de Hawaii Adaları’na ulaşan ilk Avrupalı oldu. Daha sonra Afrika’nın güney ucunu dolaşarak, Hint Okyanusu’na yöneldi. Kuzey Amerika’yı keşfetmek üzere doğuya yöneldiğinde, bilmeden Juan de Fuca Boğazı’nı geçti. Kuzey Buz Denizi’ne ulaşmayı hedeflediğinde dev buz kitleleri yolunu kesilince, Hawaii’ye geri döndü. 14 Şubat 1779’da James Cook, geminin teknelerinden birinin çalınması üzerine yerlilerle çıkan tartışmada öldürüldü.

Mungo Park: Afrika tutkusu canından etti

Afrika kıtasının İskoçyalı kâşifi Mungo Park, 11 Eylül 1771’de Selkirkshire’da doğdu. İlk yolculuğunda 1794’te Afrika Birliği’ne katıldı. Batı Afrika’da Moors adlı bir Müslüman Afrikalı topluluğu tarafından 4 ay boyunca esir alındı. Kendi başına kaçıp bin bir zorlukla tek başına baş ederek yurduna döndüğünde, öldüğü sanılıyordu. Ama Mungo Park’ın Afrika tutkusu sona ermedi. 1806’da kıtaya tekrar gittiğinde, Nijerya’da Bussa yakınlarında yerlilerden kaçmaya çalışırken boğularak öldü.

Polonyalı Osmanlı paşası:

Mehmet Emin Paşa (Isaak Eduard Schnitzer)

Leh fizikçi ve doğabilimci  Isaak Eduard Schnitzer, 28 Mart 1840’ta Polonya’nın güneyindeki Opole, Silesia’da orta halli bir Alman-Yahudi ailesinde doğdu. Akademik eğitimini bir doktor olarak tamamladıysa da mesleğini pratiğe dökmekten men edildi. 1864’te Osmanlı’nın hizmetine girmek amacıyla İstanbul’a giderek Almanya’yı terk etti. Viyana’dan Triest’e seyahat etti . Karadağ’da durduğundaysa Avrupalı bir topluluk tarafından karşılandı ve yakın zamanda doktorluk yapmaya başladı. Dil öğrenmedeki becerisini kullanarak repertuarına Türkçe, Arnavutça ve Yunanca’yı da kattı. 1870’te Kuzey Arnavutluk’un valisi olan İsmail Hakkı Paşa’nın ekibine katıldı ve hizmeti süresince Osmanlı İmparatorluğu’nun tamamını gezdi. 1873’te İsmail Hakkı Paşa ölünce, Paşa’nın eşi ve çocuklarıyla beraber Neisse’e döndü ve onları kendi ailesi gibi tanıttı. 1875 Eylül’ünde aniden oradan ayrıldı, Kahire’de tekrar görülerek, Aralık’ta varacağı Khartoum’a hareket etti. İşte o zaman “Mehmet Emin” ismini aldı, doktorluğa ve Avrupa’daki birçok müzeye gönderdiği bitki, hayvan ve kuş koleksiyonuna başladı. Çoğu kişi ona Müslüman gözüyle baksa da, bu inanca sahip olup olmadığı kesin olarak bilinmemektedir.

1876’da general olan Charles George Gordon, Emin’in yaptıklarından haberdar olunca onu taşrada tıbbi şef memuru olması için Sudan’a davet etti, Emin kabul etti ve Mayıs’ta oraya vardı. 1878’te Sudan’ın en güney ucu olan Ekvator’un valisi olan Gordon’un emrinde diplomatik görevlerde çalıştı. Muhammed Ahmet isyanı 1881’de başladığında 1883’e kadar Ekvator’u dünyaya kapattı. Ve bir sonraki yıl Karam Allah Ekvator’u ve Emin’i ele geçirmek için güneye hareket etti. 1885’te Emin maiyetiyle beraber güneye gitti ve Buganda’daki Zanzibar dışında kuzeydeki tüm bağlantılarını kesti. Ekvator’u yaşatacağına inanarak, resmi tüm mesajlarını arkadaşı Wilhelm Junker taşıdı.

Emin Paşa’yı kurtarma seferinin lideri Henry Morton Stanley’di ve Kongo Nehri üzerinden, İturi Ormanı’nın içinden geçti. Sefere katılanların üçte ikisinin kaybına yol açan olağanüstü zorluktaki bir rotaya sahipti. Bu uzun ve zorlu yolculuğun ince detayları, seferin Afrikalı olmayan üyelerinin basılmış günlüklerinde kayıtlıdır. Stanley, Emin’le 1888’de tanıştı Emin’in ve Jephson’un 1888’de Ağustos’tan Kasım’a kadar asiler tarafından Dufil’de hapisliği esnasında bir yılı alan tartışma ve anlaşmazlıktan sonra Emin, deniz kıyısına gitmeye ikna oldu. 1890’da Bagamoyo’ya vardılar.

Emin, Alman Doğu Afrika Birliği’ne katıldı ve Dr. Stuhlmann’a iç bölgelerdeki göllere doğru çıkılan seferinde eşlik etti. Ama büyük olasılıkla köle taciri olan iki Arap tarafından Kinene’de öldürüldü.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz