Ana Sayfa Dergi Sayıları 104. Sayı Fikirlerimize hâkim olamıyoruz!

Fikirlerimize hâkim olamıyoruz!

106
0

Biliminsanları ufak bir sihirbazlık gösterisinden esinlendikleri bir yöntemle, deney gönüllülerinin kimi ahlaki konular üzerine beyan ettikleri fikirlerin tersini iddia etmelerini sağladılar. Üstelik gönüllüler tutarsızlıklarının farkına bile varmadan.

PloS One isimli araştırma bülteninde 19 Eylül tarihinde yayınlanan bulgular, insanların ahlaki tavırlarındaki şaşırtıcı esnekliği ortaya koydu. Araştırmacılara göre bu durum, bundan böyle yapılacak bilimsel araştırmaların yöntemi üzerinde etkili olabilir.

İsveç’teki Lund Üniversitesi öğretim üyelerinden Lars Hall tarafından öncülük edilen araştırmada, araştırmacılar kamusal parklarda gezinen insanlardan rastgele seçimler yaptılar ve onlardan içinde ahlak ve vicdan üzerine kimi soruların olduğu bir anketi cevaplamalarını istediler. Bu anketlerden bazıları çok temel ahlaki sorunları, bazıları ise daha zorlu olan güncel ahlaki konuları ele alıyordu.

Her durumda, katılımcılara “Eğer bir eylemin masumlara da zarar verebilme ihtimali varsa bile, vicdani olarak yine de hoşgörülebilir” gibi çeşitli ifadelere katılıp katılmadıkları soruldu.

Her anket iki sayfadan oluşuyordu. Fakat anketlerde kullanılan kâğıt “hileli”ydi ve katılımcı ikinci sayfaya geçerken dikkati dağıldığı sırada birinci sayfa değişiyordu.

Katılımcı ne zaman ilk sayfaya bakmak için geri dönse, asıl ifadelerden ikisinin tam tersi ifadeleri görüyordu; fakat verilen cevaplar -katılıyorum, katılmıyorum- aynıydı. İlk sayfanın önceki ve sonraki okuması arasında fark nedeniyle, katılımcı sanki çelişkili ifadelerde bulunduğunu düşünüyordu.

Katılımcılar tekrar bakmak için ilk sayfaya döndüklerinde, kendilerinden verdikleri yanıtları tartışmaları istendi. Araştırmacılar gördü ki, birçok katılımcı aslında en başta tam tersini söyledikleri ifadelerin “hileli” sayfadaki karşıtlarını savundular.

Araştırmacılar “katılımcıların tam olarak %53’ünün en az bir hileli soruda eski ifadelerinin tam tersini kesin olarak savunduklarını” savladılar. Birçoğu “tutarlı ve dolaysız olarak asıl fikirlerinin tam tersini kanıtlayan argümanlar öne sürdüler ve bu ‘yeni’ fikirlerini gerekçelendirdiler.” Aynı zamanda, “ahlaki yargılarımızda çok büyük bir esneme potansiyeli” olduğunu kanıtladılar.

Araştırmacılara göre, insanların şaşırtıcı derecede yüksek olan gerçeği-öğrenme-sonrası ussallaştırma kapasitesi durumu açıklıyor olabilir. Hall’a göre bu bulgular “kişisel beyana bağlı anketlere dayanan araştırmaların yöntemi üzerinde oldukça büyük bir etki yaratabilir.” Yine Hall’a göre “İki olasılık önümüzde duruyor; ya birçok katılımcının önlerine verilen konular hakkında gerçek yargıları olmadığı sonucuna varacağız; ya da standart anket yöntemlerinin insanların karmaşık tutumlarını yansıtmakta başarısız olduğunu savlayacağız.”

Kaynak: http://www.world-science.net/othernews/120920_moral.htm