Ana Sayfa 139. Sayı Jean Baret: Dünyanın çevresini dolaşan ilk kadın

Jean Baret: Dünyanın çevresini dolaşan ilk kadın

3702
Jeanne Baret’nin ölümünden sonra, 1817 yılında yapılmış, onu denizci kılığında gösteren hayali portresi.

Jean Baret (1740-1807), Fransız hükümetinin dünyanın çevresinde bir keşif yolculuğuyla görevlendirdiği denizci Bougainville’in seferine, Kraliyet doğabilimcisi ve hekim kimliğiyle gemide bulunan Commerson’un uşağı olarak, erkek kılığında katılmıştır. Dönemin donanma içtüzüğü, kadınların gemilerde bulunmasını yasaklıyordu. Tahiti’ye kadar cinsiyetini saklamayı başaran Baret, Commerson’la büyük ihtimalle “suç ortağı” olmalarına rağmen, deşifre olduktan sonra tüm sorumluluğu üstlenmiştir; yolculuk boyunca, Commerson’la birlikte sayısız bitki toplamış, herbaryumlar yapmış, böcek koleksiyonları oluşturmuş ve denizkabuklarını düzenlemiştir.

Sunuş

Okuyacağınız makale, Endeavour dergisinin, 27. Cildinin 1. Bölümünde, Mart 2003’de, 22-25. sayfalar arasında yayımlanmıştır. Spot ve çevirmenin olduğu belirtilen notlar dışında, makalenin aslına sadık kalınmıştır. Yazar: Londa Schiebinger (Pennslvania Devlet Üniversitesi Tarih Bölümü).

Bilimsel keşif yolculuklarının zihinlerimizi büyülemesi, Sir Hans Sloane’in 1687’de Jamaika’da biyolojik incelemeler yaptığı geziyle ya da Joseph Banks’in Endeavour adlı gemiyle, 1768’de Yeni Zelanda ve Tahiti’ye yaptığı yolculuğa dair bir imajla olur.

Ama 18. yüzyılda bilimin hizmetindeki, pek de güvenli olmayan okyanus aşırı yolculuklara eğreti adımlar atan kadınlar da vardır. Almanya doğumlu Maria Sibylla Merian, 1699’da, egzotik tırtıllar aramak için, Amsterdam’dan Güney Amerika’daki Surinam’a kadar yolculuk etmiştir. Erken Modern Avrupa’da pahalı ve pek rağbet gören bir kumaş olan ipeğe rakip bir iplik üretecek bir tırtıl bulmayı amaçlıyordu. Maria Sibylla Merian, zamanla, 18. yüzyılın en çok bilinen doğa tarihi kitabı haline gelecek olan bir kitap da yazmıştır.

Maria Sibylla Merian, döneminde bilim uğraşının peşinde yalnız başına yolculuğa çıkan tek kadındı(1); yine de iradesini kullanarak deniz yolculuğu planları yapan başka kadınlar da olmuştur. Bu makale, 1776’da dünyanın çevresini dolaşan ilk kadın olan Fransız Jeanne Baret’nin (ya da Barret; 1740-1816) ya da gemide ve imza olarak kullandığı adıyla Bonnefoy’un, seyahatleri ve maceralarını sıralayacaktır.

Bağımsız bir araştırmacı olan Merian’ın tersine, Jeanne Baret, Louis Antoine de Bougainville’nin yolculuğunun(*) kraliyet doğabilimcisi ve hekimi olan Philibert Commerson’un botanik asistanı ve kişisel uşağı olarak seyahat ediyordu. Bu amaç için erkek kılığında gizlenmiştir. Ve böylece hikâye başlar.

Genç uşak

Baret’in cinsiyeti keşfedildikten sonraki sorgusunda verdiği yanıta göre, “Efendisini (Commerson’u) de, Rochefort’daki rıhtımda, tam da yolcular gemiye bindirilirken, kendisini erkek kılığında sunarak kandırmıştı.”

Baret’in hikâyesi sıklıkla şöyle anlatılır: Birlikte yolculuk ettiği 116 Fransız gemicinin içinde, yolculuk ilerledikçe, şüpheler giderek büyür, yolculuğun uzun ayları boyunca, genç uşağın sakalı hiç büyümemektedir ve asla başkasının yanında çiş yaparken görülmemiştir. Şüphelere rağmen Baret’nin ne mal olduğu, Fransız gemisi dünyanın yarısını dolaşana dek anlaşılamamıştır. Cythéréens (Tahitililer) onun etrafını çevreleyip, “ayenene, ayenene” (kız, kız) diye şarkı okumaya başlayınca, Avrupalılar onun aslında bir kadın olduğunu keşfederler.(2)

Bu hikâye, ne kadar hayaliyse, Commerson’un Baret’nin bir kadın olduğunu bilmesi de o kadar kesindir. Commerson, yolculuktan 2 yıl önce, 1764’de, o zamanlar 24 yaşında olan ve Kaptan Bougainville’ye göre “ne düz ne de tatlı olan” Baret’yi kâhya olarak hizmetine almıştı. Commerson o zamanlar 37 yaşındaydı.(3)

1. Louis’in doğabilimcisi olarak Commerson’a dünyanın çevresindeki yolculuk sırasında yanına alacağı kişisel hizmetini görecek biri ve bir illüstratör için 2000 livres tahsil edilmişti. Daha sonraları iddia edildiği gibi, bu iç içelik gerektiren ve teknik olarak zorlu iş için, tam yola çıkıldığı gün iskelede dikilmekte olan herhangi birisini seçmiş olması, pek olası görünmüyor.

Bununla beraber Commerson suçsuz olduğunu ilan etti,  daha sonra şöyle yazacaktı: “Bu cesur genç kadın,  gisyileriyle ve yapısıyla bir adam kılığına girerek, dünyanın çevresini dolaşmak için, biz bilmeksizin bize eşlik edecek kadar merak ve yürekliliğe sahipti.”(4)

Commerson başka türlüsünü de yapamazdı. 1689’da düzenlenen, 1765’de yeniden onaylanan Fransız Kraliyet Askeri Donanması İçtüzüğü’ne göre, memurlar ve denizcilere, geceyi geçirmek üzere gemiye bir kadın davet etmek ya da olağan bir ziyaretin ötesinde herhangi bir şey için gemiye kadın getirmek yasaklanmıştı. Bu kurala uymayan memurların görevi bir aylık askıya alınıyor, denizciler ise 15 gün boyunca mahkûm ediliyorlardı.(5)

Commerson ile Baret arasında ne tür bir ilişki olduğunu söylemek gerçekten zor. Commerson Baret’yi, karısını doğum yaptığı sırada öldükten 2 yıl sonra, kâhya olarak kiralamıştı. İlginçtir ki Baret o zaman beş aylık hamileydi, ev içi ağır işleri yapamayacak durumda olmalı.

Baret, hamileliğini 22 Ağustos 1764’de, Lyon dışındaki Digoin’de, yasaların gerektirdiği gibi kaydettirmişti, ama çocuğun babasının ismini vermeyi reddetmişti. Bundan kısa bir süre sonra hem Commerson hem Baret, Paris’e taşındı. 6 Eylül’de Baret, Commerson için çalışmaya başladı, senede  100 livres alacaktı. Baret’nin çocuğu Jean Pierre Baret, 4 ay sonra, ertesi senenin Ocak ayında doğdu ve bir sütanneye bırakıldı (o dönemde bu uygulama sık sık yenidoğan çocuğun ölümüyle sonuçlanırdı) ve çocuk birkaç ay geçmeden öldü.(6)

Commerson ise, evliliğinden olan oğlunu, Paris’e taşınır ve Baret ile ev kiralarken, Toulon-sur-Aurox’da rahiplik yapan kayınbiraderinin bakımına teslim etmişti. Jardin Du Roi’nin yanındaki yeni evinde, bir doğabilimci olarak kariyer geliştirmeyi umut ediyordu. Commerson, Bougainville ile 1767’da yolculuğa çıkmadan önce, gene asistanı ile botanikçi arasındaki ilişkinin yakınlığını destekleyen, bir vasiyet hazırladı. Vasiyetinde, ölümünden sonra, bedeninin diseksiyon için en yakın amaliyathaneye götürülerek bilimin hizmetine  verilmesini söyleyen hükümler olması, ilginçtir. Katolik Fransa’da, idam edilen suçluların bedenleri bu iş için ayrılırdı. Merhum eşinin bedeninin yanına, mermer mezara yerleştirilecek olan kalbi hariç, iskeleti ve bedeninin tüm parçalarının kullanılabileceğini söylüyordu.

Elyazmalarını ve mülkiyetini oğluna bıraktığını yazıyordu. Jeanne Baret’ye ise 600 livreyle birlikte ev tekstili ve mobilyalarını ayırmıştı.(7) Ayrıca Commerson, ölümünden sonra bir yıl kadar Jean Baret’nin onun evinde kalmasına ve evindeki doğa tarihi koleksiyonunu Kraliyet Estampa Koleksiyonu’na (Cabinet des Estampes du Roi) yollamadan önce düzenlemesine, izin verilmesini belirtiyordu. Yaşları ve sınıfsal arkaplanlarındaki farklılıklara rağmen, Commerson ve Baret’nin birbirlerini iyi tanıdıkları açıktır. Étoil adlı gemide, Commerson ve yardımcısı, her ikisi de deniz tutmasından mustarip olmuşlardı (belki de yalandan); bu nedenle Commerson’un kabininde geceleri birlikte kalmaları kabul edilebilir görünüyordu.

Bougainville’in yolculuğunun haritası, rota kırmızı çizgiyle vurgulanmıştır. 21. kaynaktan alınmıştır.

Baret hadım edildiğini iddia ediyor

Baret’in yolculuğunun hikâyesi ve keşifleri, aralarında geminin cerrahı François Vivez’in de bulunduğu çeşitli mürettebat tarafından,  tuttukları günlüklerde uzun uzun anlatıldı.

İlginçtir, Commerson’un gemi seyir defterindeki kişisel hesabında sadece şu okunur: “18 Temmuz 1768’de, hekim M. Comerson’un şimdiye kadar erkek olarak geçen uşağının bir kız olduğu keşfedilmiştir.”(8)

Bougainville’nin günlüğüne girişi de aynı şekilde oldukça kısa ve muammadır,  belki de, iki gemilik kafilenin diğer gemisi olan Boudeuse’e bindiğinden.(9)

Bougainville’nin yolculuğunun Kraliyet doğabilimcisi ve hekimi olan Philibert Commerson (1727–1773). 25. kaynaktan alınmıştır.

Ortak hesaplara göre, bir ay geçene kadar hiç kimse bir şeyden şüphelenmemişti; personelin tatlı uykuları bir mırıltıyla kesilene kadar; gemide bir kız (genç kız) vardı!  Denizcilerin gözü, Commerson’un uşağına kaydı şüpheyle. Küçük ve ağır bir yapısı, geniş bir kalçası, yüksek bir göğsü, küçük ve yuvarlak bir kafası, çilli bir yüzü, ince ve berrak bir sesi, hünerli ve ince elleri vardı; bunlar onun cinsiyetinin sorgulanmasına yol açtı. Boudeuse’de Bougainville ile birlikte gönüllü asker olan Charles Félix Pierre Fersche, bu bölümden sonra Baret’in cinsiyetini gizlemek için göğsünü bağlama önlemini aldığını kaydetti.(10)

İki geminin kaptanı da durumu görmezden geliyordu, ama söylentiler günden güne büyüdü. Commerson uşağına, artık kabininde onunla gece boyunca kalamayacağını söyledi. Yerlilerin sıradan hamaklarından almalı ve geminin kıç tarafında diğer 5 uşakla birlikte kalmalıydı.

Orada gemiciler, Baret’yi “merakla itiştirip çekiştirdiler”, sıkıştırdılar; ama o “gaddarca duyarsızlıklarına, ısrarlarına ve üstelemelerine” direndi. Aynı zamanda, “arızalı bir adam” olduğu konusunda mürettabatı sürekli temin etti, her şeyden öte “kadınsı bir cinsiyeti” yoktu, aslında hadım edilmişti, “büyük bir sultanın onu haremine gardiyan yapmak istemesi gibi bir kazayla”. Başka bir şekilde anlatırsak, Baret muğlak cinsiyetinin, kastrasyonun sonucu olduğunu iddia ediyordu.

Bu olaydan sonra “adamımız” raporlar hazırlamayı sürdürdü, “iddia ettiği insan gibi görünmek için” mümkün olduğunca çok çalıştı, “bir siyah gibi çalıştı”. Yolcular onun (Baret’nin), ustasının bütün keşif yolculuklarına eşlik ettiğini gördüler. Macellan Boğazı’nın karlı ve buzlu tepeleri boyunca, bitki portfoyünü ve silahları içeren malzemeleri dayanıklılık ve cesaretle taşıdı.(12)

Çetin emekçi Baret,  “delil yetersizliği sayesinde” mürettabatın kuşkularını yatıştırdı. Gel gör ki, gemi Nouvelle Cythére’ye ulaştığında, Boutavarery diye adlandırılan bir “vahşi”, hızla, denizci kalabalığının dışına çıkmış yalnız uşağın peşinden koştu ve çığlıklarla “ayenene” (kız) diye bağırdı (Resim 3). Onun beyanı, Baret ertesi gün ustasıyla beraber bitki toplamak için kıyıya gittiğinde bir kez daha onaylandı; “vahşiler” “ayenene ayenene” diye şarkı söyleyerek hemen onu çevrelediler. Tahitililer, “adadaki geleneksel onurları sunmak için” taşımaya başladıklarında, Baret, geminin nöbetçi memuru tarafından kurtarılmayı bekledi.(12, 13)

Hakikat ve sonuçları

Gemiye döndüklerinde Bougainville şöyle rapor etti, “Kralın kuralları uyarınca, şüphelerin doğruluğundan emin olmaya mecburdum.”

Tahitililer, Bougainville ve ona eşlik eden memurlara meyve sunarken. Avustralya Ulusal Kütüphanesi, Rex Nan Kivell Koleksiyonu’ndan.

Baret, yola çıkışlarından beri geçen 1,5 yılda keşfedilememişti. Gözyaşlarına boğularak, sonunda gerçekten bir kadın olduğunu itiraf etti. Efendisini de, Rochefort’dayken geminin yüklenme anında, ona hizmet için başvururken, kendisini erkek kılığında sunarak aldattığını söyledi. Aynı zamanda bir yıl kadar önce, bir Cenevreli centilmenin yanında uşak olarak hizmet ettiğini de belirtti. Devamında şunları anlattı: Burgundy’de doğmuş, kısa bir süre sonra öksüz kalmıştı. Kendini sıkıntılı bir durumda bulduğunda, cinsiyetini gizlemeye karar vermişti. Geminin dünyanın etrafında dolaşacağını bildiğini, böyle bir yolculuğun ilgisini uyandırdığını itiraf etti. Bougainville, onu gemiyle dünyanın çevresini dolaşan ilk kadın olarak değerlendirecek ve şunu ekleyecektir: “Onun gemide her zaman iffetine özen göstererek davrandığını, bu konudaki doğruluğunu belirtmem gerekir.”(14)

Keşfedilişinden sonra, Baret erkek kılığını terk etti. Bougainville, “onun başına kabul edilemez şeyler gelmemesi için gereken tedbirleri aldığını”(12) kaydetti. Şurası açık değildir: Yolculuğun geri kalanını mı kastetti, yoksa Fransa’ya dönüşünde çıkacağı mahkemeyi mi? Ama Baret işini şansa bırakmıyordu, gemide olduğu her zaman, iki tane dolu tabancayı yanından ayırmıyordu.(15)

Commerson cezalandırılmadı. Bir gözlemci, Commerson’un mahcubiyeti hakkında konuşabileceğini yazdı, ama bunu yapmadı. Bir başka sefer, “Commerson’un yaşı ve kraliyet yönetmeliğine aykırı düşen bir davranışınının yol açacağı ve böylesi uzun bir yolculukta, bir kazanın neden olabileceği skandalı bilmesinden dolayı”, Commerson’un Baret’nin cinsiyetini gemiye bindiği sırada bilmediği hükmüne vardığını yazıyordu. Ama aynı gözlemci şöyle devam ediyordu: Commerson, Baret’nin cinsiyetini Montevideo’dayken (bugünkü Uruguay), yani yolculuğun kısmen erken dönemlerinde biliyor olmalıydı, çünkü orada Baret’nin yerli halkın arasına karışmasına izin vermemişti.(10)

Baret’nin cinsiyetinin keşfinden sonra, Commerson ve Baret ilişkisine dair bir şey rapor edilmedi; Baret’nin kendini Commerson’a adamış olması ve bitki toplamalarına eşlik etmesi dışında. Commerson, 1773’de dönüş yolculuğunda kaldığı, bugün Mauritius diye anılan Fransız Adası’ndaki Fransız kolonisinde öldü. 1774’de Baret, aynı adadaki ticaret merkezinde, kraliyetin önceki deniz astsubayı olan Jean Dubernat ile evlendi ve daha sonra Fransa’ya döndü. Bougainville’nin araya girmesiyle, mahkemeler, deniz yönetmeliklerini çiğnemiş olmasını affettiler. Bougainville vakayı zararsız olarak değerlendirmişti. “O bir örnek olarak” diye yazdı, “muhtemelen bulaşıcı değildi.”(12) Cezalandırmak yerine, 1785 yılında, Kraliyet Donanması Baret’ye yıllık 200 livrelik emekli maaşı bağladı, onun “olağanüstü bir kadın” olmasına referansla…(16)

Bilim için karşı cinsin kılığına girme

Neden erkek kılığına girdiler? Bu dönemde Fransız yasaları, bir kadının gemilere hizmet etmek için girmesini yasaklıyordu. Kadınlar, aksi durumda girmeye cesaret edemeyecekleri yerlere girmek istediklerinde, sıklıkla erkeksi kıyafetler kuşanmak durumunda kalıyorlardı.

Erkek gibi giyenenler arasında, 18.  Yüzyılın ilk dönemlerinde Batı Hint Adalarında korsanların arasında yaşamış olan Anne Bonny, Mary Read gibi erken örnekler vardı.(17)

Orduya katılmak, kendi seçtikleri kadınlarla evlenmek ya da bilim ve tıp gibi çeşitli alanlara girebilmek için, kendilerini erkek kılığında kamufle eden başka kadınlar da vardır.(18)

18. yüzyıl kapanırken, geleceğin ödüllü matematikçisi Sophie German, Paris’te yeni açılan ve o dönemdeki çoğu Avrupa üniversitesinde olduğu gibi kadınlara kapalı olan Politeknik Okulu’ndaki (Ecolé Polytechnique) dersleri takip edebilmek için, bir erkek adı olan Antoine August Le Blanc’ı kullanmıştı. 19. yüzyılın başlarında, bir kadının velileri onu Edinburgh Üniversitesi’ne erkek kılığında yolladı. 1812’de tıp diploması aldıktan sonra, “James” Barry, İngiliz Ordusu’na katıldı, askeri sömürge kurumunda, ikinci en yüksek rütbeli subay oldu. Gerçek cinsiyeti, ölümünden sonra keşfedildi. Gene, Amerika Birleşik Devletleri’nde 1850’de, tıp fakültesinde okuma girşiminde bulunan ilk kadın olan Elizabeth Blackwell’e, sempatik bir profesör tarafından derslere katılması için erkek kılığına girmesi tavsiye edilmişti. 19. Yüzyıl başında, dünyayı gemiyle dolaşan ikinci kadın da bir Fransız’dı: Rosa de Freycinet (ç.n. 1794 – 7 May 1832), deniz subayı olan kocasına eşlik ediyordu. Uzun yolculuk boyunca, gemici kılığındaydı. Kadın olduğu fark edildiğinde, geminin (ç.n. Fransa’ya) geri dönebilmesi için artık çok geçti.(20)

Baretia bonnafidia. Commerson Jeanne Baret’i, bu bitkiye adını vererek ölümsüzleştirmiştir; “şüphe dolu cinsel karakteristiğiyle” bilindiğinden onun onuruna adamıştır. Botanikçiler sonradan bu bitkiyi yeniden isimlendirmiş ve Commerson’un Baretia’sını Turraea’ya çevirmişlerdir. 4. kaynaktan alınmıştır.

Peki Commerson Fransız yasalarını ihmal etmeyi ve risk almayı seçerek, Baret’yi niçin yanına almıştı? Yardımcısı, kuşkusuz sadık ve sevgi doluydu. Bougainville onu “uzman bir botanikçi” olarak tanımlıyordu.(21) Commerson en yüksek dağlardan ve sık ormanlardan hiç şikayet etmeden ve çevik bir biçimde geçtiği için Baret’yi övmüş, ona kompliman olarak adadığı bir bitkiye Baretia adını vermiştir (Resim 4). Commerson onun için şöyle yazmıştır: “Bir yay ile silahlı Diana” gibi, “Akılla ve Minerva gibi ağırbaşlılıkla silahlanmıştır…. Çok defa onuru ve yaşamı için risk içeriyorken, hayvanların ve insanların tuzlarından sıyrılmayı bilmiştir.” Topladığı sayısız bitki, yaptığı herbaryumlar, oluşturduğu böcek koleksiyonları ve düzenlediği denizkabuklarından övgüyle söz etmiştir.(4)

Baret’nin hikâyesi, kadınların 18. yüzyılda, bilimsel bir yolculukta yer almalarının önü kapalıyken bile, bilime bağlanabileceklerini göstermiştir. Baret ve Commerson, karı kocanın bir ömür boyunca, ortak uğraşıları için yan yana çalıştığı lonca sisteminin mirasını devam ettiren(23), “yaratıcı bir çift” olarak görülebilir.(22) Baret aynı zamanda, 18. yüzyıl Avrupalı doğabilimcilerinin destek personeli olan, adsız çok sayıda botanik asistanından biri olarak değerlendirilmelidir; bilimde profesörlük ya da kraliyete bağlı olmak gibi resmi pozisyonlarda hizmet veren kişilere yardım eden, doğanın bereketini katologlama bütünsel görevine katkıda bulunan, isimsiz olan illüstratörler, rehberler, arayıp bulucular… Baret’nin Commerson’a adanması böyle olmuştur, Commerson onu şefkatle, “canavar yüklenici” olarak çağırırdı.(24)

(*) ÇEVİRENİN NOTU: Louis-Antoine de Bougainville (1729-1811), Fransız hükümetinin bir keşif yolculuğuyla dünyanın çevresini dolaşmakla görevlendirdiği denizcidir. Commerson ve Baret’nin yanı sıra, başka biliminsanlarının da dahil olduğu Bougainville’nin yolculuğu, 1766-69 arasında gerçekleşmiştir. Bougainville bu yolculuğu, Voyage Autour du Monde (“Dünya Çevresinde Yolculuk”) adıyla 1771’de kitaplaştırdı. Bougainville’in adı Solomon Adaları’nın en büyüğüne, Yeni Hebridler grubundaki bir boğaza ve yaygın olarak “begonvil” diye bildiğimiz bitkiye (Bougainvillea) verilmiştir.

 

KAYNAKLAR ve DİPNOTLAR

  1. Merian, M. S. (1705), Metamorphosis Insectorum Surinamensium, Amsterdam.
  2. Étienne Taillemite, Fransız Ulusal Arşivi’nde Koruma Müdürü’dür. Bougainville’nin yolculuğuyla ilintili günlükler ve bazı makaleler yayımlamıştır. Taillemite, E. (1977), Bougainville et ses Compagnons Autour de Monde, 1766–1769 (2 Cilt), Imprimerie nationale.
  3. Taillemite, E., Bougainville (Cilt 1), s. 350.
  4. Cited from manuscript reproduced in Monnier, J. et al. (1993); Philibert Commerson: LeDe´couvreur du Bougainvillier, s.99, Association Saint- Guignefort.
  5. Ordinance reprinted in Taillemite, E., Bougainville (Cilt 1), s.90.
  6. Monnier, J. et al.; Philibert Commerson: Le De´couvreur du Bougainville, s.97.
  7. Guillot, R. P. (1984); “La vraie ‘Bougainvillée’: la première femme qui fit le tour du monde”, Historama 1, ss.36-40.
  8. Taillemite, E., Bougainville (Cilt 2), s.485.
  9. Vivez’s account reprinted in Taillemite, E., Bougainville (Cilt 2), ss.237-241; Bougainville’s account, age, (Cilt 1), s.349.
  10. Age (Cilt 2), s.101.
  11. Age (Cilt 2), s.238.
  12. Age (Cilt 1), s.349.
  13. Age (Cilt 2), s.240.
  14. Age (Cilt 1), ss.349-350.
  15. Age (Cilt 2), s.241.
  16. Age (Cilt 1), s.89.
  17. Paravisini-Gebert, L. (2001), “Cross-dressing on the margins of empire”, In Women at Sea (Editörler: Paravisini-Gebert, L. and Romero-Cesareo, I.), ss.58-98, Palgrave.
  18. Erauso, C. (1996), Memoir of a Basque Lieutenant Nun, Beacon Press.
  19. Schiebinger, L. (1999), Has Feminism Changed Science?, ss.78-79, Harvard University Press.
  20. Laissus, Y. (1981), “Les voyageurs naturalistes du Jardin du Roi et du Muse´um d’Histoire Naturelle”, Revue d’Histoire des Sciences 34, ss.259-317.
  21. Bougainville, L. A. (1772), A voyage round the world (translated by Forster, J. R.), s.300, Nourse & T. Davies, London.
  22. Pycior, H. M. et all., Editörler (1996), Creative Couples in the Sciences, Rutgers University Press.
  23. Schiebinger, L. (1989), The Mind Has No Sex? Women in the Origins of Modern Science, Harvard University Press.
  24. Taillemite, E., Bougainville (Cilt 1), s.443.
  25. Oliver, P. S. (1909), The Life of Philibert Commerson, M., Naturaliste du Roi, John Murray, London.

Kadın Gezginler – 1: Atlasa düşmüş dişi ayak izleri
Kadın Gezginler – 3: İngiltere Kraliyet Coğrafya Topluluğu’nun ilk kadın üyesi: İsabella Bird (Bishop)

 

Önceki İçerik2017 Nobel Fizik Ödülü, kütleçekimi dalgalarının gözlemine verildi
Sonraki İçerikDünya’nın en büyük radyo teleskopu pulsar keşiflerine başladı
İÜ Eczacılık Fakültesi mezunu. Eczacı ve popüler bilim yayıncısı. Başta Bilim ve Ütopya ile Bilim ve Gelecek olmak üzere, #tarih, Roman Kahramanları, Papirüs, Aydınlık, Cumhuriyet Kitap Eki, Radikal Kitap Eki gibi dergilerde çok sayıda yazısı, söyleşisi ve çevirileri yayımlandı. "Savaş Emek Kitabı - Gel Ey Seher" adlı biyografik bir nehir söyleşi kitabı ve "Hayal Hızı Çetesi İnsanın Atasını Arıyor" adlı bir çocuk kitabı bulunuyor.