Ana Sayfa 145. Sayı Büyük Osmanlı denizcisi ve haritacısı: Piri Reis

Büyük Osmanlı denizcisi ve haritacısı: Piri Reis

1795

Piri Reis, sağlam bir deniz kumandanı olduğu kadar, devrinin önemli bir haritacısı ve denizci yazarlarındandır. Bitmeyen bir öğrenme arzusuna sahip ve açık fikirli olduğundan, korsanlık yaptığı dönemlerden Osmanlı Donanması’nda görev yaptığı dönemlere dek gördüklerini kaydetmiş ve deniz haritaları ile coğrafya hakkında eline geçen her eseri derinlemesine incelemiştir. Böylece topladığı bilgilere dayanarak yazdığı eserler ve yaptığı haritalar büyük önem taşır. Piri Reis’in bize ulaşan eserleri, 1513 ve 1521 tarihli haritaları ile bir seyir kılavuzu niteliği taşıyan “Kitab-ı bahriye”sidir.

Sunuş: Bilim ve Gelecek Kitaplığı olarak, büyük Osmanlı denizcisi ve haritacısı Piri Reis’i konu edinen bir çizgi roman yayımladık. Enis Temizel’in grafik romanı, Piri Reis’in, amcası Kemal Reis ile birlikte, Katolik olmak istemedikleri için Endülüs’te zulüm gören halkı, Osmanlı Devleti’nin emriyle İspanya’dan Kuzey Afrika ve Osmanlı topraklarına taşıyarak kurtardığı dönemini odağına alıyor. Tarihi gerçeklerden yola çıkmakla ve kimi bilimsel terimler ve kuramlara referanslar içermekle birlikte, yazarının hayal gücüyle fantastik boyutlar kazanan eserin, özellikle genç okurların ilgisini çekeceğini düşünüyoruz.

Enis Temizel’in kaleminden Piri Reis -Endülüs Macerası, Bilim ve Gelecek Kitaplığı’ndan çıktı.

Ahmet Muhiddin Piri, yani Piri Reis (1465/70, Gelibolu – 1554, Kahire), Osmanlı denizcisi ve haritacısıdır. Amerika’yı gösteren dünya haritaları ve dünya denizciliğinin ilk kılavuz kitabı olma özelliği taşıyan Kitab-ı Bahriye adlı eseriyle tanınmıştır.

Piri Reis’in amcası (kimi kaynaklara göre dayısı) ünlü denizci Kemal Reis’tir. Piri Reis Gelibolu’da doğmuş, büyümüştür. Denizciliğe Kemal Reis’in yanında başlar. Ölümüne dek amcasının yanından ayrılmadığı için, Piri’nin yaşamının ana hatları Kemal Reis’in yaşamıyla iç içe geçmiştir. 1487-1493 arasında Akdeniz’de birlikte korsanlık yapar; Sicilya, Korsika, Sardunya ve Fransa kıyılarına akınlara katılırlar.

1486’da Endülüs’te (İspanya’nın güney bölgelerini kapsar) Müslümanların hâkimiyetindeki son şehir olan Gırnata’da (Granada’da) katliama uğrayan Müslümanlar, Tunus, Mısır ve Osmanlı Devleti’nden yardım isteyince, o yıllarda denizaşırı sefere çıkacak donanması bulunmayan Osmanlı Devleti, Kemal Reis’i Osmanlı bayrağı altında İspanya’ya gönderir. Bu sefere katılan Piri Reis, amcası ile birlikte Müslümanların ağırlıkta olduğu, Katolik olmayan Endülüs halkını İspanya’dan Kuzey Afrika’ya taşır.

Venedik üzerine sefer hazırlığına girişen II. Beyazıt, Akdeniz’de korsanlık yapan denizcileri Osmanlı Donanması’na katılmaya çağırır. Kemal Reis ve Piri Reis çağrıya uyarak İstanbul’a doğru yola çıkarlar. Yolda, Malta Adasına baskın yapıp hâkimini ele geçirirler ve 1494’de İstanbul’da padişahın huzuruna çıktıklarında, Malta beyini ve diğer ganimetleri padişaha sunarlar. Böylelikle Kemal Reis ve Piri Reis, donanmanın resmi hizmetine girmişlerdir.

Piri Reis, Venediklilerle yürütülen deniz hâkimiyeti mücadelesinde, Osmanlı Donanması’nda gemi komutanı olarak görev alır (1500-1502). Piri Reis’in yürüttüğü  başarılı savaşlar sonucunda Venedikliler barış istemek durumunda kalır ve iki devlet arasında barış anlaşması yapılır. Piri Reis, 1495-1510 arasında İnebahtı, Moton, Koron, Navarin, Midilli ve Rodos’a yönelik deniz seferlerinde görev alır. Akdeniz’de yaptığı seyirler sırasında gördüğü yerleri ve yaşadığı olayları, Kitab-ı Bahriye’nin taslağı olarak kaydeder.

1511’de amcasının bir deniz kazasında ölümünden sonra Piri Reis Gelibolu’ya yerleşir. Bu sıralarda Barbaros Kardeşlerin idaresi altında bulunan Osmanlı Donanması’nda halaoğlu Muhiddin Reis ile bazı seferlere çıktıysa da, daha çok Gelibolu’da kalıp haritaları ve kitabı için çalışmıştır. Bazı haritalardan ve kendi gözlemlerinden yararlanarak 1513’te ilk dünya haritasını çizer. Bu haritayı dünya ölçeğinde önemli kılan, Kristof Kolomb’un günümüze ulaşmamış olan Amerika haritasındaki bilgileri içeriyor olmasıdır.

Barbaros Kardeşler yönetimindeki Osmanlı Donanması, 1515’de, dünyanın en büyük deniz güçlerinden birisidir ve Kuzey Afrika’ya fetihlere girişmiştir. Piri Reis, Oruç Reis’in kaptanlarından birisi olarak, yardımını bekledikleri Yavuz Sultan Selim’e hediye sunmak üzere gönderildiğinde, Yavuz’un yardım olarak verdiği iki savaş gemisiyle geri döner. 1516-1517’de İstanbul’a geldiğinde, tekrar resmi olarak Osmanlı Donanması’nın hizmetine girer; Derya Beyi (deniz albayı) rütbesini alır ve Mısır seferine gemi komutanı olarak katılır. Cafer Bey’in kumandası altında hareket eden donanma, İskenderiye’yi ele geçirir. Piri Reis, donanmadan ayrılan bir filoyla Kahire’ye Nil Nehri’nden gider ve böylece Nil Nehri’nin de haritasını çizme fırsatı bulur.

Piri Reis, İskenderiye’nin ele geçirilmesinde gösterdiği başarılarla padişahın övgüsünü kazanır ve sefer sırasında haritasını padişaha sunar. Bazı tarihçilere göre, Osmanlı padişahı dünya haritasına bakmış ve “Dünya ne kadar küçük…” demiştir.

Kanuni Sultan Süleyman’ın dönemi büyük fetihler dönemidir. Piri Reis, 1523’deki Rodos seferi sırasında da Osmanlı Donanması’ndadır. 1524’de Mısır seyrinde kılavuzluğunu yaptığı sadrazam Pargalı Damat İbrahim Paşa’nın takdiri ve desteğini kazanınca, 1525’de gözden geçirdiği Kitab-ı Bahriye’sini İbrahim Paşa aracılığıyla Kanuni’ye sunar. Piri Reis’in 1526’ya kadarki yaşamı Kitab-ı Bahriye’den izlenebilir. 1528’de ise, ilkinden çok daha yoğun bir içeriği olan ikinci dünya haritasını çizer.

1533’de Barbaros Hayrettin Paşa, Kaptan-ı Derya olunca, Derya Sancak Beyi (tümamiral) unvanı olan Piri Reis, sonraki yıllarda, güney sularında imparatorluk için görev yapmaya devam eder. Barbaros’un 1546’da ölümünün ardından Mısır Kaptan-ı Deryası (Hint Denizleri Kaptanlığı da denilmektedir) olur. Piri Reis, 1551’de Süveyş Limanı’ndan denize açılır. Aden Limanı kalesini topçu birlikleriyle kuşatmaya aldıktan sonra şiddetli bir saldırıyla fetheder. Buraya kara kuvvetleri bırakarak Süveyş’e döner. Bu hareketi Mısır Valisi Davud Paşa ve padişah tarafından takdir ve ihsanla karşılanır. Piri Reis Umman Denizi, Kızıl Deniz ve Basra Körfezi’ndeki deniz görevlerinde yaşlanır.

1552’de Umman ve Basra üzerine 30 gemiyle çıktığı seferde, Hürmüz Kalesi’ni kuşatır. Portekizlilerden aldığı haraç karşılığı kuşatmayı kaldırır ve donanmasıyla Basra’ya gelir. Tamire muhtaç donanmayı orada bırakıp, ganimet yüklü üç gemiyle Mısır’a döner. Gemilerden birisi yolda batar. Donanmayı Basra’da bırakması kusur sayıldığı için Mısır’da hapsedilir. Basra Valisi Kubat Paşa’ya ganimetten istediği haracı vermemesi ve Mısır Beylerbeyi Mehmet Paşa’nın politik hırsı yüzünden hakkında padişaha olumsuz rapor verilmiştir ve dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın fermanı üzerine 1554’te boynu vurularak idam edilir. İdam edildiğinde 80 yaşının üzerinde olan Piri Reis’in mal varlığına devletçe el konulur.

Piri Reis’in eserleri

Piri Reis, sağlam bir deniz kumandanı olduğu kadar, devrinin önemli bir haritacısı ve denizci yazarlarından biridir. Açık fikirli ve bitmeyen bir öğrenme arzusuna sahip bir kişi olduğundan, korsanlık yaptığı dönemlerden itibaren gördüklerini kaydetmiş ve deniz haritaları ile coğrafya hakkında eline geçen her eseri derinlemesine incelemiştir. Böylece topladığı bilgilere dayanarak yazdığı eserler ve yaptığı haritalar büyük önem taşır. Piri Reis’in bize ulaşan eserleri, haritaları ile Kitab-ı bahriye’sidir.

1513 tarihli ve Piri Reis’in imzasını taşıyan harita, Kristof Kolomb’un 1498’de çizdiği, günümüze ulaşmayan bir haritanın kopyasıdır. Piri Reis haritaya düştüğü notlardan birinde, Kolomb’un haritasından yararlandığını kaydeder. Piri Reis bu haritayı 1517’de Mısır’da Yavuz Sultan Selim’e sunmuştur. Haritanın aslını deniz savaşlarından birinde ele geçirmiş olmalıdır. Bu harita bir dünya haritası değildir, İber Yarımadası (İspanya), Doğu Afrika ve Atlas Okyanusu, Amerika’nın o tarihte bilinen parçaları ve Antil Adalarını içermektedir.  Avrupa ve Afrika sahillerinin ve civardaki adaların mükemmel biçimde resmedilmiş olması, Piri Reis’in en yeni Portekiz haritaları ve keşiflerini de dikkatle takip ettiğini gösterir.

Piri Reis’in bu haritadan 15 yıl sonrasının tarihini taşıyan, 1528 tarihli bir haritası daha vardır. Atlas Okyanusu’nun kuzey kısmını, Grönland’dan Florida Yarımadası’na kadar sahili içeren bu harita, büyük bir dünya haritasının kuzeybatı köşesi olabilir. Buradaki adalar ve bazı sahiller, birinci haritaya nazaran daha doğru çizilmiştir. Anlaşılan Piri Reis haritalara ve coğrafyaya olan ilgisini hiç yitirmemiş, yeni Batı haritalarını sürekli takip etmiştir.

Piri Reis önemli eseri Kitab-ı bahriye’yi ise, 1521’de yazmış, 1525’de genişleterek sadrazam İbrahim Paşa aracılığı ile Kanuni Süleyman’a takdim etmiştir. Piri Reis yaşamı boyunca hemen bütün Ege ve Akdeniz kıyılarını dolaşmış, bölgelerin şehirleri, tarihi, coğrafi ve denizcilik bakımından özellikleri ve koşulları hakkında bilgiler toplamış, kendi gözlemleri ve deneyimlerini de ekleyerek kitabını yazmıştır. Her bölüm için haritalar da çizmiştir. Kitab-ı bahriye, denizcilik için gerekli bilgileri içerdiğinden, seyir kılavuzu niteliğindedir.

Kaynaklar

– Dr. Afet İnan, Piri Reis’in hayatı ve eserleri, Türk Tarih Kurumu, 4. Baskı 1992, 117 s. + belgeler ve fotoğraflar.

– Fuad Ezgü, “Piri Reis” maddesi; İslam Ansiklopedisi, 9. Cilt, Milli Eğitim Bakanlığı Devlet Kitapları, 2001, ss.561-565.

– http://cihanhukumdari.istanbul.edu.tr/Piri-Reis.html

Önceki İçerikİslam devletlerinde, İslam’a rağmen… Kadın hükümdarlar
Sonraki İçerikHomeopati şarlatanlığı