Ana Sayfa 128. Sayı Arkadaşını söyle, üniversiteye girip giremeyeceğini söyleyeyim…

Arkadaşını söyle, üniversiteye girip giremeyeceğini söyleyeyim…

3499
Children in a huddle

Akıllı bir takım arkadaşına sahip olmak, lise öğrencilerinin üniversiteye gitme şansını iki katına çıkarıyor. Yeni bir çalışma, ders dışındaki etkinliklere katılmanın büyük bir yarar sağlamadığını, girilen takım ya da kulübün içeriğinin ne olduğunun da fazla önemi olmadığını gösterdi. Ama başarılı öğrencilerin olduğu takımlara girenler daha başarılı oluyor. İyi notlara sahip üyeleri olan ders dışı kulüp ya da takımlara katılmak, bir lise öğrencisinin üniversiteye girebilme olasılığını iki kat artırıyor.

Bu çalışmanın lise öğrencilerine mesajı basitçe şu: Akıllı çocukların oynadıkları oyunları oynayın. Yüzme takımı, orkestra, bilgisayarbilimleri kulübü ya da gezi kulübü hiç fark etmez, akıllıların olduğu takıma/kulübe girin.

Çalışmayı yürütenlerden Brigham Young Üniversitesi’nden sosyolog Lance Erickson gençlere bu çalışmayı nasıl satacağını biliyor. “Ailelerinize söyleyin, onlar sizi her nereye yerleştirmek isterlerse istersinler, bu bir kulüp etkinliği ya da pratiği olmamalıdır” diyor. “Onlar sizi okulda bir kulübe sokarlarsa, yaşamınızın sonuna kadar onların evinde kalma ihtimaliniz artacaktır, çünkü üniversiteye gidemeyeceksiniz.”

Erickson, eleştirmenlerin argümanlarını yanıtlayabilecek istatistik bir model ve veri seti inşa edebilmek için dört yıl harcamış: Örnekleri, 90.000 lise öğrencisini ve onların sayısı 10’a çıkabilen arkadaşını içeriyor. Arkadaşlar sıklıkla bir takıma ya da kulübe birlikte katıldığından, bu model, aynı zamanda takım arkadaşı da olan arkadaşların olumlu etkisini ortaya çıkarıyor. Model, bir öğrencinin sosyal çevresi içinde olmayan takım arkadaşlarının etkisini de izole ediyor.

Araştırmanın yöneticisi Ben Gibbs, “Tipik olarak katılımcıların yararının, kulübün türünden ya da orada öğrenilen becerilerin yoğunluğundan geldiği düşününürüz” diyor. “Sanırım, ilk defa bunu gösterdik: Gerçekten önemli olan bu etkinliklere kimlerle katıldığındır.”

Çalışmanın kabul edilen raporu, Social Science Research’da(Sosyal Bilim Araştırma) yayımlanmış. Çalışmada, herhangi bir ders dışı etkinlik takımına, üyelerinin yıl sonu ortalamalarına dikkat edilmeksizin kaydolmanın, öğrencilerin üniversiteye girme şansını azattığı belirtiliyor. Ek olarak, bir puan yüksek yıl sonu ortalamalı bir gruba katılmanın, örneğin yıl sonu ortalaması 2,6 olan bir takım yerine 3,6 olanına katılmanın, üniversiteye girebilme şansını iki kat yükselttiği söyleniyor.

Takım arkadaşlarının rolü, yazarlardan Mikaela Dufur’un 2007’de başladığı bir çalışmaya, bulmacanın bir parçası olarak eklenmiş. Söz konusu araştırma, lisede spor yapan kadınların üniversite derecesi alma şansının arttığını göstermiş. Dufur, düşük gelir gruplarından gelen öğrencilere hizmet eden okullarda, ders dışı etkinlikler sağlamanın özellikle kritik bir rol oynayabileceğini belirtiyor. “Ortaokullara ve lise hazırlıklara, liseye geçiş olarak, öğrencilerin bir takıma katılmaya hazır hale gelmelerine kaynak ayırmalarını öneririm” diyor.

KaynakScıence Daıly
Önceki İçerikTor, Bitcoin ve karanlık ağ
Sonraki İçerikTeknolojiyi değiştiren cihaz çip ve Jack Kilby
İÜ Eczacılık Fakültesi mezunu. Eczacı ve popüler bilim yayıncısı. Başta Bilim ve Ütopya ile Bilim ve Gelecek olmak üzere, #tarih, Roman Kahramanları, Papirüs, Aydınlık, Cumhuriyet Kitap Eki, Radikal Kitap Eki gibi dergilerde çok sayıda yazısı, söyleşisi ve çevirileri yayımlandı. "Savaş Emek Kitabı - Gel Ey Seher" adlı biyografik bir nehir söyleşi kitabı ve "Hayal Hızı Çetesi İnsanın Atasını Arıyor" adlı bir çocuk kitabı bulunuyor.