Terry Eagleton’un ifadesiyle son derece karmaşık bir sözcük olan kültür, başlıca dört anlamıyla karşımıza çıkmaktadır. İlki, sanatsal ve düşünsel eserler toplamı; ikincisi, ruhsal ve zihinsel gelişim süreci; üçüncüsü, insanların yaşamlarına yön veren değerler, gelenekler, inançlar ve simgesel pratikler; dördüncüsü ise, bir bütün olarak yaşam tarzıdır.(1) Kültürel görelilikten söz edenler, genelde kültürün son iki anlamına odaklanırlar. […]
Kültürel görelilik: Doğrular ve yanlışlar
Kültürel göreliliği savunanların argümanı şöyle özetlenebilir: a) Farklı kültürlerin farklı ahlaki normları ve uygulamaları vardır. b) Bu nedenle, ahlaki alanda nesnel bir hakikat yoktur; doğru ve yanlış sadece görüş yahut inanç meselesidir ve görüşler/inançlar kültürden kültüre değişir. Bu argüman popülerdir ve birçok insan için ikna edicidir. Ancak, mantıksal ve tarihsel açıdan geçerli midir?