Arkeolojinin derdi vardır gerçeği kabuklara sararak değiştirmiş, deforme etmiş zamanla. Gerçeği, toz toprak katmanlarından soymak, ilk haline, taaa özüne ulaşmak ister. Toprağın geçmişe inen derinlerinden bin bir emekle, incelikli bir özenle bulunup çıkarılanlar, gerçek konusunda ipuçlarıdır. Ama yetmez çoğu zaman arkeoloğa. Bu verileri, arkeoloji bilimiyle oluşturulmuş tüm bir bilgi birikimi çerçevesinde değerlendirmek, yorumlamak gerekir. Kimi […]
Arkeoloji kitaplığına değerli bir armağan
Arkeolojiye ilişkin kişisel bir tanım vermek istesem, zamanla mücadele eden bilim dalı derdim. Biz insanoğulları/kızlarının ömrümüz ilerledikçe fark ettiği yaman ve temel gerçektir: Zaman geçip gitmez sadece, dokunduğu her yerde parmak izlerini bırakır… İşte arkeoloji, zamanın parmak izlerini geçmiş uygarlıklarda görmenin, zamana bağlı değişimleri uygarlıklar ölçeğinde okumanın bilimidir bir anlamda. Zamanın yüzyıllar, binyıllar içinde toprağın bağrına gömdüğü gerçeği, sabırla aramanın ve daha büyük bir sabırla ortaya çıkarmanın bilimidir.