2019 yılında “Sorularla Bilim” köşesinde yer verdiğimiz soruları ve bu sorulara bilimin yanıtlarını derledik. Yeni yılınız Bilim ve Gelecek ile geçsin!
1) Güneş nasıl oluştu?
Güneş Sistemi, içinde 200 milyar dolayında yıldızın ve yıldızların arasındaki uzayda da dev gaz ve toz bulutlarının bulunduğu büyükçe bir gökadanın içinde yer alır. Bu gaz ve toz bulutlarının büyük bölümü önceki kuşaktan bazı yıldızların kalıntılarıdır.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/07/01/gunes-nasil-olustu/
2) Evrimin çalışma mekanizması nedir?
Canlılardaki evrimsel değişimin temelinde, bir popülasyonda yaşayan bireyler arasında bulunan genetik farklılıkların bir sonraki nesile aktarılması gelir. Popülasyon içerisindeki genetik çeşitliliği etkileyen temel faktörler arasında mutasyonlar, genetik rekombinasyon, popülasyonlar arası göçler ve genetik sürüklenme sayılabilir. Doğal seçilim, cinsel seçilim ve birlikte evrimleşme (co-evolution) ise bireyler arasında bulunan farklılıkların seçilmesini sağlayan temel mekanizmalardır.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/07/10/evrimin-calisma-mekanizmasi-nedir/
3) İnsan maymundan mı gelmiştir?
Fosil buluntular sayesinde kesintisiz biçimde izleyebildiğimiz insanın biyolojik evrim zincirinin eksik halkası hemen hemen kalmadı. İnsan soyunun yeryüzündeki geçmişini araştırırken ne kadar eskiye gidebilirsek geleceğini de o kadar net görebilme olanağı buluruz. Bu geçmiş günümüzde son radyometrik tarihlemelere bakılırsa milyonlarca yılla ifade edilir hale geldi. Ne zaman kendi kökenimiz ve evrimimiz gündeme gelse, bilinçli ya da bilinçsiz olarak hemen özel yaratık ve biricik canlı olduğumuz düşüncesine kapılıyor, kendimizi diğer canlılardan apayrı bir konuma koyuyoruz. Bazı canlılarla gerçekte aramızda var olan genetik yakınlığı bir türlü içimize sindiremiyoruz.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/07/15/insan-maymundan-mi-gelmistir/
4) Anksiyete bozukluğu nedir? Nedenleri ve türleri nedir?
Anksiyete kaygı demektir. Anksiyeteyi yaşamında hissetmeyen kimse yok gibidir. Bizim bu bölümde ele alacağımız anksiyete, bozukluk niteliğinde olan, yani yaşamın büyük bölümünde, hemen her gün ya da belirli etkinliklere katılma sırasında ortaya çıkan anksiyetedir. Her anksiyete bozukluk sayılamaz.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/07/17/anksiyete-bozuklugu-nedir-nedenleri-ve-turleri-nedir/
5) Karanlık enerji nedir?
Hubble’ın Evren’in genişliyor olduğunu keşfetmesinden bu yana bütün gökbilimciler Evren’in genişleme hızının -içerdiği maddenin kütleçekim etkisi nedeniyle- yavaşlaması gerektiğini düşünme eğiliminde olmuştur. Bu nedenle 1998 ve 199 yıllarında birbirinden bağımsız çalışan iki ekip (Saul Perlmutter ve Brian Schimidt’in liderliğindeki) Evren’in genişleme hızının arttığını keşfettiğinde gökbilim dünyasında büyük bir şaşkınlık yaşanmıştı. Uzak gökadalardaki süpernovalar üzerinden yapılan hesaplara dayanan bu bulgu daha sonra iki farklı ekip tarafından başka gelişmiş aygıtlarla yinelendi ve aynı sonuca ulaşıldı: Evren giderek daha hızlı genişliyordu. Gözlemler Evren’in genişlemesine yol açan bir “enerji”nin varlığına işaret ediyordu. Peki, ama neydi bu enerji?
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/07/22/karanlik-enerji-nedir/
6) Mutasyonlar zararlı mıdır, evrime engel midir?
Bilindiği gibi Evrim Karşıtları birçok argüman gibi evrimsel süreçte mutasyonların zararlı olduklarını dolayısıyla evrimi meydana getirecek bir mekanizma olarak mutasyonun buna karşıt bir rol oynadığını ileri sürmektedirler. Gerçekten de mutasyonlar zararlımıdır ve evrimsel sürecin önünde engel midir?
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/07/16/mutasyonlar-zararlimidir-evrime-engel-midir/
7) Karşı-madde nedir? Karşı-maddeden enerji elde edilebilir mi?
Doğada karşı-parçacıklar kendiliğinden ortaya çıkabilir, ancak karşı-madde sadece laboratuvarda yaratılır. 2010 yılında Cenevre’deki Avrupa Parçacık Fiziği laboratuvarı CERN’de önemli gelişme yaşandı. Daha önce de yapılan deneylerin çok daha büyük boyutlusu olan yeni deneyde (ALPHA) karşı-hidrojen atomları manyetik alanlarla hapsedilerek, saniyenin onda biri kadar bir süre içinde saklanabildiler.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/08/09/karsi-madde-nedir-karsi-maddeden-enerji-elde-edilebilir-mi/
8) Antropoloji bir bilim olarak nasıl biçimlenmiştir?
Antropolojinin asli ilgi odağını insanlar arasındaki benzerlik ve farklılıklar oluşturduğuna göre, biyolojik ve kültürel farklılıkları anlama, açıklama çabası, olasıdır ki insanlık tarihi kadar eskidir.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/11/13/antropoloji-bir-bilim-olarak-nasil-bicimlenmistir/
9) Evrende yaşam nerelerde ortaya çıkabilir? Yaşanabilir bölge nedir?
Bilim insanları, evrende bulunan milyarlarca gezegenin sadece çok küçük bir kısmının yaşama elverişli olduğunu düşünüyor. Yaygın olan genel görüş, yaşam için gerekli temel şartların sıvı su, kullanılabilir enerji kaynağı (örneğin, fotosentez için gerekli olan güneş ışığı) ve organik (karbon içeren) kimyasallar olduğu yönündedir. Tüm bu şartların oluşmasında, gezegenin evrende bulunduğu konumu belirleyicidir.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/08/21/evrende-yasam-nerelerde-ortaya-cikabilir-yasanabilir-bolge-nedir/
10) En temel fizik yasaları nelerdir?
Temel fizik yasaları simetri yasalarıdır. Korunum yasalarının da kaynağı olan simetri yasaları her boyutta geçerlidir. Doğadaki her simetri, beraberinde bir korunum yasası getirir. Hermann Weyl’in tanımıyla simetri “Eğer bir nesne üzerinde bir şey yaptıktan sonra da nesne ilk halinde görünüyorsa, eğer nesnede bunu yapmaya imkân veren bir şey varsa, o nesneye simetriktir denir” şeklinde özetlenebilir. İşte fizik yasaları da bu anlamda simetriktir. Fizikte korunum yasaları denince, fiziksel bir değişim geçiren kapalı bir sistemde ölçülebilen bazı niceliklerin sabit kalacağını ifade eden yasalar anlaşılır.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/08/23/en-temel-fizik-yasalari-nelerdir/
11) Devlet nedir? Devletler, şefliklerden nasıl ayırt edilmektedir?
Günümüzden yaklaşık 5500 yıl kadar önce, Güney Mezopotamya’da geniş toprakların tarıma açılmasını mümkün kılan sulama sistemlerinin kullanılmaya başlanması ve bu sayede tarımsal üretimin tarım dışı faaliyetlerde uzmanlaşabilecek geniş (kentli) bir nüfusu beslemeye yetecek kertede artmasıyla birlikte, yeni siyasal oluşumlar biçimlenmeye başladı: Uzman zanaatçılar, rahipler, memurlar vb.’nin yaşadığı çevresindeki geniş bir kırsal alana hükmeden, merkezi ve özerk site-devletler…
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/12/22/devlet-nedir-devletler-sefliklerden-nasil-ayirt-edilmektedir/
12) Cüce Gezegen nedir?
21.yüzyılın ilk beş yılında Güneş Sistemi’nde gerçekleştirilen bazı keşifler bilim insanlarını “gezegen” tanımını gözden geçirmeye zorlamıştır. 2006’da toplanan Uluslararası Astronomi Birliği’nce de bazı yeni tanımlar yapılmıştır. Buna göre bir gökcisminin gezegen olabilmesi için üç temel ölçütü sağlaması gerekmektedir:
1) Güneş’in (ya da bir başka yıldızın) çevresinde dönüyor olmalıdır.
2) Küresel bir yapısı olacak denli kütlesi büyük olmalıdır.
3) Yakın çevresini “temizlemiş” olmalıdır.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/12/16/cuce-gezegen-nedir/
13) Evrenin içeriği nedir?
Antik Yunan’da her şeyin toprak, hava, ateş ve suyun, yani dört temel elementin değişik oranlarda birleşiminden oluştuğuna inanılırdı. Bu düşünce kuşkusuz doğru değildi; ama altında yatan temel yaklaşım doğruydu. Gerçekten de çevremizdeki her şey belli sayıdaki temel öğeden, onların değişik oranlardaki birleşimlerinden oluşur. Biz bu temel öğelere “element” (kimyasal element) diyoruz. Doğada 94 element bulunur. Her elementin kendine özgü bir atomu vardır. En güçlü mikroskoplarla bile görülemeyecek denli küçük olan atomlar, merkezde proton ve nötron denen parçacıklardan oluşan bir çekirdek ve onun çevresinde dolanan çok daha küçük elektronlardan meydana gelir.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/12/11/evrenin-icerigi-nedir/
14) Fotosentezin evrimi dünyadaki yaşamı nasıl etkilemiştir?
Fotosentez gezegende gerçekleşen en önemli biyolojik süreçlerden biridir. Dünya üzerindeki karbonun tamamına yakınını üretmesinin yanında, atmosferde oksijenin artmasına yol açarak gezegenin bugünkü halini almasında da önemli rol almıştır.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/11/14/fotosentezin-evrimi-dunyadaki-yasami-nasil-etkilemistir-2/
15) Evren rastlantısal mı, ereksel mi?
Yaratılış fikri çok eskilere dayanır. Ancak burada iki noktayı vurgulamak gerekir. İlki, iki tür yaratılışçılık olduğudur. Bunlardan birincisine deizm, ikincisine teizm denir. Deizmin yaratıcısı evreni belki de rastlantısal olarak yaratmış ve kendi haline bırakmıştır. Bu tür bir yaratılış modern fizik tarafından dışlanmamaktadır. Bugün laboratuvarlarında yeni evrenler yaratabileceklerini iddia eden ciddi fizikçiler vardır. Bu görüş doğru ya da yanlış mı şu anda bilemiyoruz, ama diğer tür yaratılışçılıktan, yani teizmin yaratılışçılığından çok farklıdır.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/11/07/evren-rastlantisal-mi-ereksel-mi/
16) Astronomide uzaklıklar nasıl ölçülür?
Bütün uzaklık ölçümlerinin temeli, yeryüzünün ölçümünde de kullanılan üçgenleme (triangulation) yöntemidir. Uzaklığı ölçülmek istenen (Y) noktası, aralarındaki (AB) uzaklığı bilinen iki A ve B gözlemci tarafından gözlenerek, (YAB) üçgeninin açıları ölçülür. Ancak sıra yıldızların uzaklık ölçümüne gelince, yeryüzündeki hiçbir (AB) uzunluğu (baz) bu işlem için yeterli değildir.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/11/05/astronomide-uzakliklar-nasil-olculur/
17) Işınım (radyasyon) nedir? Maddeden farklı mıdır?
Her türlü parçacık sağanağına ışınım (radyasyon) denir. Bildiğimiz ışığı oluşturan foton parçacıklarından, müon, neutrino, proton vb. içeren kozmik ışınlara kadar pek çok farklı türden ışınım vardır. Bildiğimiz ışık da bir tür ışınımdır (elektromanyetik ışınım). Güneşten her dalga boyunda elektromanyetik ışınım gelir. Elektromanyetik ışınım dalga gibi yayılır, ama su ya da ses dalgalarından farklıdır.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/10/28/isinim-radyasyon-nedir-maddeden-farkli-midir/
18) Atmosferimiz nasıl oluştu?
Başlangıcından itibaren birçok faktör, atmosferin oluşmasında ve günümüzdeki haline kadar değişmesinde etkili olmuştur. Kıta hareketleri, ısı akışı, gaz ve buhar alışverişi ya da canlıların ortaya saldığı kimyasallar gibi Dünya içinden etkiler olduğu gibi, Güneş’in parlaklığındaki artış, Dünya’nın yörüngesindeki kademeli değişiklikler ya da nadiren de olsa devasa meteor çarpmaları gibi Dünya dışı etkiler de söz konusudur.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/10/09/atmosferimiz-nasil-olustu/
19) Fosil nedir? Nerede aranır? Fosillerin önemi nedir?
Fosil, gezegenimiz tarihinde yaşamın kendisidir. Bir kaya parçasında milyarlarca yıl öncesinin yaşamından arta kalan taşlaşmış kalıntılardır. 4,5 milyar yıllık geçmişte yaşamın kanıtları fosillerdir. Yer tarihinin derinliklerindeki yaşama yolculuk etmek istiyorsanız, sizi oraya götürecek “taşıt” fosillerdir. Bu heyecanlı yolculuğa ancak fosiller eşliğinde çıkabilirsiniz.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/10/18/fosil-nedir-nerede-aranir-fosillerin-onemi-nedir/
20) Üretim biçimi ve üniversite arasında nasıl bir ilişki vardır?
Yaşamdaki her olguyu üretim biçimiyle ilişkilendirmek olasıdır ve ilişkilendirilmelidir de. Doğal olarak üstyapı kurumlarının tümünü, bu arada üniversiteyi de belirleyen ve biçimlendiren altyapıdır veya daha doğrudan bir deyimle üretim biçimidir. Ancak burada basit bir indirgemeciliğe düşmemek, her üretim biçiminin diğerlerinden bütünüyle farklı bir üniversite biçimi olduğunu iddia etmemek gerekiyor.
Devamını okumak için: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2019/11/06/uretim-bicimi-ve-universite-arasinda-nasil-bir-iliski-vardir/