Dergi sayfalarını özgür yazılımla ilgili tartışmalara açıyoruz
Özgür yazılım (Linux) üzerine hazırladığımız sayfalara sunuş olarak yazılan bu satırlara nasıl başlayacağımı düşünürken, en genel anlamıyla bilgisayarın günümüz insanın hayatında tuttuğu yer üzerine bir-iki söz söylemenin yerinde olacağında karar kıldım. Ama yazmaya oturunca bunun anlamsız olduğunu fark ettim; zira yazmak için bilgisayarı kullanıyor olmak bile, bilgisayarın günümüz insanın hayatındaki yerini özetlemek için fazlasıyla yeterli. İlle bir benzetme yapmak...
Yazılımın neden sahibi olmamalıdır?
Günümüzde yaşayan bir bilgisayar kullanıcısı olarak, belli bir şirkete ait bir program kullanıyor olabilirsiniz . Eğer arkadaşınız sizden bir kopya isterse, onu reddetmek doğru olmaz. İşbirliği telif hakkından daha önemlidir. Yazılım kullanan diğer insanlarla açık ve özgür şekilde işbirliğine gitmeyi hak ediyorsunuz. Yazılımın nasıl çalıştığını öğrenmeyi ve öğrencilere bu bilgiyi öğretmeyi hak ediyorsunuz. Özgür yazılımı hak ediyorsunuz. Çev: Emre Sevinç Sayısal...
Bilişim, bilgisayar, yazılım ve özgür yazılım bilgisayarının bileşenleri
Yazılımı kamuya açtığınız zaman, ihtiyacı olan insanlar bu yazılımı alıp kullanmaya başlayacaktır. Hatta yazılımı kullanan bir kısım insanlar, ona kendi değişikliklerini ekleyerek halka açma yoluna gideceklerdir. Bu şekilde önüne geçilmez bir gelişme ve daha iyiye gitme süreci, yazılımın ömrü boyunca ve o yazılıma ilgi olduğu sürece devam edecektir. Özgür yazılımın ne olduğunu anlayabilmek için, öncelikle bilgisayarın yapıtaşlarının neler olduğunu yinelemekte...
Uygarlıkla semiren bir hastalık: Alerji
Yapılan araştırmalara göre alerjik hastalıklar, dünyada en sık rastlanan hastalıklar arasında 6. sırada yer alıyor. Ama bu rakam sabit değil; alerjik hastalıkların hastalık sıralamasındaki yeri, ülkenin gelişmişliğine göre artıyor ya da azalıyor. Bu bilgiden sonra, pek çok hastalıkta olduğu gibi, dünyanın yoksul ülkelerinde alerjik hastalıkların daha sık görüldüğünü düşünebilirsiniz tabii. Ama yanılırsınız. Çünkü alerjik hastalıklar zengin ülkelerde daha çok,...
Bir sarı hayalin peşinde: Endemik Anadolu yabankoyununu ziyaret
Anadolu yabankoyununu (Ovis gmelini anatolica) çok sevdik. Sizlere onlardan selam getirdik. Erkekleri resimlerinde göründükleri kadar yakışıklı ve görkemli, dişileri ise tahmin edemeyeceğiniz kadar narin, ürkek ve tezcanlı; tıpkı Anadolu insanı gibi. Koklayacak kadar yaklaşamadık, onun yerine mis kokulu Bozdağ bitkilerini içimize çektik. Ciğerlerimizde çiçeklerin kokusu, hafızamızda ise boz- sarı dağ perilerinin görüntüsü... Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği’nin 2004...
Gazali’nin modern versiyonu: Yaşar Nuri Öztürk ve misyonu
“Y. N. Öztürk modeli ilahiyatçıların en büyük marifetlerinden biri, medeni toplumların iç dinamiklerinden ortaya çıkan değer kavramlarını ve yeni elde edilmiş özgürlükleri İslam bağlamına alıp, bunları İslam’ın orijinal malı gibi göstermeleridir. Bunu yaparken bu dinin güzelliklerini daha yeni keşfettiklerini söyler, bu olağanüstü durumu, İslam’ın bir özelliği olarak takdim ederler.” Prof. Dr. Yasin Ceylan ODTÜ Felsefe Bölümü Tektanrılı semavi dinlerin sonuncusu olan İslam...
Türkiye’de ilk kopya sığır 2005’te doğacak
Kopyalama, 1997 yılında dünya kamuoyunun gündemine birden ve şaşırtıcı bir biçimde giren çok önemli bir konu. Kopyalanan ilk canlı Dolly adlı bir koyundu. Dolly’nin ardından onlarca ülkede, yüzlerce hayvan kopyalandı. Kopyalama konusunda Türkiye’de de TÜBİTAK Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Araştırma Enstitüsü’nde (GMBAE) bazı çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmaları TÜBİTAK-GMBAE araştırmacısı Doç. Dr. Sezen Arat şöyle anlatıyor: Kopyalama, öteki adıyla klonlama, bir...
Gen aktarımlı virüsle kanser savaşı
Kanser hücrelerinin bencil yapılarından yararlanan gen aktarımlı bir virüs, tümörlerin yok edilmesi alanında büyük umut vaat ediyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmada, sözkonusu virüsten bir genin çıkartılmasıyla, virüs kanser hücreleri için öldürücü bir silaha dönüştürüldü. Gerçekte virüs hem normal hücrelere hem de kanser hücrelerine saldırıyor. Ama normal hücrelerden oluşan doku, saldırıyı az sayıda bir kayıpla atlatırken, kanser hücrelerinin büyük bölümü...
120 yaşına değin sağlıklı yaşam
İnsanların en sevdikleri yiyecekleri yiyip, zayıf kalacağı ve ne kansere ne de şeker hastalığına yakalanmadan 120 yaşına değin yaşayacağı günler tahmin edilenden belki çok daha yakın. ABD’nin Boston Kenti yakınlarında kısa adı MIT olan Masachusetts Teknoloji Enstitüsü’ndeki araştırmacılar, uzun ve sağlıklı yaşamın anahtarı olduğunu düşündükleri bir protein keşfettiklerini açıkladılar. Yaklaşık 10 gün sonra aynı konudaki bir araştırmanın benzer sonuçlarını Harvard...
Satürn’e yakın markaj
İnsanlar geceleri gökyüzünde sıra dışı hareket eden 5 yıldız olduğunu, bundan binlerce yıl önce fark etmişlerdi. Bunları ötekilerden ayırmak için “gezen yıldız” anlamına gelen gezegen dediler. Bu 5 gezegen Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn’dü. Bilim insanlarının son 4 yüzyıldır gezegenleri teleskopla gözleme olanağı oldu. 5 gezegen arasında özellikle Satürn bakanları çok etkiledi. Hâlâ da etkilemeyi sürdürüyor. Çapı 120...