Etiket: Parantez
‘Kurallı’ ve ‘yeşil’ bir kapitalizm olanaklı mı
Kanadalı maden şirketi Kaz Dağlarında yarattığı sınırsız doğa yıkımını kendi ülkesinde veya İsveç’te veya İngiltere’de yapabilir mi? O ülkelerdeki “kurallı” veya “yeşil” kapitalizm, bizim...
Pandemi sonrasına ilişkin bazı notlar
Koronavirüs salgını, sistem sahiplerine bazı revizyonları dayatmanın yanı sıra, sistem karşıtları için daha köklü bir eleştirinin ve aşma çabasının ipuçlarını da somutlaştırdı. Temel güdülerinden...
Evrimcilik yetmez
Gelin bir çıkış noktası belirleyelim. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bu ülke ve bu toplum, 90 yıl önce “Hayatta en hakiki yol gösterici bilimdir, fendir” diye yola çıkmıştı. Bu ilke üzerinde yine anlaşalım ve yeni bir ivmeyle tekrar yola çıkalım. Tabii, geriye savrulmalara karşı tedbirlerimizi daha güçlü bir biçimde alarak, çok daha deneyimli bir toplum […]
Yeni Osmanlıcılara, yeni Nurculara karşı Emekçi Cumhuriyeti
Bir din bezirganına, bir tarikat şefine “Hür Adam, “özgürlük savaşçısı” payesi verenlere; hareme “okul”, cariyeliğe “edep-terbiye eğitimi” diyenlere; Osmanlı sistemine özenip “Yeni Osmanlıcılık” oynamaya kalkanlara, aristokrat ahlakını savunanlara karşı tarihsel ve bilimsel gerçekleri ortaya seriyoruz. Herkes bilmelidir: Said-i Nursi kimdir, Risale-i Nur nasıl bir kitaptır, şeriat nedir, harem ve cariyelik nasıl kurumlardır, Osmanlı nasıl bir […]
Yeni rejim tamam; peki rejim karşıtlığı?
Türkiye’de bir muhalefet boşluğu var. Bu boşluk ancak oluşturulan yeni rejime karşı olduğunu ilan eden ve pratiğinde bunu kanıtlayan bir güç tarafından doldurulabilir. Böyle bir güç odağı var mı? Henüz yok, ama yaratılabilir. Türkiye’nin anti-emperyalist, emekçilerle birleşmeyi içtenlikle görev edinen, halkçı, emekçi aydınlanmasını ve bilimsel düşüncenin toplumsallaşmasını savunan, Kürt sorununda eşitlikçi ve birlikçi bir çözüm […]
İlk raunt bitti, sıra ikinci de… Türkiye’nin sosyal yapısı nelere gebe?
AKP’nin izlemek zorunda olduğu “kalkınma” programının, kent ve kır yoksullarını ondan hızla uzaklaştıracağını göreceğiz. “Çıraklık” döneminde, “eski rejimi değiştirme” yanılsamasıyla ve daha önemlisi -solun dibe vurduğu koşullarda- dinci/cemaatçi ideolojiyi kullanarak kurduğu ideolojik hegemonya, “ustalık” döneminde ister istemez çatırdayacak. Egemenlerin dini ile halkın temiz inançlarının aslında birbirlerine taban tabana zıt olduğu görülmeye başlanacak. Türkiye kapitalizminin yeni […]